Diğer
    Ana SayfaRöportaj"Stratejik olmayı hiç sevmem"

    “Stratejik olmayı hiç sevmem”

    -

    Son dönemin öne çıkan genç oyuncularından Sevtap Özaltun, kısa zamanda büyük hayran kitlesi kazanan “Ulan İstanbul”da babasını kurtarmak için Nevizadeler çetesine katılan Derya karakterini canlandırıyor. Acemi hırsız Sevtap Özaltun, hem yeni dizisini hem de kendisiyle ilgili bilinmeyenleri anlattı.

    Artvin doğumlu Sevtap Özaltun, lisede gönül verdiği oyunculuk mesleğini konservatuarda tiyatro bölümünü okuyarak pekiştirdi. Adının en çok duyulmasını sağlayan iş ise “Fatmagül’ün Suçu Ne?” dizisindeki Asu karakteri oldu. Bu başarısını son dönemin en başarılı işlerinden “Ulan İstanbul”da sürdüren Özaltun’la pilates yaptığı Sports Art Pilates stüdyosunda buluştuk. Doğallığı, mütevazılığıyla beğenimizi kazanan genç oyuncu, dizi çekimleri kaçta biterse bitsin pilates stüdyosunun yolunu tuttuğunu anlattı. Formunu sağlıklı beslenmeye, bol su içmeye ve düzenli spor yapmaya borçlu olan Sevtap Özaltun’dan oyunculuk serüvenini de dinledik. 

     

    Oyunculuğa nasıl merak saldınız? İlk sahne tozunu ne zaman yuttunuz?

    - Advertisement -

    İlk kez lisede okul müdürümüzün zorlamasıyla bir oyunda rol aldım. Aslında bir tarafım çok istiyordu sahneye çıkmayı ancak o kadar utanıyordum ki “Yapamam” diyordum. Sahneye çıktıktan sonra ise bu işi yapmak istediğimi, hatta sadece bu işi yapabileceğimi düşündüm… O günden beri hala utanıyorum, hala çok korkuyorum ama mesleğime olan aşkım galip geliyor.  

     

    Geçtiğimiz yıl oynadığınız tiyatro oyunundan bahsedebilir misiniz?

    Tiyatrocu arkadaşlarımdan biri aradı, Ömer Hayyam’la ilgili bol rubaili, şarkılı, daha önce sahnelerimizde örneğine pek rastlanmayan bir oyun sahnelemeye karar verdiklerini ve benimle çalışmak istediklerini söyledi. Teksti okuyunca içim ısındı. Hayyam’ı bilirdim elbet ama hayatını daha yakından tanıyınca açıkçası şaşırdım ve etkilendim. Bir yandan değişik roller oynayacak bir yandan da oyunun şarkılarını söyleyecektim. Meyhane ve bar gibi mekanlarda sergiledik oyunumuzu. İnsanlar bir yandan içkilerini içerken bir yandan da oyunumuzu izledi ve çok sevdi. Bu sezon hepimizin başka planları oldu ve daha sonra tekrar oynamak üzere ara verdik.

     

    Ömer Hayyam’ın en çok hangi sözünü seversiniz ve neden?

    Ömer Hayyam’ın tüm rubailerini çok severim ama hayata bakışıma çok yakın bulduğum rubaisi şudur:

    “Yarım somunun var mı. Bir ufak da evin.

    Kimsenin kulu kölesi değil misin.

    Kimsenin sırtından da geçindiğin yok ya.

    Keyfine bak. En hoş dünyası olan sensin.”

    Her şeyin boş olduğu, mutluluğun küçük detaylarda saklı olduğu bundan daha güzel nasıl anlatılır ki…

     

    Babanızın müzisyen olduğunu biliyoruz; ağabeylerinizin de müzik grubu varmış, hiç birlikte çalıştınız mı? Onlardan böyle bir teklif geldi mi?

    Birlikte çalışmayı hiç düşünmedik. Herkes kendi profesyonel alanında kendi işini yapıyor. Biz bir araya geldiğimizde sohbet, muhabbetin içinde aile meclisinde çalıp söylemeyi seviyoruz. 



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz