Diğer
    Ana SayfaİlişkiKAÇ ERKEK ARKADAŞINIZ OLDU?

    KAÇ ERKEK ARKADAŞINIZ OLDU?

    -

    Yoksa siz de çoğumuz gibi, toplum tarafından yadırganma kaygısıyla kaç erkekle cinsel deneyiminiz olduğunu sır gibi saklamayı mı tercih ediyorsunuz? Bu ay hayatlarına kaç erkek girdiğini açıkça itiraf eden 4 kadınla konuştuk. Yaşadıkları ilişkilerin avantajları ve dezavantajlarını ise Uzman Psikolog Treysi Kazmirci yorumladı…

    Funda ÇATAR

    0 Partner

    Meslek: Bankacı
    Yaş: 35
    Medeni durumu: Bekar
    Uzun süren ancak cinsel birleşme olmayan ilişki sayısı: 4
    Tek gecelik ilişkiler: Yok
    Tek eşliliği benimsiyor mu? Evet
    İlk gece ilişkiye giriyor mu? Hayır

    Kulağa pek inandırıcı gelmese de, 35 yaşındayım ve hala bakireyim. Cinsel ilişkiye girmemiş olmam sizi yanıltmasın, ne tutucu bir kadınım, ne de fiziksel bir sorunum var. Hatta, erkekler tarafından oldukça beğenildiğimi düşünüyorum. Bugüne kadar dört erkek arkadaşım oldu. Onlarla elbette küçük çapta cinsel deneyimler yaşadım. Fakat partnerlerim ne zaman cinsel ilişkiye girmeye kalksalar, hemen tüm vücudum kasılmaya başlıyordu. Böyle olunca da ön sevişmeyi yarıda kesmek zorunda kalıyorduk. Şu 'bakirelik' sorunundan bir an önce kurtulmak istiyorum ama her seferinde zihnime işlemiş olan yanlış telkinler devreye giriyor. Ah şu ailem yok mu, cinselliği doyasıya yaşayamamamın tüm sorumlusu onlar aslında. Genç kızlık dönemimde annem sürekli, 'Erkeklerle fazla yakınlaşma. Ancak kötü kızların erkek arkadaşları olur. Kızlık zarı, bir kadının en değerli hazinesidir. Bu yüzden de evlenmeden önce asla cinsel ilişkiye girmemelisin' diyerek bana manevi baskı yapıyordu. Evde daima otoritesini hissettiren, bana sevgisini ifade etmekte her daim kaçınan babamla da hiçbir zaman yakın ve duygusal ilişki kuramamıştım. Ailem benim okumamı istemedi. Onlara göre evde oturup, müstakbel beyaz prensimi beklemeliydim. Ben öyle yapmadım, önce üniversiteyi kazandım, ardından çalışmamı istemeyen ailemi karşıma alarak iş hayatına atıldım. Ama uzunca bir süredir kendimi 'özgür' bir kadın olarak görsem de nafile, sevişirken 'cinsel ilişki' noktasına geldim mi, yıllarca bilinçaltıma işleyen bu saçma sapan düşünceden bir türlü kurtulamıyorum. Artık buna bir son vermeliyim. Ne yapsam da kurtulsam? Bir psikolog sorunuma çözüm bulabilir mi?

    - Advertisement -

    Uzman yorumu

    'Vajinismus sorunu olabilir'
    Burada tam anlamıyla bir avantaj veya dezavantajdan bahsetmek zor, çünkü kadın aslında cinsel birleşmeyi istemesine rağmen yaşayamadığından bahsediyor ve elbette görüşmeden kesin bir tanı konulamasa da olası bir vajinismus vakası. Anlatılan öyküde, öğretilen değerlerin ne kadar ciddi sonuçları olduğunu görüyoruz. Mantığıyla ona öğretilen değerleri 'yanlış' olarak değerlendirse de, bu değerler vücudunda kasılmalarla sonuçlanacak kadar güçlü bir etkiye sahip. Muhtemelen kadının hem cinsel birleşmeye girebilmesi hem de yaşadığı cinsellikten keyif alabilmesi için, partneriyle birlikte, bir cinsel terapi sürecinden geçmesi gerekiyor.

    8 Partner

    Meslek: Doktor
    Yaş: 30
    Medeni durumu: Bekar
    Uzun süren ilişki sayısı: 3
    Tek gecelik ilişkiler: 5 kez
    En uzun ilişki süresi: 5 yıl
    Tek eşliliği benimsiyor mu? Evet
    İlk gece ilişkiye giriyor mu? Birkaç kez birlikte olmuş.

    ugüne kadar 8 erkekle birlikte oldum. İlk aşkımla evliliğim tam 5 yıl sürdü. Ona deliler gibi aşıktım. Fakat, genç yaşta kalp hastası olduğu için ereksiyon sorunu yaşadığı gibi, ön sevişme konusunda pek de başarılı değildi. Ayrıca, sanırım aramızda yeterince ten çekimi olmadığı için de yatakta pek mutlu değildim. Eşimi aldatmak ya da terk etmek ise söz konusu olamazdı. Çünkü eşimi o kadar çok seviyordum ki gözüm başka hiçbir erkeği görmüyordu. Zaten, onu cinsel açıdan güçlü olmadığı için terk etmeye vicdanım da asla el vermezdi. Sonrasında ne mi oldu? Eşimin tek gecelik ilişkisini yakaladım ve soluğu mahkemede aldım. Belki, yatak odamızda dolaşan kara gölgelerin nedeninin ondan kaynaklanmadığını kendine ispat etmek amacıyla böyle bir yola başvurmuştu. Ancak benim özverim karşısında sergilemiş olduğu bu hatayı kabul edemezdim. Evliliğimi noktaladıktan altı ay sonra yeni bir ilişkiye başladım. İşte o zaman, tutkulu bir sevişmenin insanın ayaklarını nasıl yerden kestiğine tanık oldum. O durgun kadın gitmiş, yerine tutkulu, aktif ve ne istediğini bilen çılgın bir kadın gelmişti. Fakat, ruhsal açıdan yeni bir ilişkiye henüz hazır olmadığımı fark edince, 2 ay süren ilişkimi noktalamak zorunda kaldım. Ardından beş kez, alkol aldığım partilerde veya sanal ortamda tanıştığım erkeklerle tek gecelik veya adı konulmayan ilişkiler yaşadığımı da itiraf etmeliyim. Üç yıl önce ise tekrar ciddi bir ilişkiye doğru yelken açtım: Erkek arkadaşımın teninden oldukça etkileniyorum. Birbirimize her fırsatta tutkuyla dokunuyor, hani derler ya 'çılgınlar gibi' işte biz de öyle sevişiyoruz. Bu güzel birlikteliğimizi önümüzdeki aylarda evlilikle sonuçlandırmak istiyoruz.

    Uzman yorumu

    'CİNSELLİĞİNİ KEŞFETMİŞ'
    Bu öyküde cinsel deneyimlerini paylaşan kadın, cinselliğini zamanla, çeşitli ilişkilerle keşfetmiş. Hatta belki de bunların sonucunda şimdiki tatminkar ilişkiyi yaşayabiliyor. Deneyimleriyle barışık olduğu ve bunları kendi isteğiyle, bilinçli seçimlerle yaşadığı için burada fazla bir dezavantajdan bahsetmek mümkün değil.

    Haberin devamı 2008 Haziran sayımızda…



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz