Her 100 kişiden üçünde görülen çölyak hastalığının tek çözümü buğday, yulaf, arpa, çavdar gibi tahıllarda bulunan glüten proteinini sofralardan uzaklaştırmak. Türkiye’nin ilk glütensiz yemek kitabının yazarı Aslıhan Koruyan Sabancı, bu hastalıkla nasıl mücadele ettiğini anlattı…
Çocukluğundan beri yemek yapmaya ilgi duyan, tarifler toparlayan Aslıhan Koruyan Sabancı 2006 yılında besin duyarlılığı olduğu gerçeği ile karşılaşınca glütensiz lezzetlerle ilgili bir kitap hazırlamaya karar verdi. Başarılı iş kadını Sabancı’nın hazırladığı Akdeniz ve Ege mutfağından oluşan “Glütensiz Gurme Lezzetler – Güçlü Bir Bağışıklık Sistemi İçin Altın Öneriler” yemek kitabı 2012’de Paris’te düzenlenen 17. Uluslararası Yemek Kitapları Yarışması’nda (World Gourmand Cookbook Awards) Dünyanın En İyi Sağlık ve Beslenme Kitabı ödülünün sahibi oldu. Sedes Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevini yürüten, evli ve üç çocuk annesi Aslıhan Koruyan Sabancı Pozitif’in sorularını yanıtladı…
Yemeklere ilginiz nasıl gelişti?
Çocukluğumdan beri yemek pişirmeyi çok sevmişimdir. Yemek tariflerim, uzun yıllar boyunca bulunduğum ülkelerden toparlamış olduğum lezzet ipuçları ile zenginleştirerek, almış olduğum beslenme ve uygulamalı mutfak eğitimlerinin sonucunda oluştu. Bunun yanı sıra her gün yeni tarifler oluşturuyorum çünkü bazen evde mevcut olan malzemeye göre yemek yapıyorum, bazen de yeni lezzetleri deneyerek farklı sofralar kurmak istiyorum. Örneğin geçtiğimiz günlerde içerisine fesleğen, reyhan ve ev yapımı süzme yoğurt ilave ettiğim bir patlıcan beğendi yaptım, nefis oldu!
Neden glütensiz yemeklerle ilgili bir çalışma yapma ihtiyacı duydunuz?
2006 senesinde besin duyarlılığım olduğunu anladım. Besin duyarlılığının nedenleri, çözümleri ile ilgili kaynak kitapları inceledim. O yıl bu konu ile ilgili mevcut yemek kitaplarının tümünü alıp okudum, konu ile ilgili bizim mutfağımıza ait hiçbir yemek kitabı bulamadım. Yabancı kaynaklı kitaplar ise nereden nasıl bulacağımızı bilmediğimiz, ya da nasıl pişireceğimizi bilmediğimiz gıda maddelerinden bahsediyordu, çoğu resimsizdi, tariflerin neye benzediğini göremiyordum. 2008 yılında da gıda duyarlılığı olan ya da olmayan, sağlıklı Türk mutfağımızı ve Akdeniz mutfağını seven yediden yetmişe herkese yardımcı olabilmek için bu kitabı yazmayı düşündüm ve aynı sene tariflerimi yazmaya başladım.
Okuyucular artık daha şanslı çünkü günümüzde bu konu ile ilgili yerli-yabancı pek çok kitap yazılmaya başladı. Bunun yanı sıra pek çok çeşit içeren glütensiz gıdalar da marketlerde yer almaya başladı.