Diğer
    Ana SayfaİlişkiSekste hata yapayın!

    Sekste hata yapayın!

    -

    10- Erkeğe özensiz davranmak

    Her erkek ve elbette her insan beğenilmek, önemsenmek ister. Kendine saygı duyulmasını bekler. Partnerinin sadece davranışlarına değil kendine bakmasını, özen göstermesini de ister. Akşam partnerinin güzel kıyafetlerle kendini karşılamasını, güzel kokmasını, küçük sürprizler hazırlamasını hayal eder. Kadının bu şekilde erkeğe özenli davranması kendine ve ilişkisine verdiği değerin bir göstergesidir. Ayrıca her insan beğenilmek ve önemsenmek isteyip, kendine saygı duyulmasını bekliyor. Erkek, akşam partnerinin güzel kıyafetlerle kendini karşılamasını, güzel kokmasını ve küçük sürprizler hazırlamasını hayal ediyor. Bu nedenle kadınların partnerlerine özenli davranması kendilerine ve ilişkilerine verdikleri değerin bir göstergesi olarak kabul ediliyor.

     

    09012013 sekshatasi3KADIN OLMADAN “ANNE” OLMAK…

    Uzun süredir evli olan ve çocuk sahibi olmalarına rağmen cinsel yaşamlarında hiç doyuma ulaşamayan kadınların sayısı son zamanlarda artıyor. Psikoder Başkanı Dr. Cem Keçe, kadınların çoğu için cinselliğin evlilikle birlikte başladığını ve bu nedenle çoğu zaman sağlıklı olarak yaşanamadığını söylüyor. Dr. Keçe, toplumumuzda, evlenecek kadının toplum içindeki değerinin, cinsel deneyimsizliğiyle belirlendiğinden ve “bakirelik” tanımının kutsandığından da bahsediyor. “Kız çocukları yetiştirilirken, cinselliğin erkeklere özgü olduğu, sadece erkeğin zevk aldığı, kadın için çoğu zaman mide bulandırıcı, acı veren ama evliliğin devam etmesi ve anne olmak için yerine getirilmesi gereken bir kadınlık görevi olduğu öğretiliyor. Aile ve toplum baskısı, cinsellikle ilgili yanlış inanışlar, cinsel eğitim yetersizliği, cinselliğin ayıp, günah veya yasak olarak kabul edilmesi nedeniyle, kadınlarımız cinsellik hakkında yeterince bilgi sahibi olamıyor. Bilgi sahibi olmak bir yana cinselliği kelime hazinelerine dahi ekleyemiyor.” 

    - Advertisement -

    Dr. Cem Keçe, evleninceye kadar cinselliği hiç bilmeyen veya çoğu zaman yaamayan genç kızların, evlilikle birlikte cinsel hayata başladığını söylüyor ve ekliyor:“Hayatı boyunca cinsel fantezi kurmamış, birini arzuladığında kendinden utanmış, suç işlediğini ya da günaha girdiğini düşünmüş, kızlık zarını korunması gereken en önemli yapı olarak görmüş, hiç mastürbasyon yapmamış, kendi bedenine yabancılaşmış, cinselliği eşine karşı yerine getirilmesi gereken bir görev ya da onu sevdiğini gösterebilmesinin bir yolu olarak algılayan kadın için cinsellik; haz alınacak güzel bir yaşantı olmaktan çok istenmeyen bir durum haline dönüşebiliyor.”

    Türk toplumunda çoğu zaman yatakta aktif olan erkek olarak kabul ediliyor; ilişkinin uzunluğunu, kısalığını, tarzını erkek belirliyor. Erkek isterse sevişiliyor, istemezse sevişilmiyor. Dr. Keçe, “Kadın da erkeğin isteklerine uyum gösterebilmeyi mutlu bir cinsellik göstergesi olarak algılamaya balayabiliyor. Bu da bir kadın olarak cinselliği hak olarak görme sürecini sekteye uğratıyor ve ‘Kadın doğulmaz kadın olunur’ sözünün içini boşaltıyor. Cinselliği hak ettiğine inanan ve rahat bir şekilde yaşayan bir kadın olmadan anne olmak yani erkenden çocuk sahibi olmak kadınlarımızın bir açmazı. Bir kadın gerçekten kendi bedenini ve einin bedenini tanıyıp, kefedip, rahat ve gevemi bir halde, cinsel haz alıp haz verebilecek bir seviyeye gelmek için en az üç yıla ihtiyaç duyuyor. Çünkü seks yapmak öğrenilebilen ve geliştirilebilen bir davranış. Üç yıldan önce erken bir hamilelik yaşayan her kadın daha tam anlamıyla kadın olmadan anne olmak zorunda kalıyor, bu da mutsuz ve tatmin olamayan kadın sayısının hızla artmasına yol açıyor.” Evliliklerde ilk üç yıl çok önemli görülüyor. Bu süre çiftin cinsellik dışında diğer konularda da bir uyuma gelebilmesi için genellikle yeterli olmuyor. Dr. Cem Keçe, bu nedenle yeni evlenen çiftlere “Tam olarak kadın olmadan anne olmamak için en az üç yıl çocuk yapmayın!” önerisinde bulunuyor.

    Kadının biyolojik olarak cinsel haz alma, boşalma veya orgazm olma kapasitesi erkeğe göre fazla. Ancak bu kapasitenin kullanılabilmesi için kadının öncelikle onun farkında olması gerekiyor. Dr. Keçe, kadınlara yaamlarının ilk yıllarından itibaren cinsel sağlık bilgisi verilmesinin, cinselliği yaamanın bir günah, konuşmanın ise ayıp olmadığının öğretilmesinin, gelecekte ortaya çıkabilecek sorunları en baştan ortadan kaldıracağını söylüyor ve ekliyor: “Cinsel eğitim şart. Çünkü cinselliğin tam olarak gelişimi temas, mahremiyet, duygusal ifade, zevk, şefkat gibi temel ihtiyaçların doyumuna bağlı. Cinsel isteğin nerede, ne zaman kiminle yaşanıp yaşanamayacağı, ahlaki değerler ve sosyal yapılar tarafından belirleniyor. Oysa ki bir kadın cinselliği, sevgiyi paylaşmanın bir parçası olarak görmeli. Böylece kadın cinsel doyum yaşama ve haz alma kapasitesini artırabilir. Tüm bunların sonucunda da cinsellikten korkmayan, cinsel arzularını, düşüncelerini eşiyle paylaşan daha sağlıklı ve daha mutlu kadınlar ortaya çıkacaktır.”

     

    Deran ÇETİNSARAÇ

    Formsanté Dergisi Mart 2013 sayısı



    Önceki İçerik
    Sonraki İçerik

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz