İşini yaparken keyif alan, verimli ve huzurlu çalışan personele sahip olmanın yolu ofis koşullarının insan bedenine uyumlu olmasını sağlamaktan, yani ergonomiden geçiyor.
Ofis ortamında çalışırken dikkat edilmeyen düzenlemeler, vücutta ağrı, şekil bozukluğu hatta fonksiyonel kayıplara neden olabiliyor. Bu konuda hem işverenlerin hem de çalışanların eğitimli ve duyarlı olması ağrıları engelleyebiliyor. Bayındır İçerenköy Hastanesi’nden Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Nur Turhan, işyeri-insan uyumu ile ofis ergonomisinin kurallarını anlattı.
Bilgisayar başında çalışanlarda ne tür yakınmalar oluyor?
Çalışma ortamlarına bilgisayarların girmesi ile ofis çalışanlarında boyun, bel, omuz, el bileği ve el eklemlerinde ağrı yakınmaları ve göz sorunlarında önemli artış oldu. Bilgisayar başında geçen saatler, beli ve boynu zorlayan duruşlar, eklem ile eklem çevresi yapıları geren sağlıksız pozisyonlar, aynı hareketlerin sürekli tekrarlanması gibi faktörler ağrıları adeta davet ediyor. Olumsuzlukları en aza indirmek için ergonomik düzenlemelerin hem işyeri yönetimi hem de çalışanlar tarafından benimsenmesi gerekiyor.
Ergonomi nedir?
Ergonomi, insan organizmasının çevreyle sağlıklı ilişki kurması amacıyla geliştirilmiş bir bilim. Ofis ergonomisi ise iş yeri ve insan arasındaki uyumu düzenleyen ve son yıllarda ön plana çıkan bir ergonomi alanı… Bu alanda yapılan çalışmalar, sürekli bilgisayar başında çalışanlara yeterli sıklıkta dinlenme arası verilmesine, ortamın doğru aydınlatılmasına, ekranın, klavyenin ve farenin doğru konumlanmasına, masa ve sandalyenin uygun yerleştirilmesine dikkat çekiyor. Bu konularda verilecek eğitimle, sağlık sorunlarının ortaya çıkması büyük oranda önlenebiliyor.
Fareyi doğru kullanmanın püf noktaları nelerdir?
Farenin klavyeye yakın tutulması gerekiyor, aksi halde omuz, kol ve el eklemleri zorlanıyor. Uzun süreli kullanımda her iki elin sırayla fareyi kullanmasını, fare kullanımını en aza indirmek için “yazdır, kaydet vs” işlemlerin klavyeyle yapılmasını öneriyoruz. Fare kullanan elin bilekte açılanmaması, farenin ele göre çok büyük veya küçük olmaması gerekiyor. Farenin eninin 4-5 cm, boyunun 6-10 cm, yüksekliğinin 2.5-3.5 cm aralığında olması öneriliyor. Farenin duyarlılığı da çok önemli. Aşırı hassas fareyle ekrandaki oku kontrol etmeye çalışmak veya az duyarlı fareyle oku ilerletmeye çalışmak el ve parmak kaslarını yoruyor ve zarar veriyor. İyi bir farede, oku tüm ekranda gezdirmek için el bileğinin rahat hareketi yeterli oluyor. Kontrolü sağlamak için fareyi sıkarak tutmak, el bileğini sert zeminlere sürekli dayamak sakıncalı kabul ediliyor. Gerekirse farenin önüne ergonomik destekler konulmasını öneriyoruz. Masada fareyi hareket ettirecek yeterli alan bulunmaması halinde fareyi sık sık kaldırıp koymak gerekiyor. Bu soruna ergonomik fare sehpası ile çözüm bulunabiliyor. Fareye alternatif olarak dokunmaya hassas pet de kullanılabiliyor.
Çalışma ortamı nasıl olmalı?
Tavan ve masa üstü aydınlatmalardan gelen parlamaların gözü almayacak şekilde ve minimumda tutulması, bilgisayar ekranının pencere ile 90 derece açıda yani dik konumlanması, temiz hava akımı olması, ancak klimalardan çalışanın üstüne doğru direkt üfleme olmaması gerekiyor.
Masa ve sandalye seçiminde nelere dikkat edilmeli?
En önemli unsurlardan birini bu malzemelerin seçimi oluşturuyor. Sandalyenin sırta, bele, kalçaya, bacaklara ve kollara doğru destek vermesi gerekiyor. Sandalye kaidesinin 5 ayaklı, sağlam, dengeli, kolayca yer değiştirmeyi ve dönmeyi sağlayacak şekilde tekerlekli olması, oturma kısmının da ayarlanabilir olması gerekiyor. Sırt yaslama yerindeki yastığın bel çukurunu kavraması önem taşıyor. Ayakların yere tam olarak basıp yerden iyi destek almaları gerekiyor. Bunu sağlamak için ayak altına yükselti koymak gerekiyorsa bunun sağlanmasını öneriyoruz. Ayakların yerden yeterli destek alması ve belin rahat etmesi, sağlıklı omurga yapısını korumak açısından büyük önem taşıyor. Bacakların masanın altına rahatça girmesi de çok önemli, çünkü bacaklar sandalye kenarı tarafından sıkıştırılırsa kan dolaşımının bozulması ile bacakta ağrı ve uyuşmalar olabiliyor. Dirsekleri yaslamak için de dirsekleri gövdeye bitişik şekilde pozisyonlayan rahat yumuşak kolluklar olmalı çünkü dirseklerin veya ön kolun uzun süre sert ve sivri zemine dayanması sonucunda elde uyuşma ortaya çıkabiliyor.
Bilgisayar ekipmanlarının doğru konumlanmasında nelere dikkat etmek gerekiyor?
Tüm konumlamaları yaparken, sandalyede belimizi en iyi desteklediğimiz ve boynumuzu gövdemizle aynı doğrultuda rahat ve düzgün tuttuğumuz pozisyonu esas almalıyız. Monitör tam önümüzde ve en az 50 cm, en fazla 1 metre mesafede olmalı. Ekranın üst kenarının göz seviyesinin altında kalması gerekiyor, aksi halde boyun öne veya arkaya doğru eğiliyor ve zorlanıyor. Bifokal (uzak ve yakın görüşü aynı anda sağlayan) gözlük kullanımı önerilmiyor ama mutlaka kullanılacaksa ekranın daha da aşağı konumlanması öneriliyor. Görme açısı, uzaklık, netlik, yazı veya resim boyutunun, görme keskinliğine göre en kolay algılanır şekilde ayarlanması, ekrana en fazla 35 derece açıyla bakılması gerekiyor. Görmek için ekrana doğru eğilmek veya uzaklaşmak bel ve sırt ağrılarına yol açıyor.
Klavyenin ergonomik kullanımı nasıl olmalı?
Klavye tam önümüzde olmalı, dirsekler yanda gövdeye bitişikken el rahatça klavyeye uzanabilmeli, omuzlar rahat ve gevşek durmalı. El bileklerinin ön kol ile açı yapmadan uzanması, dirseklerin klavye ile aynı yükseklikte bulunması gerekiyor. Klavye, el bileğinin sağa veya sola doğru açılanmasına izin vermeyecek şekilde parmak eksenine tam dik pozisyonlanmalı. Masanın kalınlığı 5 cm’yi geçmemeli. Eğer masa uygun değilse ayarlanabilir bilgisayar sehpası kullanılabilir. Sehpa hem klavye hem de fareyi kullanmak için uygun genişlikte olmalı. El bileklerini klavyeye bastırmak damar, tendon ve sinirlere baskı yapabilir, dokulara zarar verebilir. Gerekirse ergonomik dayanaklar kullanılması gerekiyor.
Yaprak Çetinkaya
Formsante Dergisi Eylül 2011 Sayısı