❑ Gıdı toparlama
Özellikle gıdı ve çene ile ilgili sıkıntısı olan hastalara en az müdahaleyle kalıcı sonuçlar sağlamak da mümkün. Maximus uygulaması da bunlardan biri. Medikal Estetik Uzmanı Dr. Pınar Karagülle, “Çok düşük enerjiyle, dermal ısıtma sağlayarak cilde anında etki etmeyi amaçlayan bir yöntem. Maximus TriPollar uygulaması, yüz, boyun (gıdı sarkmaları) dışında, kollar (sarkma, selülit), bacaklar (özellikle bacak içi gevşemelerinde) ve karında da cildi sıkılaştırmaya yardımcı oluyor. Bu nedenle sarkmalar için de kullanılabiliyor” diyor.
Haftada bir defa uygulanan bu uygulama 6-8 seanstan oluşuyor. Her seans bölgeye göre 5 ile 45 dakika arasında sürüyor. Bu yöntem her cilt tipine uygulanabiliyor. Tedavinin hemen sonrasında geçici bir kızarıklık ve ciltte sıcaklık hissi oluşuyor. Bu his yaklaşık bir saat sonra kayboluyor. Uygulama sonrası hemen gündelik yaşama dönülebiliyor.
❑ Kaş kaldırma
Özellikle 35 yaş ve sonrasında görülen sorunlardan biri de kaşlarda düşme problemi oluyor. Kaşın pozisyonunu göz kapakları ve saç çizgisine göre değerlendirmek gerekiyor. Rekonstrüktif, Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Alpaslan Topçu, “Kabul edilen oran, kaşgözbebeği arası uzaklığının 2.5 cm, kaş-saç çizgisi arası uzaklığının ise yaklaşık 5 cm olması. İdeal kaş uzunluğu ise burun kenarından göz içi ve göz dışına çizilen düz çizginin kaş üzerinde olan düşüm noktaları oluyor. Kaşın şekli, yıllar içinde moda ile değişkenlik gösteriyor. Kimi zaman çok ince kaş, kimi zaman da daha kalın kaşlar popüler oluyor. Yüze anlam katmak için kaşın pozisyonu ve şekli çok önemli bir yer tutuyor” diyor. Kaş düşüklüğü tedavisinde, düşüklüğün şiddetine göre birçok tedavi yöntemi uygulanabiliyor. Bu yöntemler arasında en çok botoks tercih ediliyor. Kaş düşüklüğünün derecesi ve alına bir müdahale düşünülüp düşünülmemesine göre farklı yöntemler uygulanabiliyor. Eğer hastada az miktar kaş düşüklüğü mevcut ve alına ek bir müdahale düşünülmüyorsa, botoks uygulaması veya kaş altına dolgu uygulanarak 1 cm’ye kadar kaş yükselmesi sağlanabiliyor. Op. Dr. Topçu, “Alın germe gibi cerrahi işlemler ile kaş istenilen pozisyona getirilebiliyor veya sadece kaş düşüklüğü mevcut ise iple kaş askı yöntemi ile kaş pozisyonu ayarlanabiliyor. Bazen kaşın pozisyonu normal olduğu halde, üst göz kapağındaki cilt ve yağ fazlalığından dolayı, kaş göreceli olarak düşük gözükebiliyor. Bu durumda göz kapağı estetiği tek başına yeterli olabiliyor” diyor.
Kaş askı operasyonu, lokal anestezi ile yapılan bir operasyon. Operasyon sonrası erken dönemde iplerin geçtiği yerde bir miktar potluk oluşabiliyor. Bu potluk zamanla azalıyor. Sadece ip ile kaş kaldırmada, hasta çok iyi değerlendirilerek bu yönteme karar verilmesi gerekiyor. Çünkü kaş düşüklüğü nadir olmakla beraber, bu soruna göz kapaklarında sarkma ile alında cilt fazlalığı ve sarkma gibi sorunlar eşlik edebiliyor. Bu durumda operasyon planını sadece kaşa yönelik bir girişimle kısıtlamak, istenmeyen görüntülere neden olabiliyor. Kaş düşüklüğünün yanında alına da müdahale planlanıyorsa; alın germe operasyonu ile kaş yüksekliği artırılabiliyor. Alın germe operasyonu, endoskopik veya klasik olarak iki farklı teknikle yapılabiliyor.
❑ Yeni yöntem
Soğuk hava dalgasıyla zayıflayın
Son yıllarda kadınların ağrısız ve çabuk şekilde fazlalıklardan kurtulma istekleri yeni teknolojilerin doğmasına neden oldu. Bu teknolojilerden biri de soğuk hava dalgasıyla radyofrekans yöntemi olarak tanımlanan New Midas teknolojisi. Bu uygulama hem yüz gençleştirme hem de bölgesel yağ eritmede ve sıkılaştırmada kullanılan bir yöntem. İnfrared ışınları ile birleştirilen soğuk radyofrekans, acı vermeden etkinin daha derine inmesini sağlamaya yardımcı oluyor. Uygulama hakkında bilgi veren Dr. Yasemin Hızarcı “Soğuk radyofrekans işleviyle (-5°C / -25°C) ağrısız, acısız ve hızlı vücut şekillendirme seansları gerçekleştirmek ve ilk seanstan itibaren gözle görülür kalıcı sonuçlar elde etmek hedefleniyor. Ayrıca bu yöntem zayıflama ile birlikte sıkılaşma da sağlıyor. Haftada iki kez 10 seans olarak uygulanıyor” diyor. New Midas’ı diğer selülit ve bölgesel zayıflamada kullanılan tedavi cihazlarından ayrılan en önemli özelliği uygulama alanının daha geniş olması. Soğuk radyofrekans karın, basen gibi bölgelerin yanı sıra gıdı, sutyen çizgisi, sırt, kol ve bacak içleri gibi zor bölgelerde de kullanılabiliyor. Bu yöntem aynı zamanda yüz gençleştirme, sıkılaştırma, kırışıklık azaltma, cilt gençleştirme ile elastikiyet kazandırma, toparlama, geniş gözeneklerin tedavisi, gıdı yok etme gibi sorunlara da uygulanabiliyor. Dr. Yasemin Hızarcı, “Uygulama sonrası yüzde sosyal hayata engel olacak bir durum oluşmuyor. 15–20 dakika süren yöntem cildin durumuna göre haftada bir veya 15 günde bir tekrarlanabiliyor. Yüz gençleştirme ve sıkılaştırmada ise 5–6 seans yeterli oluyor” diyor.
✎ Nilgün YILDIZ
Formsanté Dergisi Ağustos 2012 Sayısı