Diğer
    Ana SayfaSağlıkNedeni stres mi?

    Nedeni stres mi?

    -

    Stres, sadece sinirlerimizi yıpratmakla kalmıyor, aynı zamanda pek çok hastalığı da tetikleyebiliyor. Günlük aktiviteyi kısıtlayan ve ciddi iş gücü kaybına yol açan “Kronik yorgunluk sendromu” ile “Fibromiyalji” bu hastalıklardan sadece ikisi. Özellikle çalışan kadınları etkleyen bu hastalıklardan korunmak için, yazımız size yol gösterecek.

    "Öyle yorgunum ki! Sanki tonlarca yük taşımış gibiyim. Kollarımı bile kıpırdatmaya güç bulamıyorum artık. Boğazımdaki yanma ve lenf bezlerimdeki şişlik de cabası. 'Birkaç gün evde dinleneyim, geçer' dedim ama nafile. Yorgunluğum yüzünden artık işe gidemez oldum. Birkaç doktora başvurdum, ancak şikayetlerime teşhis konulamadı. Çok çaresizim, ne yapacağımı şaşırdım"
    Bu yakınmalar, uluslararası bir şirkette dış pazarlama bölümünde çalışan 32 yaşındaki S.Ö.'ye ait. 30 yaşındaki M.D. ise çektiği şiddetli ağrılar yüzünden zor günler geçiren bir mühendis. Yaşadığı sıkıntıları şöyle dile getiriyor genç kadın:"Her gün, özellikle baş ve boyun bölgemde şiddetli ağrılar oluşuyor. Bu ağrılar bazen tüm vücuduma yayılıyor. Oysa, aşırı fiziksel efor sarfetmeyi gerektirmeyen bir mesleğim var. Ağrılar bazen öyle dayanılmaz boyutlara ulaşıyor ki, iş yapamaz hale geliyorum. Sabahları ise yataktan sanki hiç uyumamış gibi yorgun kalkıyorum. Artık zaman zaman işe gitmekte zorlanıyor, zihnimi projelere vermekte güçlük çekiyorum."
    İki başarılı iş kadının ortak noktası; şikayetleri yüzünden günlük aktivitelerini yerine getirmekte güçlük çekmeleri ve iş hayatındaki verimlerinin düşmesi. Yapılan geniş çaplı tetkikler sonucu S.Ö'ye "kronik yorgunluk", M.D'ye ise "fibromiyalji" sendromu teşhisi konuldu. Peki, özellikle çalışan kadınları etkisi altına alan bu iki hastalıktan kurtulmak mümkün mü?
    İşte, bu sorunun yanıtını bulmak için 'Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği' tarafından Erzurum'da düzenlenen 25'inci Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Kongresi'nde, stresin tetiklediği "kronik yorgunluk" ve "fibromiyalji" sendromu tartışıldı. Biz de Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı'ndan Prof. Dr. Fahrettin Keleştimur bu iki hastalığı ve tedavisinde anlattı.

    Yaygın ama teşhisi zor!

    Çok değil, bundan yaklaşık 15 yıl öncesine dek, "Kas ağrılarımdan çalışamıyorum", "Yorgunluktan kollarımı bile kıpırdatamıyorum&" 'Öyle halsizim ki, iş çıkışı soluğu koltukta alıyorum' şeklinde yakınmaları olan kişilere tatil yapmaları öneriliyor ya da sorunlarına ağrı kesicilerle çözüm bulmaya çalışılıyordu. Hatta, bu yakınmaların aslında dikkat çekme yöntemi olduğunu düşünen uzmanların sayısı hiç de az değildi. Çünkü, yapılan tüm tetkiklere rağmen şikayetlerin altında yatan herhangi bir hastalık tespit edilemiyordu. Ancak zamanla bu yakınmaların aslında insanların günlük aktivitelerini kısıtlayacak ve uzun süre işgücü kaybına yol açacak kadar ciddi bir sorun olduğu anlaşıldı. Bunun üzerine de 'kronik yorgunluk ' ve 'fibromiyalji' sendromu modern tıbbın gündemine girmeye başladı. Bu hastalıkların ortaya çıkış nedenleri henüz bilinmiyor. Ancak yapılan çalışmalar, stres ve hormonal bozukluklar gibi bazı faktörlerin bu hastalıkları tetiklediğini ortaya koyuyor. Bu sendromlara pek çok şikayetin eşlik etmesi, tanıyı daha da zorlaştırıyor. Teşhisin konulabilmesi için öncelikle yorgunluğun ya da ağrıların altında yatan etkenin başka bir hastalık olmadığının kesinleştirilmesi gerekiyor. Teşhisin konulması ve tedavinin planlanmasında "multidisipliner" bir yaklaşım şart. Yani, psikiyatrist, fizyoterapist, diyetisyen, nöroloji ve endokrinoloji uzmanı ortak çalışmalı. Teşhis konulduğunda doktorlar, yapılması gereken egzersizler, çalışma temposu, beslenme alışkanlıkları, stresten arınma yöntemleri, yakınmaları artıran ve azaltan faktörler konusunda bilgilendiriyor. Ardından şikayetinize yönelik medikal tedavi yoluna gidiliyor. Örneğin, baş ağrısından yakınıyorsanız ağrı kesici, depresyon geçiriyorsanız antidepresanlar öneriliyor.

    KRONİK YORGUNLUK SENDROMU

    Aylarca sürebiliyor

    Sürekli yorgun olmaktan yakınıyorsanız. Bu yetmiyormuş gibi boğazınız yanıyor, kaslarınızda ağrı hissediyor ve geceleri uyuyamıyorsanız, "kronik yorgunluk sendromu"na yakalanmış olabilirsiniz pekala. Bu hastalık, birkaç gün dinlenmeyle geçen basit bir yorgunluk sorunu değil. Bu hastalığın en önemli kriteri; günlük aktiviteyi kısıtlayacak ölçüde, altı aydan daha fazla süren yorgunluğun olması. Bu hastalığın ortaya çıkış nedeni kesin olarak bilinmiyor. Ancak pek çok araştırmacı, nedenini karaciğer, tiroid ve hormonal bozukluklara bağlıyor. Genellikle 30 yaşını aşmış kadınlarda ya da yoğun iş temposu olanlarda daha sık görülen bu sendrom, modern çağın hastalıklarından biri olarak kabul ediliyor. Hastalık genellikle, yaptığı işten, çalışma ortamından dolayı sıkıntılarını devamlı baskı altına alan kişileri etkisi altına alıyor. Baskı altında kalan duygular, stres ve iş yoğunluğu nedeniyle bir süre sonra patlama noktasına geliyor. Böylelikle kronik yorgunluk sendromu ortaya çıkıyor. Bu sendromun etkisi altında kalan kişiler ciddi bir işgücü kaybına uğruyor. Öyle ki, bu kayıp yüzde 50'ye kadar ulaşabiliyor, hatta kişi aylarca çalışamayacak noktaya bile gelebiliyor.

    - Advertisement -

    FİBROMİYALJİ

    Ağrılar dinmiyor
    Gün boyu süren ağrılardan yakınıyorsanız, geceleri uyumukta güçlük çekiyorsanız, fibromiyalji sizi de etkisi altına almış olabilir. Fibromiyalji sendromu; kas-iskelet sisteminde yaygın ağrı, yorgunluk ve uyku bozukluğuyla seyreden bir çeşit romatizma hastalığı. Fibromiyalji, diğer iltihaplı eklem romatizmaları gibi hayatı tehdit eden ya da sakatlığa yol açan bir hastalık değil. Ancak buna rağmen ağrı ve yorgunluk günlük yaşam aktivitelerini kısıtlayacak boyutlarda ağır seyrediyor. Fibromiyaljinin ortaya çıkış nedeni kesin olarak bilinmiyor. Gribal enfeksiyon gibi hastalıklar, ruhsal – fiziksel travmalar, beyindeki serotonin düzeyinin değişmesi gibi birçok faktörün ayrı ayrı ya da bir arada fibromiyaljiyi tetikleyebildiği belirtiliyor. Ağrı, bu sendromda en çok göze çarpan özelliklerden biri. Fibromiyalji ağrısı omuz ve boyun gibi tek bir bölgede gelişebildiği gibi vücutta yaygın olarak da hissedilebiliyor. Sıklıkla 30 yaşlarında ortaya çıkıyor ve kadınlarda erkeklere oranla daha fazla görülüyor. Yakınmalar, soğuk veya nemli hava, yorgunluk, psikolojik gerginlik ve hareketsizlikte artıyor. Sıcak ve kuru havada, masaj ya da fiziksel aktiviteyle azalıyor. Yorgunluk, fibromiyaljinin diğer önemli bir belirtisini oluşturuyor. Öyle ki, hastaların yüzde 90'ı sürekli yorgun olmaktan yakınıyor. Ayrıca ağrının şiddeti ne olursa olsun hastaların büyük kısmı uykuya dalmada ve uykuyu sürdürmede güçlük çekiyor. Kişi sabah uyandığında sanki ağır bir yük kaldırmış gibi kendini yorgun hissedebiliyor. Düzenli olarak yapılan hafif egzersizler, yürüyüş, yüzme ve bisiklete binme gibi spor türleri fibromiyaljinin tedavisinde son derece önemli rol oynuyor. Çoğu hasta, ağrıyı azaltmaya yönelik uygulanan egzersizlerden büyük yarar görüyor. Ancak, her hastanın egzersiz yapma süresi ve dozu değiştiği için bu uygulamaların mutlaka doktor kontrolünde yapılması gerekiyor.



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz