Hayat kimi zaman çok zor olabiliyor! Yine de çoğumuz sorunların üstesinden gelip yolumuza devam etmeyi başarabiliyoruz. Uzmanlar bunu kurduğumuz savunma mekanizmalarına bağlıyor. Ancak savunma mekanizmalarımızın kalıcı hale dönüşmesi de bize yarar yerine zarar verebiliyor!
Funda Çatar Kimilerimiz çok sevdiği bir yakınının ölümüyle sarsılıyor, kimilerimiz de yıllarca süren evliliğinin noktalanmasının bunalımını yaşıyor. Aşk acısı çekenler, kariyerinde istediği yere ulaşamayanlar derken bu listeyi daha da uzatabiliriz. "Yaşadığımız bunca sıkıntıya rağmen ruhsal bütünlüğümüzü korumayı nasıl başarıyoruz?" diye merak ediyorsanız hemen söyleyelim: kurduğumuz savunma mekanizmalarımız sayesinde! Her insanın kendisini rahatsız eden bazı gerçeklerden kaçabilmek ve topluma uyum sağlayabilmek için denediği çeşitli yollar var. İşte savunma mekanizmaları olarak adlandırılan davranış biçimleri de var olan sorunları geçici bir süre için de olsa zihinden uzaklaştırmak, üzerini örtmek, görmezden gelmek amacını taşıyor. Ancak savunma mekanizmalarının hiçbiri sorunu çözmüyor, tümüyle ortadan kaldıramıyor. Üstelik sık kullanılması, bir başka deyişle kalıcı hale gelmesi durumunda da pek çok psiruhsal hastalık gelişebiliyor. Uzmanlar, sanılanın aksine savunma mekanizmalarının bilinçdışı geliştiğinin altını çiziyorlar. Dolayısıyla hiç kimse "Ben bu sorunum karşısında şu savunma mekanizmasından yararlanacağım" şeklinde bilinçli bir düşünce geliştirmiyor. Yani, tüm bunlar hep bilinçaltında ve isteğimiz dışında, biz farkında olmadan oluşuyor… |