Sağlıklı bir yaşam sürmenin, fit olmanın ve uzun yıllar güzel kalabilmenin sırrı, vücudumuzun biyolojik saatine göre yaşamamızda gizli! Bu yazımız, biyolojik ritminizi desteklemeniz için hangi saatlerde neler yapmanız ve nelerden kaçınmanız gerektiği konusunda size rehber olacak! İşte 7-24 saat yaşam rehberi.
| |
FUNDA ÇATAR
Nasıl ki ilkbahardan sonra yaz geliyor ve zifiri karanlık gecenin ardından gün ağarıyorsa, vücudumuz da tıpkı doğa gibi ”doğal ritmine” göre işliyor. Daha net olarak ifade etmemiz gerekirse, beynin hipotalamus bölgesinde yer alan bir grup sinir hücresi (biyolojik saat merkezi) bedenimize sinirsel ve hormonal sinyaller göndererek bütün yaşam ritmimizi düzenliyor. Yani bu ünlü biyolojik saat, otomatik olarak uyku, tansiyon, vücut sıcaklığı, uyanma gibi pek çok yaşamsal fonksiyonlarımızı ayarlıyor. ”Biyolojik saatle yaşamak” adlı kitabın yazarı Doktor Jan Dirk Fauteck, ”Biyolojik saatimize karşı gelerek yaşarsak mutsuz olur ve daha kısa sürede hastalanırız” diyor. Bunun aksine, biyolojik saatimize uyumlu yaşadığımızda ise iş verimimizi artırabilir, daha mutlu yaşam sürebilir ve güzelliğimizi uzun yıllar koruyabiliriz. Bu haberimiz, doğal ritmimize uyumlu yaşamak için bir rehber olacak! 07.00 – 09.00 arası Güne mükemmel bir başlangıç için…Uyanın!
Vücudumuz sabah saatlerinde ağrıya karşı çok duyarlı oluyor. Örneğin, sabahın erken saatlerinde gelişen diş ağrısı, öğleden sonraya göre dört kat daha güçlü hissediliyor. Ayrıca, faranjite yakalandığımızda boğazımızda oluşan ağrı canımızı daha fazla acıtırken, migren atakları da en sık yine sabah saatlerinde ortaya çıkıyor.
Dolayısıyla, migreniniz varsa, sabahları gürültü ve koku gibi tetikleyici faktörlerden uzak durun. İltihabi hastalıklar da sabah saatlerinde daha çok sorun oluşturuyor. Bu nedenle romatizmadan yakınıyorsanız, sabahları eklemlerinizi lüzumsuz egzersizlerle zorlamayın. Kalp dolaşım sisteminde sorunu olanlar da dikkatli olmalılar. Bu saatlerde nabız daha hızlı attığı için buna paralel olarak kalp krizi ve felç geçirme riski de artıyor. Kalp hastası iseniz iyisi mi sporunuzu akşam saatlerine erteleyin.
Eğer beyniniz tam anlamıyla çalışması için sabahları oldukça uzun bir süreye ihtiyaç duyuyorsa, saatinizin alarmını 15-30 dakika erkene alın, böylelikle kendinizi daha kolay toparlayabilirsiniz. Yatağınızdan kalkmakta güçlük çekiyorsanız, gece perdelerinizi açık tutarak uyuyun. Sabah odanıza giren gün ışığı melatonin üretimini durdurarak daha kolay uyanmamızı sağlar. Ama en önemlisi de ruhunuzu sevgiyle uyandırmaya özen gösterin, çünkü vücudunuz bu saatlerde daha fazla seks hormonu salgılıyor. Yani, sabahları eşinizle sevişmeniz için en uygun zaman aslında.
Karbonhidrat depomuz sabahın erken saatlerinde boşalmış oluyor. Dikkatli olun, eğer onu şimdi doldurmazsanız, kısa sürede açlık krizine yakalanabilirsiniz. “Uykuda zayıflamak” adlı kitabın yazarı Dr. Detlef Pape, bu nedenle marmelatlı ekmek ve meyveli müsli gibi karbonhidrattan oluşan bir kahvaltı yapmanızı öneriyor. Cildiniz gece kuruduğu için sabah uyandığınızda yüzünüze, güneşin zararlı etkilerinden koruyan ve antioksidan etkiye sahip bir krem sürmeyi de ihmal etmeyin. Cildinize uygun bir nemlendirici sizi aynı zamanda gün içinde serbest radikallere karşı da koruyacaktır.
| |
Bağışıklık sisteminiz sabah saatlerinde kolayca zarar görebiliyor. Bu yüzden, ince giysilerle sokağa çıkmayın ve hasta olan yakınlarınızla yakın temasta bulunmayın. Ağrıya karşı duyarlılığınız bu saatlerde de devam ediyor. Siz iyisi mi akupunktur randevunuzu öğleden sonraya erteleyin. Ancak aşılarınızı şimdi yaptırmanızda fayda var. Çünkü vücudunuz aşıyı en iyi ve en az yan etkiyle bu saatlerde kabul ediyor. Ayrıca güç gerektiren sporları daha geç saatte yapmaya özen gösterin.
Beyindeki maddeler şimdi çok daha iyi reaksiyon gösterebiliyor. Yapılan araştırmalara göre; randımanımız sabah saat 10.00’dan itibaren maksimum düzeye ulaşıyor. Belleğimiz yaratıcı ve dinamik oluyor. Sınavınız veya önemli bir görüşmeniz mi var? İşte şimdi yaratıcılığınız ve dinamizminiz ile çevrenizde ışık saçabilirsiniz. Özellikle de analitik yeteneğinizi ortaya koyabileceğiniz görevlerinizi bu saatlerde yapmanızda fayda var.
Uzmanlar, pankreasınızın rahatlaması için her öğünden sonra 3 saat yemek yememeniz gerektiğini söylüyor. Yüksek miktarda şeker içeren meyve sularından kaçınmalı, bunun yerine meyvenin kendisini tercih etmelisiniz. Cilt ve beyin sağlığı için gerekli olan suyu ise bolca tüketmelisiniz.
Haberimizin devamı 2008 Ocak sayımızda…