Diğer
    Ana SayfaPozitifÖzümüzü örten perdeleri kaldırıyoruz

    Özümüzü örten perdeleri kaldırıyoruz

    -

    31082014 artt02

    Kişi duyguyu kalbinin üstünde hissetti diyelim, ya sonra?

    Onu duygunun içine sokup hangi olayların buna sebep olduğunu hatırlamasını söylüyorum. Her zaman belli bir olay çıkmıyor. Kimisi diyor ki “Eski yaşamlardan birilerini görüyorum.” Örnek bir olay anlatayım. Çocuk sahibi olamadığı için gelen bir kadın çalışmanın bu aşamasında, “Köylü bir kadın görüyorum, tarlaya gidip geliyor, evde çocukları var. Hem evde hem tarlada çalışıyor. Kadının suratı çok asık” dedi. “Sor bakalım, kimmiş o?” dedim. Anneannesinin anneannesi olduğu cevabı geldi. “‘Sana ne anlatmaya çalışıyor?’ diye sor” dedim. “Bizim ailenin kadınlarının kaderi böyle, mutluluk yok, sevgi yok, sadece çalışmak, yorulmak ve mutsuzluk var” dedi. Böylece bize bir bilgi vermiş oldu ve ben de kadınların kaderini kişinin bedeninden boşalttırdım. Bunu nasıl yaptım? “Yorgunluğu, mutsuzluğu, çalışmayı bedeninin neresinde hissediyorsun?” diye sordum ve oradan boşaltmasını istedim. Kişi duyguyu bedeninde hissediyor; bir titreşim oluyor ya da bir sıcaklık, soğukluk, ağırlık… Kimisi duygu hissetmiyor da “Olayı düşününce bacağım ağrıdı” bile diyebiliyor. Sevgiyi işaret parmağının ucunda ya da ayağının altında hisseden bile oluyor. Bazen de ağrı şikayeti ile gelen kişinin ağrı olan yerinde duygusunun biriktiği anlaşılıyor, boşaltıldığı zaman ağrı bitiyor. 

     

     

    - Advertisement -

     

    “Duygu birikmesi” neyi ifade ediyor?

    Nasıl ki anne-babadan genler geçiyorsa birbirin zıddı duygular da genetik olarak bize atalarımızdan aktarılıyor. Hayat boyu duygulara hizmet ediyoruz ve atalarımızın duygu zıtlıklarını da tekrar tekrar yaşıyoruz. Evrende zaten her şey ikilem içinde çünkü büyük patlamadan (Big Bang) önce kozmik bir teklik vardı. Varoluş “tek” iken ve hayal edilemeyecek kadar yoğun bir enerji kütlesiyken patlayıp saçılarak evreni oluşturduğunda her şey ikiye ayrıldı ve dualist (ikilikçi) bir ortam yaratıldı. Bu nedenle bizler de duygular konusunda zıtlıklar yaşıyoruz. Örneğin çok yardımsever olup karşılığında hem kötülük görüyoruz hem yıpranıyoruz. Bu gelgitleri yaşamamız için bir kodlamamız var; bunlar zıt duyguların oluşturduğu, bizim kader kodlarımız. Herkesin kader kodu farklı. Kader kodlarımız olan bu duygu kutupları arasında gidip geldikçe yoruluyor, yaşamdan soğuyor ve ölüme doğru ileriyoruz. Bizi yöneten duygulardan kurtuldukça da kaderimizi değiştirebiliyoruz. 

     

    Seansın sonunda kişilerin ev ödevleri, uygulamaları gereken çalışmalar var mı?

    Sadece kendilerini gözlemlemelerini istiyorum. Bir konuyu çalıştık diyelim, onunla ilgili yaşadığınız olayın zihninizde bir görüntüsü oluyor. Boşaltmayı yaptıkça bakıyorsunuz film değişiyor, silikleşiyor, uzaklaşıyor ve yok oluyor. Bazı insanlarda ise negatif hali gidiyor, tamamen pozitife dönüşüyor. Mesela çocukluğunda babasının annesine tokat attığını görmüş ve seansta bunu hatırlamış, artık “Hep beraber oturmuş televizyon seyrediyoruz, çok mutluyuz” diyor, tokadı hiç hatırlamıyor. Ancak duyguları nötrlemedikçe bu şekilde unutmak mümkün değil. Farklı yöntemlerle de bu çalışma yapılıyor ama görüntü bir gün mutlaka geri geliyor. 

     

    Yaşanılanları unutmak deneyimlerimizi azaltır mı?

    Olayı hiç hatırlamıyorsunuz ama o deneyimin size kattıkları sizde duruyor, sadece artık acı vermiyor. Diyelim ki çok sinirli yapınız var ve öfke duygunuzu nötr hale getirdik. Bir haksızlığa uğruyorsunuz, sinirlenmeniz gerekiyor ve sinirleniyorsunuz ama sonradan dönüp içinize baktığınızda öfke duygusunun içinizde olmadığını fark ediyorsunuz. Öfke artık sizi esir alamıyor. Siz özünüzle ne yapmanız gerekiyorsa yapıyor, sinir duygusunun size kattığı olumlu kısmı kullanıyor ve sonra onu bırakıyorsunuz.

     

    Seanstan sonra hayatımızda neler gözlemleyebiliriz?

    Çalıştığınız konuya dönüp baktığınızda hala sizi etkileyip etkilemediğine bakabilirsiniz. “Eskiden olsa bu beni sarsardı, konuşamazdım, şimdi hiç etkilenmiyorum” diyebilirsiniz. Ya da boşaltılanların altından başka katmanların ortaya çıktığını fark edebilirsiniz çünkü duygu katmanları lahana gibi kat kat ve öze ulaşmak için tekrar tekrar çalışmak gerekebiliyor. Bazen de kişi çalışılan olaya benzer bir olay yaşayabiliyor ki böylece hala temizlenmesi gereken bir şeyler kalıp kalmadığını fark ediyor. Ancak bu sırada bilinçaltı kandırmacalar yapmaya çalışıyor. Bunu bilerek ilerlemek gerekiyor. Mesela kişi gelişmesine engel olan bir yönünü fark ediyor ama öbür taraftan bilinçaltı “Aman ne uğraşıyorsun, boş ver, gitme” diyor. Ya da kişi yeni bir seans için randevu alıyor ama o gün ishal olup gelemiyor. O gün gelemese bile bunun bilinçaltının bir oyunu olduğunu bilmesini ve bir daha gitmek için istekli olmasını öneriyorum. 



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz