Diğer
    Ana SayfaİlişkiPartnerinizi fazla kilolarıyla ilgili eleştirmeyin

    Partnerinizi fazla kilolarıyla ilgili eleştirmeyin

    -

    İlişkide kadının ya da erkeğin fazla kilolu olması bazen sorun olarak ortaya çıkıyor. İlişkide şişmanlık, iletişimin dengesini bozabiliyor, cinsel hayatı etkileyebiliyor. Şişmanlamış olan partner diğer tarafta huzursuzluk yaratıyorsa ve iletişim de etkilenmişse, ilişkinin dengeye girmesi için anahtar çözüm empatik olabilmek ve karşımızdakini kırmadan cümleleri doğru seçmek.

    Yazı: Dilek Kaykılar

    Ama sen de bugünlerde çok irileştin, bu senin göbek de ne kadar büyüdü son zamanlarda, fazla kilo sana hiç yakışmıyor bilesin, sen bu gidişle bu kiloları veremezsin… Böyle uzayıp giden pek çok benzer cümle var. Birçok kişiye ne kadar tanıdık geliyordur. İlişkide bir tarafın kiloları artmaya başlamışsa ve diğeri de bu durumdan memnun değilse bu cümleler çok rahat ağızdan çıkıverir. Üstelik çoğu zaman da bu cümleler motive etmek (!) amacıyla söylenmiştir. Oysa ne yazık ki bu cümleleri ediyorsanız bilin ki değil motive etmek, kendinizden de uzaklaştırıyor olabilirsiniz sevdiğiniz kişiyi.

    Uzman Klinik Psikolog Romina Kuyumcuoğlu, sağlıklı bir ilişkide partnerlerden birinin kilo artışının normal şartlarda ilişkiyi etkilememesi gerektiğini belirterek durumun kadında ve erkekteki ortaya çıkma halini şöyle anlatıyor: “Kadınların bedenlerine dair farkındalıkları, erkeklere nazaran biraz daha fazla. Giydiğini yakıştıramama, ayna karşısında uzun zaman geçirme, tartıdaki sayı ile moralin bozulması ve benzeri durumlar kadınlarda daha sık gözlenir. Bir kadın forma giriyorsa bu sonuç ilişkiye de olumlu yansır. Kadının daha mutlu olması ilişkiye de pozitif bir güç katar. Özgüvenli bir erkek, ilişkide olduğu kişinin kendisinden hoşnut, özgüvenli ve iyi görünmesinden mutluluk duyar. Ama iki taraf için aynı anda aynı istekler olmayabilir. Örneğin kadının forma girme motivasyonunu bulmuş olması, aynı anda erkeğin de bulacağı anlamına gelmez. Herkesin hazır olduğu zaman farklıdır. Sağlıklı bir ilişkide eşlerden birinin kilo vermesi ilişkinin dengesini bozmaz.”

    - Advertisement -

    İlişkide denge önemli
    Özellikle de çalışmayan kadınların daha çok kilo almaları ve “Ne yapsam zayıflayamıyorum” demeleri ilişkiye nasıl yansıyor? Bu soruya Uzm. Psk.Kuyumcuğlu, “İlişkide denge” faktörünün altını çizerek cevap veriyor: “Şu bir gerçek ki ilişkide kişilerden biri herhangi bir yönü ile gelişiyorsa ve diğer taraf yerinde sayıyorsa bu, arada bir boşluk doğurabilir. İlişkinin sağlıklı şekilde gitmesi için birebir aynılık değil ancak belli bir benzerlik olması, ilişkide denge için önemlidir. Ancak erkeğin bedenine yatırım yapması ve forma girmesi, kadınının bedenini eleştirme hakkını kendisine vermez. Herkes bedenine odaklanmalı ve kendi için yapabileceklerine bakmalı. Kadın zayıflayamıyor cümlesi ise doğru değil. Kişi zayıflayamıyorsa henüz doğru düşünme ve doğru davranma alışkanlıklarını öğrenememiş ve uygulayamıyor demektir. Bir kişinin sağlık ve fiziksel bir sorunu olmadığı sürece zayıflayamamak gibi bir durum mümkün değildir. Sadece kişi henüz yeteri kadar hazır değil demektir.”

    Küçümserseniz uzaklaşır
    Kilolu bir kadın ya da erkeğin partneri tarafından küçümsenmesinin kırıcı olacağının altını çiziyor Uzm. Psk. Kuyumcuoğlu: “Kişinin sahip olduğu bedenle ilgili olarak aşağılanması oldukça kırıcı olur ve bu ilişkilere de olumsuz yansır. Küçümsenmek ve eleştirilmek hiçbir zaman kişiyi motive etmez. Aksine kişinin uzaklaşmasına ve karşısındakini dinlememesine neden olur. İnsanlar ilişkilerinde ruhsal olarak beslenmeye ihtiyaç duyarlar ve kişinin küçümsenmesi bu ihtiyacın beslenmesinin aksine, ruhunu yaralar. Bazen bu yaralar öyle büyük olur ki kırgınlıklar nedeniyle çok güzel başlayan bir ilişki dahi bitme noktasına gelebilir. Sözle saldırıya uğrayan kişi ya ortamdan kaçar ya da karşı savunmaya geçer. Bu durum ilişkinin olumsuz gitmesine sebep olur. Bu nedenle ilişkilerde bedene yönelik eleştirilerden kaçınılması gerekir.”

    Küsmek sorunları çözmez
    “İlişkilerde sorunların çözülebilmesi için doğru bir şekilde iletişim kurmak en önemli kriterdir” diyen Romina Kuyumcuoğlu, iletişimin nasıl olması gerektiği konusunda da şunları öneriyor: “Kırılan kişi, sessiz kalıp küsme yoluna giderse, sorunların çözümüne engel olur. Ya da karşı savunmaya geçerse sorunlar bir iken iki olur ve durum daha da karmaşık bir hal alır. Yapılması gereken duyguların ifade edilmesidir. ‘Bedenimle ilgili yorumların beni üzüyor’, ‘Eleştirel yorumların beni sinirlendiriyor’ şeklinde kişinin içinden geçenleri karşısındakine aktarması gerekir. Bu hem kişinin duygularını ifade ederek içinde bastırmamasını hem de karşı tarafın durma noktasını anlamasını sağlar. Karşımızdaki kişinin bizi dinlemesi için cümlelerimizin olumlu, destekleyici ve teşvik edici olması gerekir. ‘Birlikte spor yapsak mı?’, ‘Artık hafta içi tatlı yemeyelim’, ‘Bir 5 kilo versen nasıl formda gözükürsün, (kişinin geçmişte daha formda olduğu bir beden formu var ise hatırlatılabilir)’ şeklinde cümlelerle hem destekleyici hem de motive edici olunabilir. Karşımızdakini kırmamak için kendimizi onun yerine koyarak düşünmemiz çok etkili bir yöntemdir. ‘Benim kilo fazlam olsa, ne duymak isterdim, ne duymak istemezdim?’ Böyle bir empatik bakış açısı ile daha doğru iletişim kurulabilir.”

    Eleştirildiğiniz için değersiz hissediyorsanız…
    Başkalarının size karşı tavrı, sizin kendinize karşı olan tavrınızla şekillenir. Kendinize saygı duyuyor, değer veriyor ve kendinizi önemsiyorsanız davranışlarınız da buna
    uygun olur.
    Saygıyı hak ettiğinizi bilerek davranırsanız karşınızdan göreceğiniz tavır da bu olur. Saygıyı hak ettiğinize inanmadığınız sürece etrafınızdakiler de bunu hak ettiğinize inanmaz.
    Ayrıca kendine saygı duymayan birinin, çevresinden gördüğü saygıyı fark etmesi de oldukça güçtür.
    Sizinle ilgili olan her şey öncelikle sizin kendinize dair hisleriniz ile başlar.
    Dolayısı ile değerli olduğunuz hissini uyandırmak için öncelikle değer verilmeyi
    hak eden bir birey olduğunuza ikna olmanız gerekir.

    Sağlıklı bir ilişki için…
    ➜ DİNLEYİN… Birbirini anlama ve dinleme becerilerinin olması şart. Çatışmaların çözüme ulaşabilmesi için kişilerin birbirlerini dinleyebiliyor olması gerekiyor.
    ➜ SINIRLARINIZI BİLİN… Birbirlerinin yaşam alanlarına saygı duymaları ve sınırlarını bilmeleri şart.
    ➜ SORUMLULUK ALIN… İlişki içindeki sorumluluklarını almaları ve bu sorumlulukları taşımaları önem taşıyor.
    ➜ YAPICI OLUN… Çatışmayı çözüme ulaştırabilmek için yapıcı olmaları ve
    empati kurabilme becerisine sahip olmaları gerekiyor.



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz