Diğer
    Ana SayfaSağlıkSigarayı bırakmanın ilk 12 aylık etkisi nedir? Vücuttan kaç günde atılır?

    Sigarayı bırakmanın ilk 12 aylık etkisi nedir? Vücuttan kaç günde atılır?

    -

    Koronavirüsün hayatımıza girdiği ilk günlerden bu yana akciğer sağlığının değeri daha da önem taşıyor. Akciğerleri olumsuz etkileyen faktörlerin başında ise sigara geliyor. Sigara, akciğerlerin yanı sıra vücuttaki diğer birçok organ ve sisteme de ciddi zararlar veriyor.

    Yazı: Ayşegül Uyanık Örnekal

    Dünyada en çok tütün ürünü kullanan kişinin Çin’de yaşadığını biliyor muydunuz? ülkemiz ise listenin 10. sırasında yer alıyor. Dünya genelinde, yetişkin yaş grubunda erkeklerin yaklaşık yarısının, kadınların da altıda birinin sigara içtiği biliniyor. Sigara içenler sıklıkla 25-44 yaş arası grupta yer alıyor. Eğitim düzeylerine göre inceleme yapıldığında ise hem erkeklerde hem de kadınlarda sigara kullanım sıklığı lise düzeyine kadar artış gösterirken, üniversite eğitimi olanlarda ise azalıyor. Sigara kullanmaya başlayanların büyük bir bölümünde kullanımın bir bağımlılığa dönüştüğünü belirten İstanbul Florence Nightingale Hastanesi’nden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Tuğçe Hürkal, “Deneyenlerin bağımlılık geliştirme oranı farklı çalışmalarda yüzde 33 ila 94 arasında değişmekle birlikte, genel olarak sigarayı bir kez deneyen her dört kişinin üçünün bağımlı olduğu düşünülüyor” diyor.

    YIKICI ETKİLER BIRAKIYOR

    Sigara içmek, solunum yollarını örten koruyucu yapı ve hücreleri bozarak akciğerlerin her türlü zarara açık hale gelmesine yol açıyor. Sigara içilirken çekilen nefesle beraber, sigaranın dumanı ve içerisinde bulunan zararlı kimyasal maddeler doğrudan akciğerlere çekiliyor. Sigara dumanında 4 bine yakın zararlı gaz ve partikül bulunuyor ve maalesef yüzde 30’u da akciğerde depolanıyor. Sigaranın; en büyük zararı akciğere vermekle beraber, hem kanın oksijen taşıma kapasitesini hem de kalp kasının oksijen ihtiyacını azalttığını vurgulayan Uzm. Dr. Hürkal, şöyle devam ediyor:

    “Bu durum da beraberinde damarlarda sertleşmeye neden olarak pıhtı oluşumuna yol açıyor. Kalp-damar sisteminde tıkanıklıklarla devam eden süreç, kalp krizi ya da inme gibi kalp ve damar hastalıklarına neden oluyor. Sigara ayrıca iskemik kalp hastalığı denilen kalp krizi ve ilişkili hastalıkların yüzde 25’inin de tek başına sorumlusu.”

    - Advertisement -

    VÜCUTTA BİRÇOK ORGANI OLUMSUZ ETKİLİYOR

    Sigara ile nedensel ilişki kurulan ilk kanser türleri arasında akciğer ve gırtlak kanserleri yer alıyor. ABD’de akciğer kanserlerinin yüzde 85’i, dünya genelinde ise yüzde 90’ı sigara kökenli oluyor. Sigara içenlerin akciğer kanseri olma riski ise içmeyenlere göre erkeklerde 23, kadınlarda ise 13 kat fazla olarak belirtiliyor. “Akciğer kanseri, sigara kullanımı ile ilişkisi en iyi bilinen kanser türü ancak bu durumun, sigaranın başka kanser türlerine yol açmadığı ya da risk oluşturmadığı gibi bir algı yaratmaması gerekiyor” diyen Uzm. Dr. Hürkal, sözlerini şu şekilde sürdürüyor:

    “Sigara, özellikle dumana doğrudan maruz kalınan bölgeler olan ağız ve dudak ile gırtlak kanserlerinde de ciddi bir risk faktörü yaratıyor. Vücudun hemen bütün organları, sigaradan solunumla alınan toksik maddelerin emilerek kan dolaşımına geçmesi sonucu kanser riski ile karşı karşıya kalıyor. Yemek borusu, pankreas, mesane, böbrek, kolon, rahim ağzı, karaciğer, beyin, prostat ve mide kanseri ile lösemi, sigaranın neden ya da risk faktörü olduğu düşünülen kanser türleri arasında yer alıyor. Sigara; yarattığı ağır hasar ve ölümcül sonuçların yanında sebep olduğu etki ve zararla bazen kalıcı, bazen de yaşam kalitesini bozan sonuçlar doğurabiliyor.”

    VÜCUT SEVİYELERİ NORMALE DÖNÜYOR

    Sigarayı bırakmak, tütün ürünlerinin yarattığı olumsuz etkilerin kişinin lehine dönmesine yardımcı oluyor. Örneğin, sigara içmeyi bıraktıktan sonraki ilk değişiklik damar yatağında oluyor ve yaklaşık 20 dakikada kan basıncı ve nabız normale dönüyor, el ve ayak
    dolaşımı düzeliyor. Ardından akciğer ve solunum yolları zararlı kimyasallarla daha fazla karşılaşmadığı için yeni tüycükler çıkarak büyüyor ve balgam oluşumunu azaltıyor. 24 saat sonra ise vücuttaki karbonmonoksit seviyesinin sigarayı bırakma sonucu azaldığını söyleyen Uzm. Dr. Hürkal, “Kırmızı kan hücreleri yani alyuvarlar, oksijen taşıma görevini daha sağlıklı şekilde sürdürebiliyor. Yaklaşık sekiz saat sonra, kan oksijen düzeyi normale dönüyor. Kişi sigarayı bıraktıktan sonraki ilk birkaç hafta öksürme devam etse de bu durum, akciğerin temizlenmeye başladığına işaret ediyor” diyor.

    sigarayı

    SİGARAYI BIRAKMANIN İLK 12 AYLIK ETKİSİ

    Uzm. Dr. Tuğçe Hürkal, sigaranın bırakılması sonucu sağlık durumunun hızla düzelme eğiliminde olduğunu belirterek, şu bilgileri veriyor:

    • Sekiz saat sonra kan oksijen düzeyi normale dönüyor, kalp krizi geçirme riski azalıyor.
    • 24 saat sonra vücut karbonmonoksitten arınıyor.
    • 48 saat sonra kandaki nikotin düzeyi azalıyor, tat ve koku duyusu artıyor.
    • 72 saat sonra hava yollarının gevşemesi sonucu nefes alıp verme rahatlıyor, solunum yolları fonksiyon görmeye başladığı için sekresyon miktarı artıyor.
    • 2-12 hafta sonra tüm vücuttaki dolaşım düzeliyor, efor gerektiren durumlarda tıkanma ve çabuk yorulma azalıyor.
    • 3-9 ay sonra öksürük, kısa aralıklarla nefes alıp verme ve hırıltılı ya da ıslık sesli soluk alıp verme gibi kronik solunum yolu problemleri düzeliyor, akciğer fonksiyonları yüzde 5-10 oranında artıyor.
    • 12 ay sonra koroner kalp hastalığı riski yarı yarıya azalıyor.
    • 10-15 yıl sonra kalp krizi geçirme riski hiç içmeyenlerle aynı seviyeye iniyor, akciğer kanseri riski sigara içenlere göre yüzde 50 azalıyor.
      Sonuç olarak; sigara içmeyin, içiyorsanız hemen bırakın ve içenleri uyarın. Sigara ve tütün tüketiminin, ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğunu unutmayın.

    SİGARANIN…

    • Saçlarda kötü koku ve renk değişikliğine,
    • Beyinde ve psikolojik olarak bağımlılık, inme, beyin kimyasında değişiklik ile anksiyeteye,
    • Gözlerde katarakt ve maküler dejenerasyona bağlı körlüğe,
    • Burunda koku alma duyusunun kaybına,
    • Deride kırışıklıklar ve erken yaşlanmaya,
    • Dişlerde lekelenme, plak oluşumu ve diş eti hastalıklarına,
    • Ellerde ve tırnaklarda tar nedeniyle renk değişikliği ile kan dolaşımının bozulmasına bağlı damar hastalıklarına,
    • Ağızda ve boğazda tat alma duyusunda kayıp, boğaz ağrısı ile nefeste kötü kokuya,
    • Kalpte damarların zayıflaması ve tıkanıklığa,
    • Akciğerlerde bronşların tıkanmasıyla ilerleyen ve öksürük, balgam, nefes darlığı ile seyreden kronik bronşit, KOAH ve astım hastalığına,
    • Mide ve onikiparmak bağırsağında ülser, aort damarının batın kısmında anevrizmaya (yırtık),
    • Kemiklerde osteoporoz (kemik erimesi), kalça ve omurga kırıklarına,
    • Erkek üreme sisteminde sperm sayısında, hareketliliğinde ve şeklinde bozulma, kısırlık ile impotansa (ereksiyon bozukluğu),
    • Kadın üreme sisteminde ağrılı menstrüasyon, erken menopoz, kısırlık ve gebe kalmada zorluğa,
    • Bağışıklık sisteminde zayıflamaya,
    • Ayaklarda ve bacaklarda dolaşım sisteminin bozulmasına bağlı damar hastalıkları, kangren ile bacak ağrısına,
    • Ameliyat sonrasında toparlanmanın ve yara iyileşmesinin gecikmesine yol açtığını biliyor muydunuz?
    • Ayrıca erken yaş, yoğun ve uzun yıllar tüketim, kişilerde oluşacak hasarın şiddetini de etkiliyor.

    İLGİLİ İÇERİKLER



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz