Bazen korkular ve kaygılar yatakta da peşinizi bırakmaz. Kimi zaman partneri mutlu edememe kimi zaman da mutlu olamama endişeleri cinselliği özgürce yaşamaya engel oluyor.
Yatakta her zaman mutlu olmak kolay olmuyor. Bazen cinsel sorunlar en mutlu çiftlerin bile kapısını çalabiliyor. Özellikle de performans konusunda inanılan yanlış bilgiler mutluluğu erteleyebiliyor. Örneğin bir erkek cinsel birleşme sırasında karşısındaki kadını mutlu edemeyeceğinden korktuğunda ya da bir kadın orgazm olamayacağı endişesi duyduğunda performans anksiyetesi denilen durumla karşılaşılabiliyor. Cinsel işlev bozukluklarında en çok karşılaşılan durumlardan biri olan performans anksiyetesinin nedenleri ise oldukça belirgin.
SERTLEŞME SORUNUNU HAFİFE ALMAYIN
Psikiyatr Dr. Aytül Gürbüz Tükel, performans anksiyetesinin erkekte ve kadında farklı sebeplerle ortaya çıkabildiğini belirtiyor. Erkeklerde en sık görülen nedenlerden biri sertleşme sorunu. Yapılan araştırmalar, her 10 erkekten 6’sının herhangi bir nedenle birkaç kez sertleşme sorunu yaşayabildiğini ortaya koyuyor. Dr. Aytül Gürbüz Tükel, “Sertleşme sorununun altında uykusuzluk, alkol, stres ve ilaç kullanımı gibi sebepler olabiliyor. Ama bir erkek böyle bir durumla karşılaştığında biz hemen sertleşme bozukluğu tanısı koymuyoruz. Bir kez olduysa ve stres faktörüyle ortaya çıktıysa, bu durum normal karşılanabilir. Fakat bir kere böyle bir durumla karşılaşan erkek, daha sonraki cinsel ilişkisinde aynı sorunu yaşayacağından korkuyor ve bu durumda performans anksiyetesi ortaya çıkıyor” diyor. Bir erkek için sertleşme önemli bir sorun.
Erkeğin sertleşmesi görünen bir durum ve dolayısıyla sertleşme; karşısındakine mahçup olma, kötü duruma düşme endişesi yaratıyor. Erkek herhangi bir nedenle sertleşme sorunu yaşadığında üzerine kaygı ekleniyor ve “Ya tekrar sertleşme olmazsa, ya çabuk kaybolursa” gibi düşünceler oluştuğunda her cinsel birleşmede bir sınava girer gibi stres yaşanıyor. Bu da performans anksiyetesi sorununun sürmesine neden oluyor. Dr. Aytül Gürbüz Tükel, “Aslında erkek bu duruma ‘Çok yorgundum ondan oldu’ diye bakabilse, belki de sorun devam etmeyecek” diyor.
ERKEN BOŞALMA KAYGI YARATIYOR
Erken boşalma da performans anksiyetesinin önemli sebeplerinden biri. Erken boşalma, erkeğin uzun süreli bir ilişkisi yoksa çok da sorun olmayabiliyor. Ancak erkek düzenli bir ilişki yaşamaya başladığında bu sorun daha da ciddiye alınıyor. Erkek bir dakika ya da daha kısa bir sürede boşalıyorsa kadın cinsel ilişkiden tatmin olamıyor. Çünkü bu süre kadının uyarılması için yeterli olmuyor. Kadın ilişkiden kaçmaya başlıyor çünkü zevk alamıyor. Ayrıca bu memnuniyetsizliğini dile getiriyorsa erkekte yine performans anksiyetesi başlıyor.
Geç boşalmada da aynı durum görülebiliyor. Cinsel birleşmede boşalma süresi uzuyor ve erkekte boşalamazsam kaygısı oluşuyor. Bu kaygı da boşalmayı olumsuz etkiliyor.
KADINLAR ORGAZM OLAMAMAKTAN KORKUYOR
Performans anksiyetesi kadınlarda uyarılma sorununda ve orgazm bozukluğunda ortaya çıkabiliyor. Dr. Aytül Gürbüz Tükel, “Erkekte uyarılmanın göstergesi penisteki sertlik, kadında ise vajinadaki ıslaklık. Kadında uyarılma olmazsa cinsel birleşme sırasında ağrı yaşayabiliyor ve dolayısıyla uyarılıp uyarılmama kaygısı cinsellikten haz almasını engelliyor. Ağrı hissedeceği duygusu da cinsellikte isteksizlik yaratabiliyor. Ön sevişme yetersizse de kadın uyarılmayabiliyor. Orgazm ile ilgili sorunlar da yaşanabiliyor. Örneğin, iki kişinin aynı anda orgazm olması gerekiyor gibi yanlış bir düşünce bulunuyor. Bu şart değil ya da her ilişkide kadın orgazm olmalı diye bir düşünce olmamalı. Abartılı beklentileri ortadan kaldırmak gerekiyor. Kadınlar bazı erotik filmlerdeki orgazm sahnelerini gördüğünde ‘Ben neden böyle orgazm olmuyorum?’ diye düşünebiliyor. Kadının her orgazmı birbiriyle aynı olmadığı gibi, her kadının orgazmı da aynı değil. Her kadın orgazm olurken çığlık çığlığa bağırmalı, kendinden geçmeli diye bir kural yok. Orgazm ile ilgili böyle bir beklenti, performans anksiyetesine neden olabiliyor. Ayrıca erkek de cinselliğe kadını orgazma ulaştırmam gerekiyor şeklinde yaklaşıyorsa, partnerini zorlayabiliyor. Kadın bu davranıştan rahatsızlık duyabiliyor. Burada erkeği bilgilendirmek önemli” diyor.
Orgazm olmaktan utanma da performans anksiyetesi yaratıyor. Sanki kadının cinsel isteğini göstermesi, cinsel olarak rahat davranması, erotik bir iç çamaşırı giymesi ayıp diye düşünülüyor. Kadın bundan kaçınabiliyor. Ama cinsellik iki kişi arasında yaşanıyor. Kadının cinsel isteğini daha rahat göstermesi, ifade etmesi gerekiyor.
ASEKSÜEL EVLİLİKLERE NEDEN OLUYOR
Erkek korkularını ya da kaygılarını eşiyle paylaşamıyor çünkü eşi karşısında mahçup olmaktan korkuyor. Açıklama yapmak yerine cinsel ilişkiden kaçınmaya başlıyor. Kadın ise bunu yanlış algılıyor. Kadın sertleşme sorununa ya da erken boşalma sorununa çok anlam veremiyor ve “Beni beğenmiyor, beni arzulamıyor” diye düşünüyor. Bir de eşinin çantasında ya da cebinde sertleşmeye yönelik ilaçlar bulursa başkasıyla birlikte olduğunu düşünmeye başlayabiliyor.
İLAÇ KULLANIMI DOĞRU MU?
Erken boşalma için kullanılan geciktirici prezervatifler, jeller ve bazı antidepresanlar bulunuyor. Fakat bunların hepsi orgazmı geciktiriyor. Geciktirdiğinde ise bunu uyarılmayı azaltarak yapıyor. Bu, erkeğin zevk almasını engelleyen bir durum çünkü uyarılmayı azaltarak boşalmayı geciktiriyor. Cinsel organın hassasiyetini azaltıyor. Bu nedenle söz konusu ilaçlar çok tercih edilmiyor. Erken boşalmanın cinsel terapiyle tedavi edilmesinin başarı oranı ise yüzde 95. Sertleşme sorunu için penis damarlarını genişleten ve kan akımını artıran ilaçlar bulunuyor. Erkekte organik sebepler yani diyabet, damar sertliği ya da birtakım nörolojik hastalıklar bulunuyor ve çeşitli ilaçlar kullanıyorsa bu durumda ilaç ile terapi birlikte uygulanıyor. Dr. Tükel tedavide boşalma kontrolünü öğrettiklerini belirtiyor. Prostatın çıkışında bulunan kasların kontrolü öğrenildiği zaman bir erkek hayat boyu bu kontrolü yapabiliyor. Ama ilaç ya da jel gibi ürünlerin her zaman kullanılması gerekiyor.
NE YAPMAK GEREKİYOR?
Partnerlere çok önemli işler düşüyor. Anlayış, dayanışma içinde olmak ve yardım çok önemli. Erkeği tedaviye yönlendirici olmak da gerekiyor. Örneğin bir kadın cinselliğe çok düşkün değilse, erkek de boşalma ya da sertleşme gibi sorunlar yaşıyorsa yaşanılan sorun önemsenmeyebiliyor. Bu da aseksüel hayata itiyor. Ama kadın istekliyse partnerinin durumunu olduğu gibi kabullenmeyerek, onu tedaviye ikna etmesi gerekiyor. Cinsellik konsantrasyon gerektiriyor. Siz cinsel birleşme sırasında o ana kendinizi vermeyip başka şeyler düşünürseniz konsantrasyonunuz bozulabilir. Bu nedenle kaygıları çok hissetmeden, o ana kendinizi bırakarak cinselliği yaşamalısınız.
Çift terapisinde başarı iki kat fazla Dr. Aytül Gürbüz Tükel, “Bir erkek cinsel birleşmedeyken kafası tamamen kendi cinsel organında oluyor, sürekli onu takip ediyor, sertleşme kaybolmadan birleşmesi olsun ve bitsin istiyor. Bu da aslında cinsel ilişkinin karşılıklı yaşanmasını yani karşılıklı doyumu ortadan kaldırıyor. Bu nedenle de tedavide ‘başarılı olma’ kelimesini kullanmıyoruz. Cinsel birleşmeyi bir başarı olarak görmeyelim diyoruz. Çift terapisi konusunda ısrarlı oluyoruz. Sertleşme sorunu olan erkeğin eşiyle birlikte gelmesini istiyoruz. Çift terapisinde başarı neredeyse iki kat fazla oluyor. Ayrıca bazı erkekler kaç yıllık eşi de olsa sorununu söylemekten kaçınabiliyor” diyor.
Çift terapisinde erkek, eşinin kendisi kadar olayı büyütmediğini görüyor. Kadın “Ben onun kadar dert etmiyorum” diyor. Çünkü kadın için sadece birleşme değil; dokunmak, sarılmak ve birlikte vakit geçirmek de önemli. Bunlar kaybolmadıysa çok da sorun yaşamıyor. Erkek de eşinin dert etmediğini gördüğünde rahatlıyor. Eşine karşı daha rahat olabiliyor. Cinsel terapiler çiftlerin birbiriyle yakınlığını sağlıyor.
Nilgün Yıldız
Formsante Dergisi Mart 2011 Sayısı