Diğer
    Ana SayfaBeslenme & DiyetKışa arınarak girin

    Kışa arınarak girin

    -

    Kış mevsimi için hazırlık yapmanın zamanı geldi. Hadi, hazırlık detoksuyla yeni ve taze bir başlangıç yapın!

    Sıcak yaz günlerinde iştahınıza yenik düşerek kimi zaman ipin ucunu kaçırmış olabilirsiniz. Hatta düzenli egzersizlere bile ara verip, tatilde yan gelip yatmayı alışkanlık haline getirmiş olabilirsiniz. Nasıl düzenli besleneceğim diye vicdan azabı çekmenize gerek yok. Önümüzde yepyeni bir kış sezonu var. Kışa hazırlık detoksuyla çiğnediğiniz tüm yasakları sağlıklı beslenmeye başlayarak telafi edebilirsiniz. Dyt. Seda Kaya, kış mevsimine arınarak girmenin yollarını anlatıyor. 

    YORUCU VE KOŞTURMACALI BİR YAZ SEZONUNDAN SONRA VÜCUDUMUZ KIŞ SEZONUNDA EN ÇOK NEYE İHTİYAÇ DUYACAK?
    Yaz sezonu, gündüz havalar daha güzel olduğu için çalışmayanların gündüz saatlerinde de dışarıda çok vakit geçirebildiği, akşamlar uzun olduğu için iş çıkışlarında çalışan insanların gece saatlerine kadar dışarıda vakit geçirebildikleri bir zaman dilimi. Diğer bir yandan da hem beden hem ruh enerjimizin daha yüksek olduğu aylar… Yaz mevsimi, güneşten faydalanabildiğimiz, sıcak havalar sebebi ile terleyerek toksinlerimizden arınabildiğimiz, isteyerek kana kana içebildiğimiz sularla terleme ile kaybettiğimiz suyu yerine koyduğumuz bir mevsim. Sadece bir kötü yanı olabilir. Alkol tüketenler yaz akşamları hoşca vakit geçirdikleri insanlar ile alkolün dozunu biraz kaçırabiliyor. Fakat uzun günlerde ve gecelerde yapacakları yürüyüşler ile de tüm kötü etkileri vücutlarından uzaklaştırabilirler. Kış mevsiminde ise bunun tam tersi oluyor; gündüz daha gün ağarmadan iş yolunu tutanlar, akşam havalar erken kararıp dışarıda hava soğuk olunca, sıcacık evlerinde vakit geçirmek istiyorlar. Geceler uzuyor, ekran başında geçirilen süreler uzuyor, doğal olarak atıştırmalıklara olan ilgi artıyor. Soğuk havada vücut ısısını yüksek tutabilmek için daha çok yakıta ihtiyaç duyuluyor, doğal olarak karbonhidratlı, şekerli, unlu yiyecekler tüketilmek isteniyor. Oysa ki soğuk havalarda, yavaşlayan kan dolaşımımız ile vücudumuzda dolaşan oksijen seviyeleri de değişiyor, hücrelerimiz yoruluyor, yağ yakımı azalabiliyor. Aksine soğuğa karşı kendini korumaya çalışan vücudumuz yağlanmaya meyilli oluyor. Doğal olarak toksinlerimizi atmakta da zorlanıyoruz. Üstüne bir de hava şartları ve doğalgaz, egzoz gibi sebeplerle artan hava kirliliği, vücudumuzda biriken toksinleri artırıyor, hareketsiz bıraktığımız vücudumuz, güçsüzleşmeye başlıyor. Tüm bu kötü etkilerden kurtulmak için daha doğal, daha Akdeniz diyetine yakın, sofralardan bol renkli salataların eksik olmadığı, kış sebzelerinden güzel yemeklerinin eşlik ettiği, yemeklerden sonra meyvelerin tatlı niyetine tüketildiği, bol vitaminli öğünlere ihtiyaç duyuluyor. Böylelikle güçsüz düşerek hastalanmalara daha çok yatkın olan vücudumuzun kış mevsiminde direncini artırmış oluyoruz. Tabii ki, kışın özellikle sıcak sıcak bitki çayları ve demleme çay tüketimi artacak… 

    KIŞ MEVSİMİ VÜCUDUMUZDA VE METABOLİZMAMIZDA NE GİBİ DEĞİŞİKLİKLERE YOL AÇIYOR?
    Sonbaharın gelişi ve havaların serinlemesi ile kış mevsimi kapıdayken metabolizmamızda bazı değişiklikler oluyor. Soğuyan hava ile damarlar daha büzüşüyor, kan akışı yavaşlıyor. Vücut ısısını dengelemekte zorlanılıyor, doğal olarak vücudun enerjisi ve hareketi sınırlanıyor. Beslenme yoluyla alacağımız enerjiye daha fazla ihtiyaç duyuluyor. Karbonhidratlı besinler daha çok enerji vereceği için, vücut ısısını da yükseltiyor. Dolayısıyla karbonhidratlı besinlere duyulan ilgi artıyor. Bir diğer taraftan bakınca, vücut dışarıdaki soğuk havaya adapte olmaya çalışırken, dış ısıyla kendi ısısını dengelemek için daha çok enerji harcıyor. Bir bakıma metabolizma hızlı çalışıyor. Fakat soğuk ve güneşsiz havalarda, insan psikolojisi de etkileniyor. Depresyona yatkınlık oluşabiliyor. Şekerli gıdalar insan psikolojisine de iyi geliyor. Ayrıca hareketsizlik ve soğuk hava ile vücudumuzda terleme olayı gerçekleşmediği için toksinlerimizden arınmak zorlaşıyor. Biriken toksinler bağışıklık sistemini güçsüzleştiriyor. Ağırlık artışına, yağ depolarının çoğalmasına ve depresyona sebep olabiliyor. 

    - Advertisement -

    DETOKS DERKEN NEYI YANLIŞ ANLIYOR VE NEYI DOĞRU YAPMIYORUZ?
    Detoks aslında sadece bedeni toksinlerden arındırmak değil, ruhu da arındırmak anlamına geliyor. Yanlış bilinen, yanlış uygulanan detoks programlarının, çevre şartlarını düzenlemeden yani tüm olumsuz, insan psikolojisi ve bedenine zarar veren şartları ortadan kaldırmadan sadece sıvı tüketerek bedende biriken toksinleri atmakla sağlanacağı zannediliyor. Oysa ki stres, kötü hava şartları, iş, trafik, sigara, alkol, kötü beslenme gibi faktörler ortadan kaldırılmadan sadece sıvı tüketerek beslenilirse, vücutta düşen kan şekeri, tansiyon ve açlık ile ortaya çıkan keton cisimler ile insan daha çok stres altında kalıyor. Yani beklenenin tersi oluyor. Oysa ki detoks, temiz, bol oksijenli açık havada, tüm kötü çevre koşullarının yok edildiği, sigara, alkol vb. gibi zararlı maddelerin, asitli, şekerli, çok yağlı, çok baharatlı besinlerin tüketilmediği, bol sebze, meyve içeren sağlıklı bir diyetle mümkün. Tabii ki detoks yaparken dengeli beslenmeye ek, bol su ve taze sıkılmış sebze ve meyve suları da tüketilmeli. 

    KIŞ DÖNEMİNDEKİ DETOKSTA NELER YAPMAK GEREKİYOR? BİR TEK DETOKS SULARI YETERLİ OLUYOR MU?
    İster kış ister yaz dönemi olsun kişiler bedeninde, psikolojisinde, sindirim sisteminde rahatsızlıklardan şikayet ediyorsa detoks programları uygulayabilir. Detoks derken birkaç haftalık sadece sıvı tüketilerek, aç kalarak geçirilen günler düşünülmemeli. Bu yanlış ve tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Detoks demek arınmak demek. Yani kötü ve sıkıntıya düşüren her koşuldan arınmak anlamına geliyor. Kişi iş yerinde veya evinde bulunduğu ortamda çok stres altındaysa geçici bir süre o ortamdan uzaklaşmalı. Az su içiyorsa daha çok su içmeye başlamalı. Sigara ve alkol tüketiyorsa bunlardan uzak durmalı. Beslenme konusunda yapılacak önemli değişiklikler ise, mevsimine göre sebze ve meyve tüketimi artırılabilir, hatta mümkünse çiğ tüketilebilir. Protein tüketimi de kas kaybı olmaması açısından çok önemli. Fakat her gün sadece bir avuç içi kadar et, tavuk, balık diyete eklenirse, arada sırada kurubaklagiller tüketilirse, peynir, süt ürünleri de azar azar diyete eklenerek, daha çok sebze, salata, meyve ağırlıklı beslenilirse, detoks sağlanabilir. Ayrıca dengeli beslenmeye ek olarak açık havalarda yürüyüş yapılması da vücudun ve ruhun temizlenmesi için en güzel yöntem.

    YAZ MEVSİMİNE ORANLA KIŞ MEVSİMİNDE İŞTAHIN AÇILMASININ NEDENİ NEDİR?
    Kış mevsiminde, soğuyan hava ile kendi ısısını dengelemeye çalışan insan bedeni, fazla enerji harcıyor, vücut ısısı düşüyor. Vücut ısısını arttırmak için daha çok ısı açığa çıkaracak yakıta yani yiyeceğe ihtiyaç duyuyor. Özellikle hızlı sindirilen ve çabuk enerji veren karbonhidratlı besinlere olan ilgi artıyor. Bir nevi iştah fazlalaşıyor. Ayrıca güneş ışığından faydalanılan gündüzler kısalıyor, hava daha yağmurlu ve bulutlu olabiliyor. Bu da kişilerin ruhsal olarak etkilenmesine, depresyona varan iç sıkıntısına sebep oluyor. Depresyona yatkınlık da iştah durumunu etkileyebiliyor. Bunun yanı sıra, akşamları ev ortamında geçirilen vakitler uzuyor, aile ile geçirilen vakitler, televizyon başında izlenen programlar da kişileri daha çok yemek yemeye sürükleyebiliyor.

    SU TÜKETİMİNE NE DERECE DİKKAT ETMEK GEREKİYOR?
    Kış mevsimi gelince soğuyan havalar ile birlikte, terleme ve vücut ile kaybedilen su azalıyor. Doğal olarak kişilerin suya olan ilgisi de azalıyor. Oysa ki besinlerin yakılması, sindirimin iyi çalışması, vücudun toksinlerden arınması, kilo almamak, hastalıklardan korunmak ve vücut ısısını düzenleyebilmek için su tüketiminin bol olması gerekiyor. Ayrıca kış mevsiminde tüketilen çaylar, sıcak içecekler içeriğindeki bitkiler sebebi ile idrar söktürücü etki gösterdiği için vücuttan su atılımı artıyor. Kaybedilen suyun yerine konması gerekiyor. Bu sebeple çok fazla çay, kahve tüketen kişilerin daha da fazla su içmesi öneriliyor.

    EN FAZLA NELERİ TÜKETİP, NELERDEN UZAK DURMAMIZ GEREKİYOR?
    Detoks yaparken, en çok mevsimine göre sebze ve meyvelerin tüketilmesi gerekiyor. Eğer uygunsa, sebzeler de çiğ olarak tüketilmeli. Hatta kabuklu yenilebilen meyveler kabuklarıyla yenmeli. Meyve ve sebze lifli kısmı ile beraber tüketilirse, sindirim sistemini çalıştıran lif, bağırsakların da temizlenmesinde yardımcı görevi ediniyor. Aynı zamanda kan şekerinde ani düşüşlerin önüne geçmiş olunuyor. 

    PIRASALI PATATES ÇORBASI

    Malzemeler:

    • 2 adet pırasa

    • 1 yemek kaşığı sıvı yağ

    • 1 orta boy patates

    • 1 su bardağı su

    • 1 diş sarımsak

    • Pul biber, kimyon

    Hazırlanışı:

    Pırasaları ince ince doğradıktan sonra yağda biraz kavurun. İçine küp şeklinde doğranmış patatesi koyup, suyu ekleyin. Sarımsak, pul biber, kimyon ile tatlandırarak basınçlı tencerede pişirin. Dilerseniz blender’dan da geçirebilirisniz.

    PİYAZ

    Malzemeler:

    • 4 yemek kaşığı fasulye

    • 1/4 su bardağı limon suyu

    • 1 tatlı kaşığı zeytinyağı

    • 1 kuru soğan

    • Maydanoz ve baharat

    Hazırlanışı:

    Haşlanmış 4 kaşık fasulyenin içerisine limon suyunu ekleyin. Zeytinyağı, kuru soğan, bol maydanoz ve baharat ekleyin.

    KABAK SALATASI

    Malzemeler:

    • 3 orta boy kabak

    • 2 diş sarımsak

    • 2 dal taze soğan 

    • 1 salatalık

    • 3-4 dal dereotu

    • 5 kaşık yoğurt

    Hazırlanışı:

    Kabağı haşladıktan sonra içine sarımsakları ekleyin ve 30 dakika marine edin. Ardından yeşil soğanları, salatalığı, taze dereotunu ve yoğurdu ekleyin. Son olarak limon suyu ve zeytinyağı ile servis edin.

    DYT. SEDA KAYA’DAN KIŞA HAZIRLIK DETOKS PROGRAMI

    1. GÜN

    Sabah: 

    1 orta boy tarçınlı elma

    1 su bardağı günlük süt

    3 yemek kaşığı kuru meyveli müsli

    Ara Öğün:

    Havuç, maydanoz, brokoli ile hazırlanmış 1 su bardağı sebze suyu karışımı 

    (2 yemek kaşığı portakal suyu ile tatlandırılabilir)

    Öğle: 

    1 kase pırasalı patates çorbası

    4 yemek kaşığı yağsız kepekli makarna 

    1 kase yağsız mevsim salatası 

    3 yemek kaşığı yoğurt 

    Ara Öğün:

    1 su bardağı günlük süt

    2 adet kuru kayısı

    Akşam:

    4 adet ızgara köfte (yağsız kıymadan)

    4 yemek kaşığı piyaz

    2. GÜN

    Sabah: 

    1-2 bardak ılık limonlu su

    1 ince dilim yarım yağlı beyaz peynir

    1 ince dilim çok tahılı ekmek

    Domates, salatalık, biber

    Yarım elma ve yarım kivi

    Ara Öğün:

    1 su bardağı sebze suyu (Havuç-kereviz-brokoli ve maydanoz ile)

    Öğle:

    5 yemek kaşığı kabak salatası 

    4 yemek kaşığı kepekli makarna 

    Ara Öğün: 

    1 su bardağı kefir

    2 ince dilim ananas

    Akşam:

    1 orta boy ızgara balık

    1 kase yeşil salata (1 tatlı kaşığı limon ve zeytinyağı ile)

    1 ince dilim çok tahıllı ekmek

    3. GÜN

    Sabah:

    1 bardak ılık limonlu su 

    5 yemek kaşığı yoğurt

    3 yemek kaşığı müsli

    1 tatlı kaşığı keten tohumu

    Ara Öğün:

    1 fincan yeşil çay

    1 adet kivi

    Öğle: 

    5 yemek kaşığı kereviz salatası

    4 yemek kaşığı haşlama buğday 

    3 yemek kaşığı yoğurt 

    Ara Öğün: 

    1 su bardağı sebze suyu (Havuç-kereviz-brokoli ve maydanoz ile)

    2 adet kepekli bisküvi

    Akşam:

    1 kepçe sebze çorbası 

    2 adet derisiz fırında pişmiş tavuk but

    1 kase yağsız yeşil salata

    4. GÜN

    Sabah:

    1 bardak ılık limonlu su

    1 yemek kaşığı yağsız ve maydanozlu lor peyniri

    1 adet kırmızı biber

    1 adet yumurta

    1 ince dilim çok tahıllı ekmek

    Not: Yumurta ve loru çırptıktan sonra pul biber ekleyerek, 1 tatlı kaşığı sıvı yağ ile yağsız tavada pişirip omlet olarak tüketebilirsiniz.

    Ara Öğün:

    1 orta boy mandalina

    Öğle: 

    7 yemek kaşığı haşlanmış yağsız ıspanak yaprağı

    4 yemek kaşığı yoğurt 

    1 kepçe yağsız mercimek çorbası

    Ara Öğün:

    1 su bardağı günlük süt (1 çay kaşığı bal ve 1 çay kaşığı tarçın ile)

    Akşam:

    100 g haşlama et

    1 tabak haşlama sebze (Brokoli-karnabahar-havuç)

    1 ince dilim çok tahıllı ekmek

    5. GÜN

    Sabah:

    1 ince dilim ananas

    1 ince dilim yarım yağlı peynir

    2 adet kepekli bisküvi

    5 adet badem içi

    Ara Öğün:

    1 su bardağı havuç ve nar suyu karışımı

    Öğle: 

    1 kase yeşil salata (2 tatlı kaşığı zeytinyağı ve 1 yemek kaşığı nar ekşisi)

    6 yemek kaşığı haşlanmış yeşil mercimek

    4 yemek kaşığı yoğurt 

    1 adet kepekli bisküvi 

    Ara Öğün:

    1 su bardağı günlük süt (1’er çay kaşığı bal ve tarçın ile)

    Akşam:

    5 yemek kaşığı kereviz salatası

    4 yemek kaşığı buğday haşlama

    3 yemek kaşığı yoğurt 

    6. GÜN

    Sabah: 

    2 adet yumurta ile yapılmış yağsız sebzeli omlet (Yeşil soğan, yeşil biber, domates rendesi, maydanoz ile)

    1 ince dilim çok tahıllı ekmek

    1 adet mandalina

    Ara Öğün:

    1 su bardağı maydanoz suyu

    5 adet badem içi

    Öğle: 

    2 kepçe sebze çorbası

    1 kase kaşarlı yeşillik salatası 

    (30 g kaşar peyniri rendesi ile)

    Ara Öğün: 

    1 su bardağı kefir

    1 adet kepekli bisküvi

    Akşam:

    6 yemek kaşığı mantarlı et sote (1 tatlı kaşığı yağ ile)

    3 yemek kaşığı bulgur

    3 yemek kaşığı yoğurt

    5-6 parça haşlanmış brokoli

    7. GÜN

    Sabah:

    5 yemek kaşığı yağsız yoğurt

    2 yemek kaşığı müsli

    1 küçük muz

    1 tatlı kaşığı pekmez

    Ara Öğün:

    1 fincan yeşil çay

    5 adet fındık

    Öğle: 

    1 kase peynirli cevizli salata 

    1 dilim çok tahıllı ekmek

    Ara Öğün: 

    1 su bardağı günlük süt

    1 orta boy elma

    Akşam:

    100 g hamsi buğulama (fırında pişmiş, yağsız)

    1 kase marul salatası (bol limon ile)

    NOT: Her öğle yemeğinden 30 dakika önce 1 fincan rezene veya nane çayı ile uykudan önce 1 fincan papatya veya kuşburnu çayı tüketilmeli. 

    Formsanté 2015 – Kasım sayısı
    Elif Gürsoy



    Önceki İçerik
    Sonraki İçerik

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz