Duyunca insanı deli eden bu sözlerin sahibi, hayatımıza 1997 yılında birinci olduğu ‘Elite Look Model’ yarışması ile giren Duygu Dikmenoğlu. Modelliğin ardından mutlu olacağı mesleğe, haberciliğe yönelen Dikmenoğlu, şimdilerde Kanal Türk’te canlı yayınlanan ‘Gel de Katılma’ adlı programı sunuyor.
Duygu Dikmenoğlu, rotasını podyumlardan televizyon dünyasına çevireli çok oluyor. İzmir’den ‘Elite Model Look’ için geldiği İstanbul’da modellik yapmak için kaldı. 15 yaşında kazandığı Türkiye’nin en genç top modeli unvanını elinden hâlâ alan olmadı. Ama o; ışıltılı dünyaya, podyumlara, magazin dünyasına arkasını dönerek başka bir yöne doğru yürümeyi tercih etti. Şimdilerde yaptığı televizyon programı sevilen isimleri ekrana taşıması yanında çok ciddi bir iş yapıp, sosyal sorumluluk projelerine destek veriyor. Bir tatil gününde bizi evinde ağırladı, sohbetin ardından mutfağa girip nefis bir de noodle hazırladı.
Duygu Dikmenoğlu neler yaptı bugüne kadar?
”Elite Model Look” yarışmasından sonra İstanbul’da 4 sene modellik yaptım. Daha sonra televizyoncu olmaya karar verdim. 2001’den beri de televizyon alanında çalışıyorum.
Stajyerlikle başladım, haber merkezinde muhabirlik yaptım, sonra programa geçtim.
Şimdi çok istediğim, sevdiğim bir programın hem yapımında çalışıyorum, hem de sunuyorum.
Bilmeyenlere anlatır mısınız programınız “Gel de Katılma”yı’?
Cuma akşamları 21:30’da Kanal Türk’te canlı yayınlanıyor. Gururla anlatıyorum çünkü hep hayalini kurduğum bir projeydi. Çok değerli 5 arkadaşımla çalışıyorum. Sosyal sorumluluğu olan bir program. Her hafta bir sivil toplum kuruluşuna yer veriyor ve bir projeyi hayata geçiriyoruz. Okullarla çalışıyor, ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyoruz. Ne bildirirlerse onu gidermeye çalışıyoruz. İhtiyacı öğrendikten sonra liste yapıyor, sonra da firmaların kapısını çalıyoruz. Amacımız dikkat çekmek bu sorunlara. O kadar çok destek bekleyen var ki… Her programda 2 ya da 3 konuğum oluyor. Sanatçılar, kimi zaman siyasetçiler kendilerini çalışmalarını, yeni ürünleri varsa onları anlatıyorlar.
Kameraların önünden, ışıltılı dünyanın göbeğinden, “mutfağa” geçtiniz. Bu kararı vermeniz nasıl oldu?
Modellikte kendimi çok ifade edemediğimi hissettim, çok tatmin etmedi beni. Uzun sürmedi o nedenle. Ekranın önünde olmak çok önemli değil. İşin içinde olmayı daha çok seviyorum. Kendimi o zaman rahat hissediyorum. Bir ara haber spikerliği de yaptım; orada sistem kurulu, metinler haber merkezinden geliyor, editörler yazıyor… Çok rahatsız hissediyordum kendimi. Sadece aktarmak değil önemli olan. Kendi yaptıklarınızı paylaşmak gerek.
Günlük programınız nasıl?
Duygu Dikmenoğlu’nun hayatından ayrıntılar Formsante’nin yeni sayısında…
