Yıllar geçse de her zaman güzel görünen kadınların sadece ünlü isimler olduğunu sanıyorsanız yanılıyorsunuz çünkü her yaşta güzel görünmek tanınmış olmaktan değil, yeni estetik yöntemlerini takip etmekten geçiyor.
Yıllardan kalan izleri sadece dikkatli bakınca görülen kadınlara gıptayla bakıyor ve aynanın karşısına her geçtiğinizde yüzünüzde oluşmuş bir çizgi daha görüyorsanız kendinize acımak yerine kolay uygulanan estetik yöntemlerin yardımına başvurmak daha çözüm odaklı olacaktır. Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ayşen Bilge Sezgin de aynı fikirde ve şöyle diyor; “Özellikle son yıllarda gelişmiş lazer teknolojileri sayesinde epilasyondan kılcal damar ve leke tedavisine kadar pek çok alanda bu teknoloji kullanılıyor. Yüz ve boyundaki lekeler, benler, çiller lazerle tedavi edilebiliyor ve bu lezyonlar gideriliyor. Lazer, aynı zamanda yüz bölgesindeki hafif dereceli sarkmaların ve kırışıklıkların giderilmesine de yardımcı oluyor.
Vitamin iğneleriyle parlak bir cilt
Op. Dr. Ayşen Bilge Sezgin, “Cildimizin hidrasyonunun sağlanması önemli. Sadece dışarıdan cilde yüzeysel olarak sürülen maddeler ile bu sağlanamıyor. Cilt altına bazı vitamin ve minerallerin de uygulanması cildin daha parlak görünmesine yardımcı oluyor. Cilt altına çok ince iğneler ile uygulanan bu enzim ve vitamin ile cildin hidrasyonu artırılıyor. Bu vitaminlerin anti-aging özellikli ve hyalüronik asit içerenleri etkili sonuç veriyor. Birkaç seans süren bu uygulamalar sonucunda cildin daha sıkı ve parlak bir görünüme kavuşması hedefleniyor. Ancak kırışıklıklar derin ise bu durumda hyalüronik asitli dolguların yapılması da gerekiyor” diyor.
Telle asma da yapılıyor
Sarkma ve gevşeklik fazla ise lazerin etkisi sınırlı oluyor, bu durumda sarkmaları gidermek için tellerle asma işleminin de tedaviye eklenmesi gerekiyor. Bu tip girişimler çoğunlukla kombine edilerek uygulanıyor. Üst tabakaya lazer uygulandığında, cilt soyulduğunda ve yenilendiğinde aynı anda derin bölgelere de tellerle asma uygulanabiliyor.
Boyuna da botoks uygulanıyor
Özellikle dudak etrafındaki çizgiler ve gülme çizgisi denilen yanak kenarı çizgileri için dolgu uygulaması yapılıyor. Dudak etrafına bazen lazer de uygulamak gerekebiliyor. Kaş ve alın bölgesine ise botoks uygulamaları yapılıyor. Op. Dr. Ayşen Bilge Sezgin, “Botoksu göz altı ve yüz bölgesine uygulamayı tercih etmiyoruz, çünkü kişinin gençleşirken doğallığını kaybetmemesi de önemli. Özellikle dudak çevresinde asla kullanmıyoruz. Ancak boyunda botoks ile güzel sonuçlar elde edilebiliyor. Boyun daha genç ve pürüzsüz duruyor hatta olduğundan daha uzun görünebiliyor. Boyunda kırışıklıklar fazla ise bu durumda botoksa dolgu da eklemek gerekiyor” diyor. Çukurlaşmış sivilce izleri ve lekeler için bazen lazer yeterli olmayabiliyor. Bu durumda ayrıca dolgu ve dermabrazyon denilen cilt soyma işlemi yapılması gerekebiliyor. Özellikle cildin pürüzsüzlüğünü sağlamak için çukurların derin gözeneklerinin yok edilmesi önem taşıyor. Derin gözeneklerin yok edilmesi için ise lazer ve sonrasında glikolik asit uygulamaları öneriliyor.
Nilgün Yıldız
Formsante Dergisi Şubat 2012 Sayısı