Pilates, ülkemizde yıllardır popülerliğini sürdürüyor ve insan sağlığına olan olumlu etkileri artık çoğumuz tarafından kabul görüyor. Pilatesin faydalarını beden ve ruhlarında hisseden bireyler, bu tekniği çevrelerine yaymak için büyük bir hevesle harekete geçiyor.
PİLATES EĞİTMENİ OLMAK İÇİN NE GEREKİYOR?
Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu mezunları ile fitness antrenörleri, mesleki yolculuklarında doğal bir şekilde pilatesle tanışabiliyor. Okullarında öğrendikleri anatomi ve antrenman teknikleri üzerine aldıkları ek eğitimlerle kendilerini geliştirme fırsatı bulabiliyorlar. Aynı şekilde, terapi alanında uzmanlaşmış ve insanları iyileştirme konusunda yetkilendirilmiş fizyoterapistler de mevcut bilgi ve deneyimlerine pilatesi kolaylıkla entegre edebiliyor.
Eğitime başlarken
Pilates eğitmenliği için eğitim almak yalnızca beden eğitimi ya da fizik tedavi alanında eğitim almış kişilerle mi sınırlı olmalı? Gördükleri fayda ve gelişimden etkilenerek, yeni bir kariyer planlaması sürecine girip bu tekniği yaymak isteyenler nasıl bir yol izlemeli? Karşılaşabilecekleri zorluklar neler olabilir?
Eğitim olanakları ve yöntemleri
Ülkemizde, uluslararası pilates eğitim sistemlerinin Türkiye’deki temsilciliklerinde ve yerel girişimlerle kurulan okullarda kapsamlı veya modüler eğitimler sunuluyor. Ayrıca Türkiye Cimnastik Federasyonu da bu alanda eğitimler düzenliyor. Kişinin hedef ve ihtiyaçlarına uygun bir eğitim sistemini belirlemesi biraz araştırma ile mümkün. Bu noktada sorulması gereken temel soru şudur: “Ne kadar biliyorum ve ne öğrenmeye ihtiyacım var?” Örneğin, bir fitness antrenörü, kas gücünü ve kütlesini artırmaya yönelik bilgilerini tamamlayacak eklem mobilitesi ve ders planlama tekniklerini öğrenebileceği bir eğitim tercih edebilir. Bir fizyoterapist ise anatomik ve terapötik bilgisini geliştirecek, hareket tekniği ve hassasiyetine odaklanan bir sistemi seçebilir. Alınan eğitimlerin mevcut bilgi birikimini destekleyici olması, daha bütüncül bir bakış açısına katkı sağlar.
Yeni başlayanların dikkat etmesi gerekenler
Fiziksel eğitime yeni adım atan veya kariyerini bu alanda sıfırdan planlayanların ise daha fazla faktörü göz önünde bulundurması gerekir. Anatomi, antrenman bilgisi ve hareketlerin doğru uygulanışı gibi konular, zaman ve sabır isteyen detaylı bir öğrenme süreci gerektirir. Eğitim alanlar, hareketleri doğru uygulama ve bunları başkalarına aktarma yetkinliğini kazanmalıdır.
İkinci bir kariyer seçimi yapan bireyler genellikle hayatlarının ileri yaşlarındadır ve bu, öğrenme hızını etkileyebilir. Aynı zamanda, yaşamın getirdiği sorumluluklar, bu yolda daha fazla çaba göstermeyi gerektirir. Eğitmenlik, yalnızca teknik bilgi değil, aynı zamanda insanlarla çalışmanın getirdiği sabır ve empati gibi yetkinlikleri de içerir.
Sonuç ve öneriler
Eğitmen olmak için gereken çaba ve özveri, doğru eğitimlerle birleştiğinde pek çok zorluğun üstesinden gelinebilir. Yeni başlayanlar için modüler eğitimlerle süreci test etmek ve ardından kapsamlı eğitimlerle kendilerini geliştirmek mantıklı bir yol olabilir. Araştırma yaparken, bireylerin eğitim kuruluşlarını seçerken kariyer hedefleri, yaşayacakları ülke ve eğitim içerikleri gibi faktörleri dikkate almaları önemlidir.