“O kadar dikkat ediyorum yine de kilo veremiyorum” diyenlerdenseniz zayıflamanıza engel olan bir faktörü gözden kaçırıyorsunuz demektir. Bu gizli düşmanı bulmanın yolu bir uzmana başvurup gerekli testleri yaptırmaktan geçiyor.
Fazla kilolarınızdan kurtulmak için metabolizmanızın yeterli çalışıp çalışmadığını test etmeniz gerekiyor. Elab Laboratuar Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Aytaç Keskineğe, “Diyet yapmasına rağmen kilo veremeyen kişilerin vücut metabolizmasında çeşitli problemler oluyor. İnsan metabolizmasına etki eden organların başında tiroit bezi geliyor. Tiroit bezi az çalıştığı zaman metabolizmanın yavaşlamasına, çok çalıştığında ise metabolizmanın hızlanmasına neden oluyor” diyor. Dr. Keskineğe, kadınlarda tiroit bezinin az çalışmasının oldukça sık görülen bir durum olduğunu belirterek, özellikle Haşimato hastalığı adı verilen durumda, vücudun bağışıklık sisteminin gereğinden fazla çalışarak tiroit bezinin fonksiyonlarını imha etmeye çalıştığını vurguluyor.
Tiroit beziniz yeterli çalışıyor mu?
Tiroit bezi fonksiyonlarının durumunu öğrenmek için kan testi yaptırmanın yeterli olduğunu dile getiren Dr. Keskineğe; “ Bu testte T3, T4 adı verilen tiroit hormonlarıyla birlikte TSH adı verilen düzenleyici hormon seviyeleri ölçülerek tiroit bezi fonksiyonları hakkında yeterli bilgiye sahip olunuyor. Tiroit bezi az çalışan kişilerde genellikle T3, T4 hormonları düşük, TSH ise yüksek olarak saptanıyor. Tiroit hormonları az çalışan kişilerde kilo alma, yorgunluk, halsizlik, uykuya meyil, depresyon, saç tellerinde ve ses tonunda kalınlaşma gibi bulgular görülüyor. Eğer bu şikayetlerden herhangi biri sizde varsa vakit kaybetmeden bir doktora gitmenizi öneririm” diyor.
İnsülin direnciniz var mı?
Diyabet hastalarının da kilo verirken mutlaka profesyonel yardım almaları gerekiyor çünkü şeker metabolizmasından sorumlu olan insülin hormonu fazla kilolarla yakından ilgili… Özellikle fazla kilolu kişilerde insülin direncinin ortaya çıktığını belirten Dr. Keskineğe, “Yani kişi ne yaparsa yapsın kan şekerini düşürmek için salgıladığı insülin yeterli olmuyor. Bu durum da insülin direnci dediğimiz tabloyu oluşturuyor. Bu durum, yaklaşık 10 saatlik gece açlığı sonrasında, sabah verilen kan örneğinden glikoz ve insülin değerlerinin ölçülmesiyle saptanıyor” diyor. İnsülin direnci saptanan kişilerin normal yollarla kilo vermesinin çok zor olduğunu ve mutlaka tıbbi destek almaları gerektiğini unutmamaları gerekiyor. Öte yandan insülin direnci tedavi edilmediği takdirde yıllar içerisinde Tip 2 diyabete dönüşebiliyor.
Kortizol hormonunuz yeterli mi?
Metabolizma üzerine etki eden diğer bir hormon ise böbrek üstü bezlerden salgılanan ‘kortizol’ oluyor. Vücutta kortizol yetersiz sentezlenirse metabolizmada genel bir yavaşlama ve bunun sonucunda yağlanmada artış görülüyor. Bu durumda özellikle karın bölgesi ve ensede yağ kitlesi birikimi oluyor. Dr. Keskineğe, her türlü diyeti denemelerine rağmen yine de kilo veremeyenlerin mutlaka bir endokrinoloji uzmanına danışmasını tavsiye ediyor ve ekliyor; “Bu durumlar dışında uzun süre aç kalarak veya tek tipte beslenerek diyet yapmak sağlığınız için son derece yanlış uygulamalar… Diyet yapmaya karar verdiğinizde öncelikle metabolizmanızın normal olduğundan emin olmalısınız. Metabolizmanız normal çalışıyorsa artık diyete başlayabilirsiniz.”
Yaprak ÇETİNKAYA
Formsanté Dergisi Kasım 2012 sayısı