İsminiz, soyadınız, büyüklerinizin ismi hatta yaşadığınız yerde isminizin telaffuz ediliş biçimi, evrene farklı titreşimler gönderiyor. İsim Uzmanı Kemal Haluk Cebe, bu titreşimlerin hayatın her karesinde olumlu ya da olumsuz etkiler yaratabildiğini söylüyor.
“İsimlerimiz üzerimize dikilen kıyafettir. Kimimize çok güzel oturur, dışarıdan bakıldığında çok da yakışır görünür. Ama belki bu elbise göründüğü gibi değildir ve biraz sıkmaktadır.” İsim Uzmanı Kemal Haluk Cebe’nin “İsimlerin Sırrı” isimli kitabı bu cümlelerle başlıyor. Cebe, hayatının 32 yılını verdiği araştırmalara, 87 bin ismin özel haritasını çıkartarak hazırladığı istatistiklere ve hem bizzat yaşadığı hem de şahit olduğu olaylara dayanarak, bir insanın isminin, soyadının, anne babasının adlarının, annenin kızlık soyadının ve bunun gibi daha onlarca kriterin göz önüne alınarak incelenmesi sonucunda hayatın gidişatını değiştirecek bulgular elde edilebileceğini söylüyor. Akrofonolojiden yola çıkarak kendi sistemini yaratmayı başaran Kemal Haluk Cebe’nin kapısını çaldık, isimlerimizin titreşimlerini araştırdık.
Akrofonoloji nedir?
Astrolojinin değişik bir dili olan Akrofonoloji, bir isimdeki bağımsız enerji şekillerini belirlememizi sağlıyor, isimleri inceleyerek harfler arasındaki titreşimleri tespit ediyor, karakter özelliklerini ortaya koyuyor. Bu konuda elimizdeki en iyi kaynak ünlü astrolog Shirlie’nin 1950 yılında 10 bin kişinin doğum haritasını çıkararak her harfin gezegenlere olan etkisini incelediği çalışma… Biz de çalışmalarımızın temelini buradan alıyoruz. Ancak yıllar içinde yaptığım çalışmalarda bu araştırmalar için tek bir kriterin yeterli olmadığını gördüm. 87 bin ismin doğum haritasını çıkardım ve Akrofonolojinin yanına destekleyici unsurlar ekledim. Sonunda ortaya yepyeni bir şey çıktı. Buna da İsim Bilimi diyorum. Bu bilgiler henüz bilimsel olarak kanıtlanmış değil ancak istatistiki bilgiler ışığında çalışıyoruz ve araştırmalarımız sürüyor. Şu anda Avrupa’da ve dünyada bu konuda çalışma yapanların önündeyiz.
Araştırmalarınız içinde isimlerin hayata etkisini gösterecek çarpıcı örnekler bulunuyor mu?
Bu konuda, isimler üzerinden tahminlerde bulunmak etik açıdan doğru bir yaklaşım değil. Ancak yaşanmış olaylardan örnekler verebilirim. En çarpıcı ve birçok kişinin bilgi sahibi olduğu, Dumlupınar Denizaltısı’dır. İlk Dumlupınar Denizaltısı 1928’de ABD’den alındı ve 1933’te Haydarpaşa açıklarında bir gaz tankeri ile çarpışarak battı. Neyse ki ölen olmadı. 1950’li yılında yine ABD’den alınan bir denizaltıya Dumlupınar adı verildi. Bu da 1953’te Çanakkale Boğazı’nı geçerken herkesin hatırlayacağı gibi battı ve ne yazık ki 80 denizcimiz şehit oldu. Deniz Kuvvetleri 1972 yılında aldığı denizaltıya yine Dumlupınar adını verdi. 1976’da Norveç tankeri ile Çanakkale Boğazı’nda çarpışarak batan denizaltında neyse ki ölüm olmadı. Ondan sonra Deniz Kuvvetleri bu ismi bir daha kullanmadı. İstatistik çalışmalarında örneğin medyadan cinayetleri, sapkınlık vakalarını takip ederek bu kişilerin isimlerini analiz ederek birçok ortak noktayı da buldum.
Sizin belirlediğiniz yeni kriterler arasında neler var?
Shirlie, bazı harflerin gezegenleri etkilediğini görmüş. Örneğin A-K-L-M harfleri Merkür’ü, N-S-T Neptün’ü etkiliyor. Ben de harflerin frekanslarını tek tek inceledim. Ayrıca iki hece yan yana gelince oluşturdukları titreşim, harflerin blok olarak oluşturdukları titreşim önemli. İsmin anlamı ve verdiği mesaj, isim ve soyadı birleştiğinde oluşan anlam ve titreşim, anne kızlık soyadının kişinin hayatına getirdiği olumlu ve olumsuz etkiler, baba ve annenin adı, baba kardeşlerinin isimlerinin titreşimleri… Bunların yanı sıra kişinin doğum yeri ve insanların ismi söylerken kullandıkları telaffuz da önemli… Lüks bir yerde oturan Ahmet ile Anadolu’nun ücra bir köşesinde oturan Ahmet arasında da fark oluyor çünkü hitap şekli değişiyor. Bu şekilde toplam 148 kriter belirledim.
“Lüks bir yerde oturan Ahmet ile Anadolu’nun ücra köşesinde oturan Ahmet arasında fark oluyor çünkü hitap şekli değişiyor.”
Tüm bu kriterler insan hayatında neleri etkiliyor?
Sağlığınızı, yaşayacağınız olumlu ya da olumsuz olaylara bakış açınızı, hayatınızın gidişatını, yapacağınız tahsili, evlenip evlenmeyeceğinizi, evliliğinizdeki uyumu yani atacağınız her adımı, hayatınızın her karesini etkiliyor.
Hastalanan çocukların isimlerinin değiştirildiğini biliriz. Aynı mantıktan mı söz ediyoruz?
Orta Asya Türkleri, çocuklar büyüyüp karakterleri oturana kadar bekleyip isimlerini ona göre veriyorlardı. Kızılderililer de çocuklarının özelliklerine göre isim koyardı. Anadolu geleneğinde de ağır hastalık geçiren çocukların ismini değiştirme vardır. Tabii bu deneme yanılma yoluyla yıllar içinde gelişmiş bir gelenek. Ülkemizde daha çocuk anne rahmine düşmeden ismi hazır oluyor. Aile büyüklerinin isimleri ön plana alınıyor. Ya da peygamber isimleri veriliyor. Ancak çocuk büyüdüğünde kızgınlıkla ağızdan çıkan kelimelerin, bu isimlere karşı saygısızlık olabileceği hiç düşünülmüyor. Bu isimler insanlara ağır geliyor. Örneğin Muhammet Mustafa isimli kişilerle yaptığımız çalışmalarda sadece çok küçük bir kısmının bu ismi taşıyabildiğini gördük. Benim adım da yıllarca K. Haluk Cebe olarak geçti. Ortaokulu dört, liseyi altı senede bitirebildim. Sonra ilkokuldaki sınıf arkadaşım öğretmenim olunca aklım başıma geldi ve kendi kararımla artık Kemal adını da kullanmaya başladım. Hayatım değişti. Çünkü Haluk’lar bazı konularda bunalımlar, sıkıntılar yaşar.
İnsanlar size en çok hangi ihtiyaçla geliyor?
Sağlık sorunları, hayat içinde olumsuzluklar, tıkanmalar yaşayan insanlar bu konuyu öğrendiklerinde isimlerinin etkisini öğrenmek için başvuruyor. Bu kişilere yaklaşık 15 gün süren ve en az 10 kişinin görev yapığı bir ekiple isim analizi yapıyoruz. İsmin olumsuz etkileri varsa, titreşimi zayıfsa aile tablosuna uygun olan yeni bir isim buluyoruz. Yani oturduğu yer, anne, baba, dede gibi faktörleri göz önüne alarak kişinin profiline uygun ismi veriyoruz. Bebeklerine isim koyarken destek isteyenlere de doğumdan önce, anne babanın isimleri, doğum yerleri gibi birçok faktöre bakarak beş isim belirliyoruz, içinden seçim yapıyorlar. Bebek için güzel isim değil, uygun isim araştırıyoruz. Zaten kötü isim ya da mükemmel isim diye bir şey yok. Sadece aile tablosuna uyum sağlayan ya da sağlamayan isimler var.
Bir insanın yıllarca kullandığı ismi değiştirmesi mümkün mü?
Bunu yapması gerekmiyor. Yeni bir ismi oluyor ama insanlar onu bu isimle çağırmıyor. Yaklaşık 11 yıldır beraber çalıştığım bir müzisyen ile tüm harflerin notalarını bulduk. Ve bir kişiye bulduğumuz yeni ismi notalara dökerek 30 saniyelik bir müzik yaratıyoruz. Bunu cep telefonu sesi olarak kaydediyoruz. İsteyen kişi CD olarak da dinleyebilir. Bu titreşimleri hem kişinin hem çevresinin hem de evrenin duyması gerekiyor. Bu titreşim hayatınızı dengeliyor. Çok güzel neticeler alıyoruz.
“Çinliler 9 bin yıl önce çocuklarına isim koyarken, isim koyucuları çağırıyordu. Bu kişiler, bebek doğar doğmaz çıkardığı ilk ses titreşimine göre isim koyuyordu.”
Çalışmanın ardından değişim yaşamayanlar oluyor mu?
Bugüne kadar hiçbir yarar görmeyene rastlamadık. Danışanların yüzde 15’i ilk bir ayda, yüzde 28’i ikinci ayda, yüzde 37’si üçüncü ayda netice aldı. Sadece yüzde 1’i bir yıl içinde netice aldı. Biz burada doğum ve ölüm çizgisinde bir değişiklik yapmıyoruz, sadece yaşam boyu sahip olacağınız vizyonu düzeltiyoruz. Ölüme müdahale edemezsiniz ama farkındalığınızı geliştirebilirsiniz. Negatif analize asla yer vermiyoruz ama çıkan sonuca göre hangi sağlık sorunları yaşayacağını tahmin edebiliyoruz.
Siz kendi çocuklarınıza uygun isim koyabildiniz mi?
İki kızım var. Onlara isim verirken çalışmalarım henüz 8-9 senelikti ve zaman içinde doğru ismi koymadığımızı ve bunun zorluklarını gördüm. Kızım tiyatro okumak istiyordu. Tiyatroya aşıktı, yetenekli olduğunu çok usta isimlerin ağzından teyit ediyorduk. Ama okulu bir türlü kazanamıyordu. Adeta tutan bir şey vardı. Eşimin ısrarı ile isim çalışması yaptık. Yeni adını ilave ettik ve hemen ardından önce sınavı kazandı, sonra hayalindeki gibi bir dizide rol almaya başladı. Şimdi hem felsefe hem tiyatro okuyor. Diğer kızımda da aynı çalışmayı yaptık ve yine olumlu sonuçlar aldık. Bugüne kadar 87 bin ismin analizini yaptım, binlerce ismi değiştirdim. En başta doğru konulan isimlerin yüzde 20 olduğunu söyleyebilirim. Tabii tamamen şans eseri…
Anne-baba adaylarına bu konuda neler önerirsiniz?
Pozitif harfler ile negatif harflerin dengesine bakabilirler. Örneğin A’nın frekansı çok yüksek. İsmin içine serpiştirmek ama en fazla iki tane olmasına dikkat etmek gerekiyor. Eğer ismin baş harfi A ise yukarı çeken olumlu bir etki ancak fazla A varsa kan tablosunu bozuyor. İleriye dönük lipit, kolesterol, diyabet gibi sorunların habercisi olabiliyor. Annenin kızlık soyadındaki A avantaj sağlıyor. Kişinin iki isimli olması olumlu ancak hem iki isimli, hem kendinin hem eşinin soyadını taşıyan kadınlarda eğer harfler arasında denge yoksa ciddi sıkıntılar yaşanabiliyor. E-H-I-İ-J-Ö-R-T-Ü gibi harfler için olmasa da olur diyoruz. Ancak tabii bu değerlendirmeleri yaparken soyadı ve diğer faktörler de önem taşıyor.
Yazı: Yaprak ÇETİNKAYA