Diğer
    Ana SayfaSağlıkKalp uzmanları kalplerini nasıl koruyor?

    Kalp uzmanları kalplerini nasıl koruyor?

    -

    nisan-2012-yuzlesme-resim-5Kardiyoloji Uzmanı, Medical Park Göztepe Hastanesi
    Prof. Dr. BAHADIR DAĞDEVİREN
    Öğün atlamamaya dikkat ediyorum

    “43 yaşındayım ve bugüne kadar tespit edilmiş bir kalp rahatsızlığım yok. Genel sağlık kurallarına uyduğum sürece kalp sağılığımı da korumuş olduğumu biliyorum. Beslenmede özellikle öğün atlamamaya dikkat ediyorum. Eskiden öğle yemeklerini kaçırdığım olurdu. Bu durumun glikoz metabolizmamı bozduğu ve kilo aldırdığını fark ettiğimden beri öğle yemeklerini atlamamaya özen gösteriyorum. Tatlı tüketeceksem sabah ve öğle öğünlerini tercih ediyorum. Genel olarak karbonhidratı az, hayvansal gıdaları ve sebzeleri daha fazla tüketmeye dikkat ediyorum. Ara öğün olarak her gün olmamak kaydıyla 4-5 fındık, 1-2 ceviz ve badem yediğim oluyor. Kan şekerim düştüğünde bitter çikolata ve kahve tüketiyorum. Bol su içiyorum. Karbonhidratı fazla tükettiysem bir sonraki gün mutlaka spor yapıyorum. Evde yemeklerden eşim sorumludur. Kendisi bu konuda çok disiplinli ve herhangi bir kaçamağa izin vermiyor, ama arada sırada dışarıda yemek yediğimde tatlı ve alkol tüketerek kaçamak yaptığım oluyor. Haftada ortalama en az dört saat spor yapıyorum. Yürüyüş, koşu ve bisiklete binmek tercihlerim arasında yer alıyor. Tatillerimi ise windsurf, kayak ve snowboard gibi ekstrem sporlara göre ayarlıyorum. Aklıma gelen çok önemli bir kaçamağım yok, çünkü kendi yapamayacağım şeyleri hastalarıma önermeyi tercih etmiyorum.
    En çok ihmal ettiğim konu, düzenli sağlık kontrolünden geçmek. Düzenli olarak gittiğim göz doktorum ve diş hekimim var. Bunun dışında yılda bir kez kan tahlillerime bakıyorum. Bu bile benim için büyük bir olay! Bugüne kadar kalbimle ilgili önemli bir rahatsızlık hissetmedim ama hissedecek olsam herhalde objektif olunabilmesi açısından yakın ilişki içinde olmadığım güvenilir bir meslektaşıma başvurmayı tercih ederdim.”

    nisan-2012-yuzlesme-resim-6Kardiyoloji Uzmanı, Bayındır İçerenköy Hastanesi
    Prof. Dr. TİMUR TİMURKAYNAK
    Yemek yemek benim için bir seremoni

    “Kalp sağlığımı korumak için Dalton Kardeşler ile arkadaşlık yapmıyorum. Daltonlar kim derseniz; tuz, şeker, sigara, kolesterol. Dalton Kardeşler banka soyup paralarımızı çalarken, tuz, şeker, sigara ve kolesterol ise ömrümüzden ortalama 10 yıl çalıyor. Yemek benim için bir seremoni. Karnım acıktı diye yemek yiyemiyorum. Mutlaka bir-iki dost olmalı masamda. Zevkli bir masa, estetik yemek sunumu benim için çok önemli. O sofrada bütün sorunlarımı unutuyor, kendi kendime terapi yapıyorum bir anlamda. Sadece damağımın sesini dinliyorum. Yediklerimin sadece miktarına değil, lezzetine de önem veriyorum. Yemek lezzetsiz ise açlıktan ölsem bile yemiyorum. Bir yemek ne kadar lezzetli olsa da tadımlık tüketiyorum. Yemeği özlemeyi seviyorum. Bu da doğal olarak yediklerimde çeşitlilik yaratıyor. Belki de böylece sağlık açısından zararlı şeyleri üst üste tüketmemiş oluyorum. Kolalı içecekler ve fast food hayatımda yok. Mucizevi bir besin yok ama mucizevi bir mutfak var benim için. O da Akdeniz mutfağı… Kaçamak yapmaktan kast edilen aşırı yemek ise bunu yapmıyorum. Çok yemek tekrar acıkmamı geciktirdiği için yemeği sınırlı yiyorum. Aynı seremoniyi tekrar tekrar yaşayarak mutlu oluyorum. Tek yapabildiğim spor hafta sonu açık havada, hafta içi ise işyerinde merdiven çıkarak yürümek. ‘Hastalarınıza önerdiklerinizin dışına çıktığınız oluyor mu?’ sorusuna gönül rahatlığı ile hayır diyebilirim. Tek istisnası alkol olabilir. Daha az tüketmeye çalışmalıyım. Yılda bir kez o yaş dilimi için olasılığı yüksek hastalıklar ve risklerim doğrultusunda kapsamlı bir kontrol yapıyorum. Kendi teşhisimi kendim koyuyorum. Daha detaylı bilgi edinmem gerekiyorsa tıp kitaplarına başvuruyorum. Hekim arkadaşlarıma danışsam bile derinlemesine okuma yaparak tedaviyi de kendim belirliyorum.”

    Yaprak ÇETİNKAYA

    Formsanté Dergisi Nisan 2012 Sayısı



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz