Kurban Bayramı, kültürümüzde paylaşım ve anlayışı yücelten önemli bir etkinlik. Bu ritüeli, en güzel haliyle yaşarken onu tadına doyum olmayan güzel lezzetlerle anmamız da bir tesadüf değil. Toplumsal bilincimizde, aynı Ramazan iftarlarında olduğu gibi, Kurban Bayramı da lezzetli et yemekleri, ikram sofraları ve ailemizle, dostlarımızla, komşularımızla en güzel lezzetleri paylaştığımız bir şölen olarak yer ediyor. Peki önümüzdeki Kurban Bayramı için sağlıklı ve lezzetli yeni tariflere hazır mıyız?
1. Et yemeklerini yağ ile lezzetlendirin
Sağlıklı yağlar, zeytinyağı ve tereyağı, hem doyurucu hem de vücudun doğal mekanizmasına saygılı yapısıyla, daima yemeklerimizin baş tacı olmalıdır. Et yemekleri, etin kendi yağına göre farklı oranlarda yağ isteyebilir ancak özellikle etin baharatlarla marinasyonu sırasında zeytinyağını bol kullanabilir ve etin pişmeden önce zeytinyağını çekmesini sağlayabilirsiniz. Böylece yavaş ateşte pişerken, etin dışı kadar içi de yağla beraber gelen baharatların tadıyla yoğunlaşacak, etin o yavan ve kuru tadı yerine, eşsiz bir lezzet elde edebileceksiniz. Kısacası, yağlar etlere lezzet katmanın olmazsa olmazıdır.
2. Pratik tariflerden destek alın
Kurban Bayramı sonrasında, çoğu evin buzluğu uzun aylar yetecek kadar etle dolabilir. Ancak sonrasında bu etleri lezzetli bir yemeğe çevirmek için uzun uğraşlar da vermek zorunda kalabiliyoruz. İş veya gündelik hayat koşturmacası sırasında etin buzunu çözmek de, bazen lezzetli yemeklere girişmek için gereken motivaysonu düşürebiliyor. Bu nedenle, daha pratik saklama politikaları izleyebilirsiniz. Örneğin, topluca hazırladığınız kavurmayı derin dondurucu raflarında saklayabilir, sabah kavurmalı omlet yaparken de akşam etli bir yemek hazırlarken de küçük porsiyonlarla sakladığınız kavurmayı mikrodalga fırında, hatta küçük bir kap sıcak suyun içinde birkaç dakikada hızlıca çözüp tavaya atmaya hazır hale getirebilirsiniz. Derin dondurucu denilince de çoğu insanın gözü korkabiliyor ancak bugün derin dondurucu fiyatları son derece makul seviyelere inmiş ve bu dolaplar artık her mutfakta mutlaka bulunması gerekenler listesine de girmiş durumda.
3. Mangal için özel buzdolabı
Et yemekleri söz konusu olunca, mangal keyfi de vazgeçilmezler arasında. Ancak özellikle büyük bahçeli evlerde veya büyük bir balkonda mangal yaparken, etleri uzun saatler boyunca soğuk ortamdan uzaklaştırıp mangal başında bir tencerede, pişeceği zamana kadar oda sıcaklığında ve hatta bazen güneş altında bekletmek zorunda kalabiliyoruz. Ne yazık ki etler, buzdolabının dışında beklediği her an, sağlığa zararlı bakterilerin üremesine neden olur. Üstelik tadı da giderek bozulur. Dolayısıyla, eğer bahçede veya balkonda, terasta mangal yapmayı seviyorsanız, mangalın yanına bir mini buzdolabı da yerleştirmek hem işinizi kolaylaştıracak hem de sağlığınızı koruyarak lezzetli et pişirmenize yardımcı olacaktır. Böylece sürekli mutfağa inip bozdolabı içinde sakladığınız eti alıp tekrar mangal başına dönmek gibi ağır bir angaryadan da kurtulmuş olursunuz. Unutmayın, mangal aynı zamanda sevdiklerinizle sohbet edip zaman geçirebileceğiniz bir bahanedir. Sürekli oraya buraya koşturmak zorunda kaldığınız bir mangal deneyimi kimseyi mutlu etmeyecektir. Müşterilerinize hizmet ettiğiniz bir ocak başı restoran işletmiyorsunuz, ailenizle ve sevdiklerinizle, mangal başında hoş zaman geçiriyorsunuz.
4. Bol sıvı almayı ihmal etmeyin
Yoğun şekilde et yemekleri, vücudunuzdaki tuz miktarını da çok artıracaktır ki, bu da yüksek tansiyon anlamına gelecektir. Dolayısıyla, eti pişirirken, ekstra tuz kullanmanızı çok tavsiye etmiyoruz ama aynı zamanda et yemekleri yediğiniz günlerde, biraz daha fazla su içerek, vücudun etle beraber gelen tuzla başa çıkmasına destek olabilirsiniz.
5. Limonlu soslar ete yakışır
Eti marine ederken de, yerken de sosunuzda bolca limon kullanmak, eti lezzetlendirmek için faydalı olacağı gibi, limonun eti sindirmeye destek olacağını da unutmayın. Aynı zamanda vücudun yüksek tansiyonla başa çıkmasına da destek olan limon, et için vazgeçilmez bir sos malzemesidir.