Diğer
    Ana SayfaSağlıkMetabolik Sendrom’a dikkat!

    Metabolik Sendrom’a dikkat!

    -

     Şişmanlık sorunu, sadece aynada beğenmediğiniz aksinizden ibaret değil… Bugün dünyayı tehdit eden obezite, önüne geçilmediği takdirde kronik hastalıkların sebebi olabiliyor.

    Metabolik Sendrom Araştırma Grubu’nun yaptığı çalışmaya göre Türkiye’de her üç erkekten biri, kadınların ise yarısı Metabolik Sendrom riski taşıyor. Başlangıçta basit bir kilo alma problemi gibi görünse de “şişmanlık” ilerleyen dönemlerde ortaya çıkan komplikasyonlar nedeniyle ağır sonuçlar doğurabiliyor. Elab Laboratuvarları Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Aytaç Keskineğe, Metabolik Sendromu şöyle özetliyor: “Obezite teşhisi konulurken kanda trigliserid, kötü huylu kolesterol (LDL-kolesterol), kan şekeri seviyesi ve insülin direncinde (kan şekerini ayarlayan hormon) artış görülüyor. Aynı zamanda yüksek tansiyon ile birlikte, iyi huylu kolesterol (HDL-kolesterol) seviyesinde azalma saptanıyor.”

    Sorunlar kalpte başlıyor
    Metabolik Sendrom ile birlikte; şeker-insülin metabolizmasının bozulması sonucunda kolesterol seviyesinde bozukluk, yüksek tansiyon ve karın bölgesinde yağlanma ortaya çıkıyor. Önlem alınmaması durumunda ise hastanın ilerleyen süreçte özellikle kalpdamar hastalıkları ve diğer metabolizma hastalıklarına yakalanma riski oluşuyor. Dr. Aytaç Keskineğe sözlerini şöyle sürdürüyor: “Kanda dolaşan yağ miktarının artmasıyla birlikte damar duvarında kolesterol birikimleri oluşuyor ve bunu takip eden süreç içerisinde bazı iltihap hücreleri ve kirecin de bu yapıya eklenmesiyle kolesterol plakları ortaya çıkıyor. Bu oluşum damarların daralmasına ya da aniden tıkanmasına yol açıyor; kalp krizi, inme, felç hatta yaşam kaybına neden oluyor.” Metabolik Sendrom’da ortaya çıkan tüm rahatsızlıkların, gereğinden fazla kalori alımına ve insülin hormonuna karşı vücudun duyarsızlığına bağlı olduğunu açıklayan Dr. Aytaç Keskineğe, “İnsülin normalde kan şekerini ayarlayan, yani kandaki şekeri dokulara taşıyarak dokuların şekeri kullanmasını sağlayan bir hormon… İnsülin duyarsızlığını yenmek ve dokuların şeker ihtiyacını karşılayabilmek için daha fazla insülin salgılanıyor. Bu durum kan şekerinin ve insülinin artmasına sebep oluyor, sonunda insülin direnci oluşuyor. Salgılanan fazla insülin karaciğerde yağ metabolizmasına etki ederek kan yağlarının bozulmasına ve damar sertliğine yol açıyor. Böbreğe etki ederek aşırı tuz tutulumu ve hipertansiyona sebep oluyor” diyor.

    Tanı ve tedavide yaptırılması gereken testler neler?
    ● İnsülin direnci hesaplanması (HOMA-IR)
    ● Açlık kan şekeri, tokluk kan şekeri, glukoz tolerans testleri
    ● Kolesterol profili-direkt LDL-kolesterol ölçümü
    ● Hs-sensitive CRP
    ● İnsülin
    ● Mikroalbumin

    - Advertisement -

    Metabolik Sendrom kriterleri
    ● Bel çevresinin kadınlarda 80 cm’den, erkeklerde 94 cm’den fazla olması
    ● Trigliserid düzeyinin 150 mg/dL den yüksek olması veya bunu düşürmek için ilaç kullanılıyor olması
    ● HDL kolesterolün kadında 50 mg/dL, erkekte 40 mg/dL’den düşük olması
    ● Kan basıncının 130/80 mmHg’den yüksek olması veya antihipertansif ilaçlar kullanılması
    ● Açlık kan şekerinin 100 mg/dL’den yüksek olması veya Tip II diyabet tanısı konulması

    Tedavi edilmezse…
    Metabolik Sendrom’un neden olduğu rahatsızlıklar tedavi edilmediğinde en fazla 10-15 yıl içerisinde aşağıdaki hastalıklar bu tabloya eşlik etmeye başlıyor:
    ● Kalp krizi
    ● İnme ve felç
    ● Tip II diyabet
    ● Obezite
    ● Karaciğer yağlanması
    ● Uyku apnesi
    ● Böbrek yetmezliği

    Yaprak ÇETİNKAYA

    Formsanté Dergisi Mart 2013 Sayısı



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz