Diğer
    Ana SayfaPsikolojiKendinize dürüst olun, değişin

    Kendinize dürüst olun, değişin

    -

     

    4. KONTROLLÜ OLUN

    Kendi hayatınızı kontrol etmeye çalışmanız çok normal. Birçoğumuz plan yapmayı, öngörmeyi ve önlem almayı seviyoruz. Ancak dünyayı ve çevremizdeki insanları kontrol etmemiz imkansız. 

    Çok kontrolcü olan insanları tespit etmeniz çok kolay. Onlar her şeyin kendi istedikleri yönde ilerlemesi için çaba harcar hatta size sorulan soruları yerinize yanıtlar. Neyi ne zaman yapacağınızı söylemek için her zaman hazırlıklıdırlar. 

    Kendinizde bu belirtileri fark ediyorsanız gerçek benliğinizden ve çevrenizdekilerden ne kadar kopuk olduğunuzu da fark etmişsinizdir. Neden kontrol etme isteği duyduğunuzu hiç düşündünüz mü? Diğerleri siz olmadan karar verme yeteneğine sahip değil diye mi düşünüyorsunuz? Kendi nedeninizi bulun ve bunun gerçekçi olup olmadığını düşünün. Biraz düşündükten sonra büyük olasılıkla onlara, kendilerini ve hayat amaçlarını keşfetmelerini engelleyerek kötülük yapıyor olduğunuzu fark edeceksiniz. 

    - Advertisement -

    Eğer bunu çocuklarınıza uyguluyorsanız onları nelerden mahrum bıraktığınızı bir düşünün. Kendi yollarını çizmekten, kendilerini keşfetmekten ve daha birçok şeyden… Partnerinizi kontrol ediyorsanız ilişkinizin zamanla sarsıntı geçireceğinden de emin olabilirsiniz. Çünkü sağlıklı bir ilişki, alıp verme üzerine kuruludur; birinin hükmetmesi diğerinin boyun eğmesi üzerine değil… Bir gün çevrenizdekiler kontrol edilmekten bıkabilir ve bir de bakmışsınız ki yapayalnızsınız. Bunu düşünmek uyanıp kendinize gelmenize yetti mi?

     

    23072014 psiko25. OLUMSUZ DÜŞÜNMEYİN

    Çekim yasası, en çok düşündüğünüz şeyleri kendinize çektiğinizi söyler. Yani pozitif düşünceler pozitif yaşamlar yaratır, negatif ise ne yazık ki sorunları getirir. İnsanlar, hayvanlar, bitkiler, dağ, taş yani dünyadaki her şey enerjiden oluşuyor. Ve fizik kuralları bize bir cisimdeki enerjinin titreşimler yaydığını söylüyor. En düşük seviyedeki titreşimleri ise mutsuzluk, olumsuzluk ve öfke oluşturuyor. Orta dereceli titreşimler ise oto pilota bağlanmış gibi, hep aynı şeyleri yaratmaya devam etmenize neden oluyor. En yüksek frekans ise mutluluk… Kendinizi hayatın akışına bırakmış oluyorsunuz ve kalbinizin arzu ettiğini kendinize çekiyorsunuz. 

    Her insan her an -olumlu ya da olumsuz, yüksek ya da alçak- enerji yayıyor ve diğer insanlar da bu enerjiyi fark etmeden alıyor. Pozitif enerji yayan bir insanın yanında biz de kendimizi iyi hissediyoruz. Negatif insanların size nasıl hissettirdiğini ise çok iyi biliyorsunuz. Eğer her duruma, her ürüne, aldığınız her hizmete ve karşılaştığınız her insana negatif bakarsanız, olmasını istediğiniz her yerde negatiflikle karşılaşacağınıza emin olabilirsiniz. Bunun önüne geçmek için düşüncelerinizi değiştirmeniz gerekiyor. İlk adımınız şu olabilir; negatif bir düşünceyi fark ettiğinizde ona “Dur ve kafamdan uzaklaş” deyin. Kulağa saçma gelebilir ama işe yarıyor.

     

    6. MÜKEMMELİYETÇİ OLMAYIN

    Çağımızın hastalığı… Tabii ki her insan yaptığı işi “iyi yapmak” isteyecektir. Ancak iş mükemmeliyetçilik olduğunda bu iyi yapma isteği takıntılı hale geliyor. Böyle bir insan hayatının her alanındaki her detayı kusursuz hale getirmek istiyor, başarısız görünmekten korkuyor. Mükemmellik arayışı gerçekçi olmayan hedefler belirlenmesine ve eleştirel davranışlara neden oluyor. 

    Eğer siz de bir mükemmeliyetçiyseniz daha esnek olmaya çalışın ve kendinize hata yapmanın da normal olduğunu söyleyin. Daha az ciddi olmayı, keyif almayı, rahatlamayı öğrenin. Nefes alma teknikleri, meditasyon ve yogadan destek alabilirsiniz. Sevdiğiniz şeyleri yapın, eğlenceye odaklanın. Ve sık sık kendinize kimsenin sizden mükemmel olmanızı beklemediğini hatırlatın.

     

    Formsanté Dergisi Haziran 2014 sayısı

     



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz