Memedeki tümörler kaç evreye ayrılıyor?
0-1-2-3-4 olmak üzere beş evreye ayrılıyor. 0 evrede tümör henüz süt kanallarının içerisinde oluyor ve metastaz (vücuda sıçrama) olasılığı bulunmuyor. 0 evredeki bir tümör, önerilen tarama programları ile, meme başından hafif kanlı akıntı ya da egzama belirtisi ya da başka bir amaçla yapılan biyopsilerde tesadüfen yakalanabiliyor. Bu evrede şifa şansı yüzde yüz oluyor. Erken evre meme kanserlerinde kitleyi bulmak mümkün olmuyor ve işaretletmek gerekiyor. Burada ‘Roll’ tekniğini kullanıyoruz. Gözle görülmeyen kitlenin içerisine bir radyoaktif madde veriyoruz ve elimizdeki dedektörle ameliyat masasında kitlenin yerini tam tespit ediyoruz. Böylece kitleyi hem etkili biçimde çıkarıyor hem de sağlam dokuyu çıkarmamış oluyoruz.
Muayene sırasında fark edilen her kitle ‘tümör’ anlamına mı geliyor?
Memedeki normal süt bezeleri, iyi huylu tümörler, memeyi çarpmaya bağlı oluşan yağ nekrozu ve memenin kistleri kötü huylu tümörlerle karıştırılabiliyor. Ancak eline bir kitle geldiğini fark eden kadının mutlaka konunun uzmanı olan hekime başvurması gerekiyor.
Tedavinin kaptanı genel cerrahi uzmanı
Hangi hastaya hangi tedavilerin uygulanacağına nasıl karar veriliyor?
Tedavi yöntemlerine multidisipliner toplantılarla karar veriliyor. Tabii bu işin kaptanı, meme ile uğraşan genel cerrahi uzmanları oluyor. Meme kanserinin günümüzdeki ilk tedavisi cerrahi oluyor. Ancak bazı özel durumlarda tedaviye kemoterapi ile de başlanabiliyor. Örneğin memesindeki tümör çok büyük olan ve tüm memenin alınması gereken hastalarda tedaviye önce kemoterapi ve hormon tedavisi ile başlıyoruz. Bu şekilde kitleyi küçülttükten sonra ameliyat ediyoruz ve böylece memeyi koruyabiliyoruz. Hastalığın ilerlediği, ciltte ödem, kızarıklık ya da yara olduğu durumlarda da cerrahiden önce medikal tedaviyi tercih ediyoruz. Bu durumların dışında ilk tedavi her zaman cerrahi oluyor.
Koruyucu cerrahi ne anlama geliyor?
Hangi yaşta olursa olsun kadınlar için meme çok önemli ve feda edilmemesi gereken bir organ. Cerrahi tedavide amacımız mümkün olduğunca memeyi korumak, almamak oluyor. Korumanın yanı sıra memenin bu ameliyattan sonra şekli düzgün, kişiyi rahatsız etmeyecek halde kalmasını istiyoruz. Bu nedenle bu işle uğraşan cerrahın görevi, hem onkolojik prensiplere uygun olarak taviz vermeden ameliyat yapmak ve bunun yanı sıra mümkün olduğunca göğsü korumak oluyor. Eğer korumak mümkün değilse meme rekonstrüksiyonunu devreye sokarak, aynı seansta meme protezleri yaparak hastayı yine de memesiz uyandırmıyoruz.
Meme protezi nasıl uygulanıyor?
Meme alındıktan sonra aynı seansta deri koruyucu mastektomi dediğimiz bir uygulama yapıyoruz. Meme cildini koruyarak içini tamamen boşaltıyoruz ve içeri bir protez yerleştiriyoruz. Bazı olgularda meme ucu da korunabiliyor. Dünyada da yeni gündeme gelen ve ameliyat anında yapılan radyoterapi uygulamaları sayesinde meme başı da korunuyor ve karşı meme ile eşdeğer görüntüde bir meme yapılabiliyor. Devamı diğer sayfada