Diğer
    Ana SayfaPozitifModern Çağın Bilgesi: Uğur Koşar

    Modern Çağın Bilgesi: Uğur Koşar

    -

     

    27052014 ugurkosar2Grup Terapiler nedir? Bu terapiler de bireysel terapiler kadar etkin ve etkili midir?

    Bireysel çalışmalar kişiye özel olarak birebir yapılan ve bir buçuk saatlik bir süreci kapsayan sohbet ve uygulamalı çalışmalardır. Kişinin özel sorunlarına ve sorularına yöneliktir. Grup Terapiler ise; tam günlük çalışmalar olup, zenginleştirilmiş içeriği ve yine tüm katılımcıların uygulamaları ile olan çalışmadır. Grup çalışmasına katılanlarla kahvaltı ve öğle yemeğinde de bir arada oluyoruz. Sohbetimiz soframızla da bütünleşiyor, farklı bir ambiyans ortamı var. Grup enerjisinin yüksek farkındalığı ve ortak bilinç alanı bu çalışmayı çok verimli kılıyor. Grup terapilerimizi, Uğur Koşar çalışma merkezlerimizin genel koordinatörü Serpil Hanım düzenliyor ve takip ediyor, çok ince detaylarla ve profesyonelce hazırlanmış uluslararası standartta bir program diyebiliriz. 

     

    Bir yandan, 2014 yılının ekim ayına kadar dolusunuz, diğer yandan kitaplarınız arka arkaya çıkıyor ve çıkan her kitap satış rekorları kırıyor. Bütün bunların arasında terapilere nasıl yetişiyorsunuz?

    - Advertisement -

    Kitaplar, imza günleri ve grup terapilerinden dolayı artık bireysel çalışmaları ben bizzat alamıyorum. Şu anda kurmuş olduğum TTS ve Nur Terapisi’nin Türkiye’deki ilk uzman eğitmenleri ekibimizde yer alıyor. Dört kişilik uzman eğitmen kadromuz bireysel çalışmalara hizmet veriyorlar. Ekip arkadaşlarım benimle bizzat aynı içerikte yaptıkları bu çalışma ile birebir aynı çözümcül yaklaşımla çalışıyor. Okurlar, sitemizden veya bizi arayarak ekibimiz içindeki uzman eğitmenlerimizin isim ve biyografilerine ulaşabilirler. Uğur Koşar adını kullanan bazı sahte kişilere itibar edilerek kimsenin mağdur olmasını istemem. Ama uzman eğitmenlerimizi can-ı gönülden tavsiye ediyorum çünkü onlar bu terapinin özünü, kalbini eğitim ve uygulama olarak alıp hayatlarına gerçek anlamda geçirmiş kişilerdir. Ayrıca hepsi de background’unda kişisel gelişim uzmanlığı ve yaşam koçluğu olan, alanında uzman özel kişilerdir.

     

    “Kendimizi iyi hissetmek, başkalarına bağımlı olmayı, onlardan sevgi ve ilgi beklemeyi gerektirmez. Aşk ve sevgi bize kimseden gelmez onlar Allah’ın kullarına verdiği bir rahmettir ve daima kendi içimizdedir.”

     

     

    Kitaplarınızı nasıl tanımlıyorsunuz? Dini içerikli mi, bilgilendirici öğreti kitapları mı ya da başka bir tanımı var mı?

    Kendi yüreğimin sesini dinleyerek yazmaya başladığım, kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim’den hadis ve ayetlerden paylaştığım, farkındalığa, uyanışa vesile olan, huzuru yaşatan, maneviyatla bütünleşen bir tarz diyebilirim. Ama ben böyle olması için uğraşmadım, yüreğimden geçenleri kaleme alıp birleştirirken ortaya böyle çıktı. Kimseye şöyle yapın, böyle yapın da demiyorum, olumlu düşünün ya da şunu deneyin diye bir tavsiyem de yok. Kişi okuduğunu nasıl alıyor ve algılıyorsa kendini orada öyle buluyor. O yüzden kesin bir tanım vermek doğru olmayacaktır. Yansıyan, herkesin kendi halidir.

     

    Okuyucu ve danışan kesiminizin genel profili nedir? Kimler sizi okuyor, kimler size geliyor? Ya da kimler gelmeli?

    Kitabı bilen, gören ya da tavsiye üzerine alan herkes okuyor zaten. İstanbul’dan da, Adıyaman’dan da, Trakya’dan da okuyucularım var. Hatta dünyanın dört bir yanından kitapları sipariş eden Türkler var. Hafta sonu grup terapileri için, Almanya, Kıbrıs, İngiltere, Yunanistan, Bulgaristan, Viyana’dan danışanlarım gelmeye hala devam ediyor. Dileyen herkes gelebilir biz bir ölçü, sınır koyamayız. Ancak genelde depresyona giren, panik atak, anksiyete bozukluğu yaşayanlar, özgüvensizlik ve özsaygı sorunları olanlar, endişe, kaygı ve genel mutsuzluklar yaşayanlar geliyor. Ayrıca çok net belirttiğim bir şey var: “Yaşanan depresyon ya da sıkıntılı durum, artık aydınlanmak için çiçek açmanın habercisidir.” Bir çiçek tohumunu düşünün; tohumun filizlenmesi, çiçek vermesi için nasıl ki artık son derece patlamaya hazır duruma gelmesi gerekiyorsa insan da depresyondayken çiçek vermeye hazır demektir. O yüzden çiçek açmaya yüz tutmuş, gönül vermiş herkese açıktır bu kapı.

     

    Uğur Koşar’ın Destek yayınevinden çıkan kitapları öyle çok ilgi ve beğeni buldu ki nerdeyse iki ayda bir yeni kitap çıkmaya ve her çıkan kitap da liste başına girmeye başladı. Yayınevinin sahibi yazar ve yapımcı Yelda Cumalıoğlu da bu durumdan son derece memnun, hatta yakın gelecekte kitaplar ve terapi çalışmalarını anlatan bir TV programında birlikte yer alacaklarının müjdesini bile veriyor.

     

    Allah’tan dilemek, dua etmek sonra da onu vekil kılıp bırakmak konusunda bize neler söyleyebilirsiniz?

    “Acele etmeyin, paniğe kapılmayın, Allah tüm işleri yavaş yavaş halleder” dediğimde “Artık sabrım kalmadı, istiyorum dua ediyorum olmuyor, ne zaman olacak?” diye isyan edenler var. Bu durum bizim kendimize ve Rabbimiz’e olan güvensizliğimizi gösteriyor. Ayrıca bu gecikme tasarrufu bir imtihan olabilir. Onun görmek ve bilmek istediği işte tam bu sırada bizim tutumumuzdur. O bizim davranışımızı görmek, gönlümüzden geçeni bilmek isteyendir. Biz Allah dediğimizde ve duamızda ısrarcı olduğumuzda o bize “Buyur” diyecektir.

     

    Yazı: Melda TUNÇEL

    Pozitif Dergisi Sayı 5



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz