Türkiye’de yeni tanınmaya başlayan bir terapi yöntemi. Adı: Aile dizimleri. Amacı, yaşamın herhangi bir alanında ‘kriz’ ya da ‘kilitlenme’ yaşayan kişilere, sorunlarının kökten çözülmesinde yardımcı olmak. Bu terapi başrolde, ‘siz’ ve ‘koltuklar’ var!
Soyağacınız, kaderiniz! Psikoterapist Bert Hellinger'e göre, ilişkilerde yaşanan sorunlar ve psikolojik rahatsızlıkların kökeninde "soyağacımız" yatıyor. Bu sorun, bazen babanız, anneniz, bazen de halanız, ya da atalarınızla ilgili olabiliyor. Yani siz, belki de hiç tanımadığınız, evlatlık verilen bir kuzeninizin kaderini devralabiliyorsunuz. Dolayısıyla tüm yaşantınız boyunca kendinizi "evlatlık verilen" bir çocukmuş gibi hissedebiliyor, sevgisizlikten yakınabiliyorsunuz. Ancak kalbinizde ait olmanız gererken yere ulaştığınızda "kilitlenme" ortadan kalkıyor, kuzeninizle aynı kaderi yaşamaktan kurtuluyorsunuz. İşte bu noktadan yola çıkılarak gerçekleştirilen bu terapi yöntemi de 'güncel' ya da 'köken' ailenizinin temsili olarak dizilmesi esasında dayanıyor. Aile dizimi, soy ağacınızdaki ağır yaşanmışlıkların farkına varmanızı, kendinizi o insanların yerine koyarak davranışlarının altında yatan nedeni ve neler hissettiklerini daha iyi görmenizi sağlıyor. Amaç, "kilitlenmeyi çözmek" Aile diziminin amacı; yaşamın herhangi bir alanında, "kriz" ya da "kilitlenme" yaşayan kişilere, sorunlarının çözümünde kökten yardımcı olamk. Ale dizimleri, hem "bireysel" hem de "grup" terapisi çerçevesinde uygulanıyor. Bu süreç, terapiye katılan gryp içindeki "bireylerle" ya da temsili olarak kullanılan "koltuklarla" gerçekleşiyor. Cinsellikten ilişki sorunlarına, hoşnut olmadığımız anne baba rollerimizden ruhsal hastalıklara kadar pek çok sorunda başvurulabilen aile dizimi; 8-10 seansta, hastalığa yol açan "duygusal kilitlenmeleri" çözüyor. Yüreğinizi özgür bırakmanızı sağlayarak gerçek kişiliğinize kavuşmanıza yardımcı oluyor.
Koltuklar başrolde! Bireysel terapilerde aile dizimi koltuklarla gerçekleştiriliyor. Aile hikayeniz, terapistin verdiği ev ödevleri aracılığıyla, bir nebze soyağacınız araştırmaya dayanıyor. Ve, aileniz hakkında verdiğiniz bilgiler doğrultusunda 'anne', 'baba', 'teyze', 'ölen kardeş', veya 'anneanne' gibi bireyleri temsil eden koltuklar seçiliyor. Peki, bireysel terapide aile bireylerinin yaşadıkları içsel sıkıntılar nasıl dile getiriliyor? Burada önemli olan, koltukların temsil ettiği kişiler ve sizin bu koltukları nasıl dizdiğiniz. Örneğin; babanızı temsil eden koltuğu diğer koltukların dışında, uzak bir yere yerleştirdiğinizde, bu sizin babanızla ciddi bir sorun yaşadığınıza işaret ediyor. Siz, terapide yine de az ve öz konuşan tarafsınız. Aile diziminin geleneksel terapilerden farkı, sorulara kısa yanıtylar verilmesi ve telkinde bulunulmaması. Bireysel aile dizimi terapisinde, aile bireylerinizi temsil görevini terapistiniz üstleniyor. Dr. Zarasızoğlu, aile bireylerinizi temsil eden koltuklara uzanıyor. Terapi de böylece başlıyor…Dr. Zararsızoğlu, bir bakıyorsunuz annenizi temsil eden koltuğa oturuyor; davranışlarını bir türlü kabullenemrdiğiniz annenizin duygularını, iç sıkıntısını ve ağır kederlerini içten bir şekilde adeta yaşıyor. Diğer koltukta ise babayı temsil ediyor. Bu kez, biraz dışarıda kalan, aslında sevgisini kendi içinde yaşayıp belli etmekte zorlanan pasif babanın çaresizliği yerleşiyor terapistinizin yüzüne. Veya, küçük kardeşinizin bunalımları, kanserden ölen ağabeyin verdiği özlem duygusu, terapistinizi sarıp sarmalıyor. Ve siz ilk kez, ailenizde hiç görmediğiniz ve hiç anlam veremediğiniz yaşanmış ağır olayları bir film gibi izlemeye başlıyorsunuz adeta. Bu yaşanmışlıkların, red ettiğiniz ya da kızgınlık duyduğunuz kişinin ruhsal yapısı üzerine nasıl bir etki yarattığını şaşkınlık içinde izliyorsunuz. Bu kez yorumcu farklı bir kişi, o kadar. - Advertisement -
|