Bir yanda belli besinlerden mutlaka uzak durmanızı söyleyenler, diğer yanda her istediğinizden azar azar yiyerek zayıflayabileceğinizi iddia edenler… Sizin de kafanız karışıksa Diyetisyen Fatma Yıldız Arslan’ın önerilerini mutlaka okuyun.
Porsiyon kontrolü mü?
Fazla kilolar, kontrolsüz kilo alımı, diyabet ve obezite, hormonal nedenlere olduğu kadar hareketsizlik ve hatalı beslenme alışkanlıklarına da bağlı… Özellikle de çocukluktan gelen ve ebeveynlerin kazandırdığı hatalar, beslenme alışkanlıklarımızı oluşturuyor. Ve alışkanlıkların düzeltilmesi çaba gerektiriyor. Gece geç saatlerde yeme, sürekli atıştırma, abur cuburla beslenme gibi büyük porsiyonlarda ve büyük tabaklarda yemek de çocukluktan gelen bir alışkanlık… Ancak porsiyonlar büyüdükçe midemiz de büyüyor. Midenin genişlemesi de doygunluk hissinin gecikmesine neden oluyor. Bu nedenle, sağlıklı zayıflamak ve kilomuzu kontrol altında tutmak için porsiyonları azaltmakta fayda var. Özellikle kalorisi yüksek gıdaların porsiyonunu düşürmek, kilo kontrolünde önemli rol üstleniyor.
Salataların porsiyonunu dilediğiniz kadar büyütebileceğinizi, özellikle tatlı, çikolata ve dondurma gibi gıdaların porsiyonlarını azaltmanın kilo kontrolünde önemli bir adım olduğunu unutmayın. Örneğin, canınız tatlı istediğinde bir tablet çikolata yemek yerine bir parça çikolatayı ağızda eriterek yemek, küçük bir porsiyon ile tatlı isteğinizi kesecektir.
Kalori hesabı mı?
Her bireyin boyuna, yaşına, kilosuna ve kişisel özelliklerine göre günlük alması gereken kalori miktarı farklı olsa da kadınlar günlük 1000-1500, erkekler ise 2000 kaloriye ihtiyaç duyuyor. Belirlenen kalorinin üzerine çıkmak kişinin kilo almasına, altında almak ise kilo vermesine neden oluyor. Bu sebeple mevcut kiloyu korumak ya da kilo vermek için kalori hesabı yapılması gerekiyor. Ancak kalori hesabı yapmak demek, vücudumuzun ihtiyaç duyduğu besinleri atlamak anlamına gelmiyor.
Günümüzde aldığımız tüm besinlerin kalorisini öğrenmek mümkün. Böylelikle fazla kalorili besinleri diyetimizden çıkarabilir, kilomuzu kontrol altında tutabiliriz. Ancak unutmamamız gereken birkaç önemli nokta var. Örneğin aynı kaloriye sahip oldukları halde bazı besinlerin emilim ve depolanma hızları farklı oluyor. 25 gramlık bir dilim ekmek ve iki yemek kaşığı pirinç pilavının kalorisi birbirine yakın olsa da pilavın glisemik indeksi yüksek olduğu için kana daha hızlı karışıyor. Aynı şekilde bir porsiyon tatlı ile çok daha doyurucu olan, bol posalı ve vitaminli birkaç porsiyon sebze yemeği eşdeğer olabiliyor. Oysa sebze, besin değeri açısından tatlıya göre daha avantajlı…
Unutmayın; yeterli kalori almak, yeterli beslenmek anlamına gelmiyor. Önemli olan günlük kaloriyi tutturmak değil, günlük kaloriyi ihtiyacımız olan besinlerden karşılamak. Böylece kilomuzu korurken sağlığımızı da kontrol altına alabiliyoruz.
SONUÇ
Zayıflarken sağlığımızdan olmamak için her besin grubundan ölçülü miktarda tüketmek gerekiyor. Gerekli vitamin ve minerallerin yanında, karbonhidrat, protein ve yağlar ölçülü alınmalı. Herhangi birinin azlığı veya fazlalığı mutlak problemleri yanında getiriyor. Örneğin; yeterli posa alınmadığında kabızlık ve hatta kolon kanseri riski artıyor ya da A vitamini yetersizliğinde saç dökülmesi, tırnak kırılması, görme bozukluğu oluşabiliyor.
✎ Yaprak ÇETİNKAYA
Formsanté Dergisi Ağustos 2012 Sayısı