Günümüzde güzellik denilince artık akla abartılı estetik dokunuşlar değil kendini belli etmeyen, doğallığı bozmayan hafif müdahaleler geliyor. Bu müdahaleler tercih edilirken de en acısız, en hızlı sonuç verenler öne çıkıyor.
Yazı: Nilgün Yıldız Konakçı
Yıllardır güzellik dünyasının önemli uygulamalarından biri olan mezoterapi cildi canlandırmasının yanında vücuda ve saça uygulanmasıyla da dikkat çekiyor. Bu yöntem etkili olsa da özellikle iğne fobisi olan ya da acıdan korkanların ilk tercihi de olmuyordu. Ama şimdi mezoterapide geliştirilen lazerle birlikte bu yöntem de rahatlıkla, herkes tarafından tercih edilecek.
Mezoterapi nedir?
Vitamin, protein ve hyaluronik asitlerin deri altına ulaştırılmasında tüm dünyada en çok tercih edilen yöntem mezoterapi. Etkinliğini her geçen gün daha fazla kanıtlayan mezoterapide çok sayıda iğne yapılarak düşük miktardaki destekleyici ürün deri altına ulaştırılıyor. Her bir enjeksiyon noktasına verilen ürün miktarının az olması nedeniyle çok sayıda enjeksiyona ihtiyaç duyulan bu yöntem seanslar halinde uygulanıyor. Çoklu enjeksiyon nedeniyle bir miktar ağrı ve uygulamada az da olsa morluk riski de bulunuyor.
Lazer mezoterapi
Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Reha Yavuzer, “Birtakım özel lazerler yardımı ile çevrede hasar oluşturmadan deri üzerinde çok küçük kanallar oluşturmak artık mümkün. Bu yöntemle deri üzerinden alışık olduğumuz damga tarzındaki atışlar ile değil, sürekli hareket eden silindirler yardımı ile tüm yüzeyde çok sayıda birbirine eşit uzaklıkla ve aynı derinlikte mikro kanal oluşturuluyor. Bu esnada yüzeye verilen vitamin, protein ve hyaluronik asit içerikler bu mikro kanallar içerisinden hızlı ve eşit bir şekilde istenen derinliğe ulaştırılıyor” diyor. Lazer mezoterapi işlemi uygulanacak alanın genişliğine göre beş ila 20 dakika arasında süren ağrısız bir işlem. Yaklaşık 10 günlük aralarla üç seans öneriliyor. Birkaç saat içerisinde bu kanallar kapanarak verilen ürünler deri altında kalmış oluyor. İşlem sonrasında yaklaşık 30 dakikalık bir kızarıklık olabiliyor. Prof. Dr. Yavuzer, “Lazer mezoterapi veya lazer yardımlı deri beslenmesi olarak anılan bu yönteme ilgi giderek artıyor. Uygulama sonrası günler içerisinde etki başlıyor ve haftalar içerisinde daha da belirginleşiyor” diyor. Lazer mezorterapi klasik mezoterapiden daha az ağrılı olmasıyla farklılık gösteriyor. Gövde uygulamalarında mezoterapi ağrılı ve daha zor uyum sağlanan bir yöntemken, lazer mezoterapi gövdede hızlı ve konforlu uygulanabiliyor. Bu nedenle özellikle selülit tedavisinde öneriliyor. Mezoterapi ve lazer mezoterapi 18 yaştan itibaren ihtiyaç durumunda uygulanabiliyor. Her iki yöntem de cilt altının beslenmesi, deri altı hidrasyonunun sağlanması, kısmi leke tedavisi, sivilce izleri, elastikiyet kaybının azaltılması, selülit, sınırlı bölgesel incelme veya deri kalitesinde artış amaçlı kullanılabiliyor.
Cilt güzelliği ön planda
Güzelliğin yeni tanımında artık cilt güzelliği çok daha ön planda kabul ediliyor. Bu nedenle tüm dünyada kırışıklıklar için kullanılan yöntemlerin önüne deri kalitesini arttırıcı yöntemler geçiyor. Deri ile deri altının beslenmesi ve metabolizmasının sağlıklı çalışabilmesi için üç temel takviyeye ihtiyaç var. Vitamin, protein ve nem takviyeleri olarak sınıflanan bu ek destekler sadece derinin daha güzel görünmesini, sağlamakla kalmıyor aynı zamanda deri yaşlanmasını da kontrol altında tutuyor. Deri ve deri altının en temel ihtiyaçlarından biri gerekli vitaminlerin deri altına ulaştırılmasını kapsıyor. Sıklıkla B ve C vitamini ağırlıklı vitamin karışımları kullanılıyor. Değişik vitamin kokteyleri deri altında kolajen üretimi aşamalarında tercih ediliyor. Ek olarak vitaminler antioksidan özellikleri ile yaşlanma ve güneş ışınlarının hasarına bağlı ortaya çıkan hücre hasarının kontrol altında tutulmasında da çok önemli. Protein desteği içerisinde peptidler ve amino asitlerin uygun karışımları kullanılıyor. Prof. Dr. Yavuzer, “Deri altı bölgesinin protein ihtiyacı sıklıkla 40 yaş sonrasında belirgin olarak artıyor. Bölgeye verilen protein, deri altındaki hücrelerin üretimlerinin artmasına ve kolajen yapının kuvvetlenmesine yardımcı oluyor. Deri altının yeterli hidrasyonunun sağlanması gerekiyor. Her ne kadar dışarıdan kullanılan nemlendirici kremler yardımcı olsalar da deri altına geçmedikleri için cilt güzelliğinde ve neminin sağlanmasında çok sınırlı faydası bulunuyor. Bu nedenle ağırlığının 1000 katına kadar su tutma yeteneğine sahip hyaluronik asit molekülleri içeren nem enjeksiyonları deri altının uzun dönemli ve yeterli nemde kalması için geç 20’li yaşlardan itibaren tercih ediliyor” diyor.
Saç mezoterapisi
Saç tellerini kalınlaştırmak, saç köklerinden yeni gelecek saç tellerinin daha uzun ömürlü, sağlıklı ve kalın telli olması için mezoterapi bir destek tedavisi olarak uygulanıyor. Mezoterapi aslında her ürünün veriliş şeklinin ismi. Cilt altında ulaşmak istenilen noktaya, incecik, hastanın hissetmeyeceği ve canı yakmayacak incelikte iğne uçlarıyla girip verilmek istenilen maddeyi zerk etme yöntemi denilebilir. Estetik Cerrahi, Plastik Cerrahi, Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ercan Cihandide, “Bu yöntemin uygulandığı kişileri iki gruba ayırabiliyoruz. Erkek tipi saç seyrelmesi ve kadın tipi saç seyrelmesi. İki durum birbirinden çok farklı. Erkek tipi saç dökülmesi, şakaklardan başlayıp daha sonra arkaya giden ve sonu neredeyse genellikle saç ekimi ile sonuçlanan bir kelleşme tipi. Kadınlarda ise bu durum biraz daha farklı. Kadın vücudu narin, hormonal yapılara daha çok reaksiyon veriyor. O yüzden örneğin guatr, tiroit hormonundaki değişiklikler, adet dönemlerine denk gelen zamanlarda birtakım güçsüzleşmeler, hormonal dengesizliklerin yol açtığı saç dökülmeleri, menopoz dönemi sonrası yaşanan süreç, ağır stres ya da yoğun iş temposunun getirdiği yansımalar kadınlarda en başta saçı etkiliyor. Bu süreçler kadınlarda saç dökülmesi, incelmesi, seyrelmesi ya da zayıflaması ile sonuçlanıyor. Bu anlamda saç mezoterapisi böylesi sorunlar yaşayan herkese uygulanabiliyor” diyor. Saç ekimine gelen hasta bu işleme uygun değil ya da belli bir zeminde saçı var ise saç sıklığı uygun olduğunda saç mezoterapisi tercih ediliyor. Mezoterapi bu anlamda çok önemli bir destek tedavisi. Çünkü mezoterapi sayesinde saçın ihtiyacı olan hammaddeleri dışarıdan oluşturulmuş vitamin kokteylleri, amniyoasit kokteylleri, biotin gibi saçın en önemli hammaddesi olan bir molekül dışardan destek tedavisi olarak verilebiliyor.
Saç mezoterapisi kaç seans uygulanıyor?
Toplamda saç mezoterapisi için 12 seans öneriliyor. Uygulama yapılacak kişi, saç mezoterapisinin başlangıcında haftada bir olmak üzere dört seans geliyor. Sonra iki haftada bir kez dört seans daha yapılıyor. Daha sonra ayda bir, dört seans olmak üzere tedavi bitiyor. Önemli olan süreci takip edip iyileşmeyi tetiklemek. Özellikle kadın tipi kellik ya da saç seyrelmesinde hormonlara, anemiye, B12, demir ve ferritin eksikliği gibi unsurlara bakarak çıkan sonuçlara göre eksik olan unsur yok edilip, sonra saç mezoterapisi tedavisine başlanıyor.
PRP ile kombine edilebiliyor
Saç mezoterapisi en çok PRP ile kombine ediliyor. Çünkü mezoterapide saçın ihtiyacı olan moleküller özel mezoterapi iğneleri ile saç köklerine zerk ediliyor. Bunun yanı sıra bir de vücudumuzun onarım hücreleri var. Onarım hücrelerinin içerisinde büyüme faktörleri bulunuyor. Op. Dr. Cihandide, “Sizin bir yaralanmanız olduğunda yaralanma bölgesine giren ilk hücreleriniz trombosit ve yaydıkları da büyüme faktörleri. Burada amaç, hasarlı saç telini, saç kökünü beslemek ve iyileştirmek. Kendi kanınızdan özel bir tüpe bir miktar kan alınıyor. Kan, santrifüj denilen bir ayrıştırma işleminden geçiyor. Sonrasında onarım hücreleri ve büyüme faktörleri ayrıştırılıp üstteki plazma denilen şeffaf kısmı özel bir enjektör ile çekerek özel mezoterapi uçları ile saç köklerine veriliyor. Eğer gelen hastanın agresif bir tedaviye ihtiyacı varsa PRP ve mezoterapi uygulamasını birlikte yapıyoruz. beş seans PRP ve beş seans mezoterapi uygulanıyor. Bu tedavi bir hafta PRP diğer hafta mezoterapi şeklinde düzenleniyor. Toplam 10 haftada 10 seans ile çok etkin sonuçlar elde ediliyor” diyor.
Mezoterapi mi lazer mezoterapi mi?
• Mezoterapi işleminde çok sayıda iğne yapılması gerektiği için lazer mezoterapiyi hasta konforu açısından daha çok tercih edilir kılıyor.
• Klasik mezoterapideki morarma riski lazer mezoterapide olmuyor.
• Klasik mezoterapide iğne derinlikleri değişebiliyor. Lazer ile açılan mikrokanallar genişlik ve derinlik olarak aynı olduğu için çok daha eşit miktarda ürün aynı derinliğe ulaştırılabiliyor.
• Mezoterapide yüze belli aralıklarla iğne ile uygulama yapılırken, lazer mezoterapi ile yüzün tamamı eşit olarak tedavi edilebiliyor.
• Klasik mezoterapi derinin daha hassas olduğu (göz kapağı, dudak, boyun) gibi bölgelerde daha zor uygulanırken, lazer mezoterapi tüm bölgelerde uygulanabiliyor.
• Lazer mezoterapide daha yaygın ve efektif şekilde ürünler deri altına ulaştırıldığı için mezoterapiye göre çok daha az seans uygulanabiliyor.