Bahar mevsiminde hem içten hem de dıştan ihtiyaç duyduğumuz yapıtaşlarından biri C vitamini! Bağışıklığı güçlendirmeden cilt bakımına, kilo kontrolüne dek sayısız etkisi olan C vitamini temizlik ürünlerinden serumlara kadar pek çok formda hayatımızda yer alıyor.
Formsante Nisan – Mayıs 2025 sayısından
Hazırlayan: Ayşegül Uyanık Örnekal
“Askorbik asit” olarak da bilinen C vitamini, insanlar için büyük önem taşıyor. Nedir bu faydalar derseniz… İlk başta küçücük çocukların da bildiği gibi hastalanmamak yani bağışıklık sistemini güçlendirmek için C vitamini depolarını dolu tutmak gerekiyor. Özellikle kış aylarında narenciye tüketiminin artmasında bu bilginin büyük rolü var. Ancak uzmanlar, kırmızı biberin portakaldan daha güçlü bir C vitamini kaynağı olduğunu belirtiyor. Hatta kivi, çilek, kuşkonmaz, kuşburnu, böğürtlen, kavun, brokoli, kırmızı lahana ve Brüksel lahanası da bu vitamin açısından iyi birer kaynak.
Bu vitamin damar tıkanıklığı riskini azaltarak, kalp-damar sağlığının güçlenmesini de destekliyor. Damar duvarlarının esnekliğini artırarak kan basıncını düzenliyor, bu da yüksek tansiyon riskini azaltıyor. Kan dolaşımını iyileştirerek kalp sağlığını genel olarak güçlendiren bu vitamin, sağlıklı bir kardiyovasküler sistem için önemli destek sunuyor.
C vitamini, demir emilimini de artırıyor. Dolayısıyla demirden zengin gıdalarla birlikte C vitamini içeren besinler tüketmek, demirin vücut tarafından daha iyi emilmesine yardımcı oluyor. Örneğin, bir et yemeğinin yanında portakal suyu içmek, demir emilimini artırabiliyor. Kırmızı kan hücrelerinin oksijen taşımasını sağlayan hemoglobinin temel bir bileşeni olan demirin vücuttaki eksikliği kansızlığa yol açabiliyor. C vitamini de özellikle bitkisel gıdalardaki demiri daha kolay emilebilir hale getirerek, kansızlık belirtilerini hafifletmeye yardımcı oluyor.
CİLDİN ESNEKLİĞİNİ DESTEKLİYOR
Vücuttaki serbest radikallerle savaşarak, hücrelerin zarar görmesini engelleyen güçlü antioksidanlardan biri de C vitaminidir. Serbest radikaller; çevresel etkenler, stres ve dengesiz beslenme gibi faktörlerden kaynaklanarak, hücre hasarına yol açıp yaşlanmayı hızlandırabiliyor. Bu vitamin ise söz konusu zararlı maddeleri ortadan kaldırarak, hücre yaşlanmasının yavaşlamasına destek oluyor. Kolajen üretimini de tetikleyen C vitamini, bu sayede cildin esnekliğini ve sıkılığını koruyor. Cildin yapı taşlarından biri olan kolajen, yaşlanmaya bağlı olarak azaldığında ciltte sarkmalar ve kırışıklıklar oluşuyor. C vitamini de bu süreci yavaşlatarak, cildin daha genç ve sağlıklı görünmesine katkıda bulunuyor. Aynı zamanda antioksidan özellikleri sayesinde güneş ışığının zararlı etkilerine karşı cildi koruyor. UV ışınlarının sebep olduğu hücre hasarını azaltarak, güneş lekelerinin ve kırışıklıkların oluşumunu önlüyor. Böylece cilt tonunu ve dokusunu iyileştiriyor. Antienflamatuvar özelliğiyle kızarıklıkları azaltabileceğinden, hassas ciltler için de iyi bir seçim olabiliyor.
Diğer tüm vitaminlerde olduğu gibi C vitamini eksikliği de birtakım belirtilerle kendini gösteriyor. Saç, cilt, kan damarları, eklem gibi yerlerin bağ dokularında yoğun şekilde bulunan kolajen üretiminde önemli bir rolü olan C vitamininin eksikliği, engebeli bir cilt görünümüne yol açabiliyor. Saçlarda kırılma, saç köklerinde oluşan parlak kırmızı renkler de yine yetersiz C vitamini ile kendini gösterebiliyor. Kuru, hasarlı cilt, yavaş iyileşen yara, ciltte kolay morarma ve kanayan diş etleri, C vitamini eksikliğinin en bilinen belirtileri arasında yer alıyor.
Kadınların 75 mg, erkeklerin ise 90 mg günlük C vitaminine ihtiyacı var.
