Genç oyuncuların arasında duru güzelliğiyle dikkat çeken Simay Barlas, yer aldığı başarılı işlerle kariyer basamaklarını tırmanıyor. Tam bir ev kuşu olduğunu söyleyen Barlas, evde en çok köpeği Mocha ile vakit geçirmekten hoşlanıyor.
Hayat Bazen Tatlıdır, Adı Efsane, Zalim İstanbul ve son olarak Bir Annenin Günahı dizisinde izlediğimiz Simay Barlas, oyunculuğu ve güzelliğiyle dikkati çeken genç oyunculardan. Küçük yaşlarda kurduğu hayalini gerçeğe dönüştürebilen Barlas, oyunculuğun her zaman öğrenmeye açık bir meslek olmasından hoşlanıyor. Küçük yaşlarda bale yapan Simay Barlas, setlerden fırsat yarattığında en çok boks yapmayı denemek istiyor.
Oyunculuk mesleğini nasıl yapmaya karar verdin? Çocukluktan gelen bir şey miydi?
Aslında her şey çok küçük yaşlarda televizyona karşı bir merakla başladı. Sonrasında da başarılı bir oyuncu olacaksam neler yapmam gerektiğine odaklandım. Oyunculuğu meslek olarak seçtiğimde hep çalışmam, öğrenmem ve kendimi geliştirmem gerektiğini de biliyordum. Sanırım bu hiç bitmeyen öğrenme motivasyonu beni en çok heyecanlandıran tarafı oldu.
Bu film benim hayatımı değiştirdi veya çok etkiledi dediğin bir yapım var mı?
Bir film izledim, hayatım değişti diyemem ama hayatımın farklı dönemlerinde beni çok etkileyen filmler oldu. Hayatımı değiştirmese de ne zaman izlesem beni her seferinde etkileyen “Hachiko” ve “Persepolis” var mesela.
SENİ OYUNCULUĞA YÖNLENDİREN BİRİ OLDU MU?
İlk soruda da bahsettiğim gibi çok küçük yaşlarda hayalini kurmaya başladım. Ailemin bilinçli yönlendirmeleri ve desteği sayesinde hayalini kurduğum şey benim için bir meslek haline geldi.
Ailende sanatla uğraşan biri var mı? Onların mesleğine karşı duruşu nasıl?
İyi birer izleyiciler ancak ailemde sanatla profesyonel olarak ilgili kimse yok. Oyunculuğu ne kadar sevdiğimi ve yaptığım işin zorluklarının farkındalar. Desteklerini hissetmek benim için motive edici oldu her zaman.
DİZİLERLE BİRLİKTE TANINIRLIĞIN DA ARTTI, SENİ KORKUTUYOR MU?
Hayır, korkutmuyor ve bence bu korkutacak bir şey olmamalı. Ben de herkes gibi bir insanım, günlük yaşamımda hiçbir şey değişmedi, hala aynı Simay’ım. Yaptığınız işin kalabalık kitlelere ulaşması ve karşılığında aldığınız yorumlar; bunların hepsi çok değerli.
HAYRANLARINLA İLGİLİ BAŞINDAN GEÇEN İLGİNÇ BİR ANIN VAR MI?
Zalim İstanbul’u çekerken gelişti. Köşkün yeri bilindiği için sevenlerimizden hediyeler geliyordu. Bir gün oyuncu odasında otururken “Simay sana bir hediye geldi, gelebilir misin?” dediler. İlk önce anlam veremedim, sonra dışarı çıktığımda karşımda 2 metrelik bir çelenk duruyordu. Çok utanmıştım ama çok tatlıydı. 🙂
Oyunculuktan arda kalan vakitlerinde neler yapmaktan hoşlanırsın?
Set yoğun olduğu için kendime çok fazla zaman ayırıp dinlenemiyorum. Tamamı bana ait bir günü evde kahvemi içip, film izleyerek, kitap okuyarak ve dinlenerek geçirmeyi tercih ediyorum.
Seni tanımak adına; nasıl bir insandır Simay? En çok neye güler? En çok neye sinirlenir? En değer verdiği şey nedir?
Sevdiklerimle birlikteysem saçma sapan her şeye gülebilirim. Sinirlenmeye gelince de egoist ve benmerkezci insanlara anlam veremiyorum. İkiyüzlü insan tipine kesinlikle katlanamam ve koşarak uzaklaşırım diyebilirim. En değer verdiğim şeyler ise güven, sevgi ve saygı.
Bugüne kadar seni hiç ünlü birine benzettiler mi?
Çok benzetildim ama spesifik olarak şu kişiye benzetildim diyemiyorum.
NAZARA VEYA UĞURA İNANIR MISIN?
Nazardan çok karmaya inananlardanım. Herkesin bir karması olduğunu düşünüyorum. Yaptığımız her şeyin bir nedeni olduğu gibi, yaptıklarımızın geri dönüşü de var bence… Bazen hemen, bazen yıllar sonra ama önünde sonunda iyiliğin de kötülüğün de karşılıksız kalacağını düşünmüyorum. Uğura, nazardan daha çok inanıyorum.
“Pandemi bitsin … gideceğim” dediğin bir yer var mı?
Planladığım bir rota yok. Pandemi döneminde plan yapmak çok mantıklı gelmiyor açıkçası. Spontane gelişen, plansız rotaları daha çok seviyorum. Görmeyi istediğim çok ülke var.
Sağlıklı beslenme senin için önemli mi? Kaç kilosun ve boyun kaç santimetre?
Boyum 1.67 ve 48 kiloyum. Sağlıklı beslenmeye dikkat ediyorum ancak fast food yemeği çok seviyorum, o yüzden zorlanabiliyorum bu konuda…
SİMAY BARLAS: BOKS YAPMAYI DENEMEK İSTİYORUM
Hiç spor yaptın mı? Fırsatın olsa denemek istediğin bir spor dalı var mı?
Küçükken çok severek, keyif alarak bale yapıyordum. Set nedeniyle kendime bir spor rutini yaratamıyorum ama setim olmadığı dönemlerde haftada en az iki-üç kez spora gidiyorum. Bu aralar boks yapmayı denemek istiyorum.
Cildin için ne tür bakımlar yaparsın? Saçların için kullandığın, vazgeçilmez ürünlerin neler?
Her gün cildimi temizlerim. Özellikle setten çıkar çıkmaz hatta bazen direkt sette makyajımı siliyorum. Set makyajından sonra bunu yapmamak mümkün değil zaten. Ne kadar yorgun olursam olayım yüzümde makyaj varken asla uyuyamam. Ayda bir kez dermatoloğuma gidip yüzümü temizlettirerek, bakım yaptırıyorum. Hem cildim derinlemesine temizleniyor, hem de pamuk gibi oluyor. Cilt bakım ürünlerime de cildimin ihtiyacına göre dermatoloğum karar veriyor. Saçlarım içinse birçok yağı karıştırıp elde ettiğim bir karışımım var. Haftada bir kez bütün saçıma sürüp bekletiyorum.
Pandemide herkes biraz kendine döndü ve bir şeyler keşfetti. Bu sürecin sana kazandırdıkları ve kaybettirdikleri neler oldu?
“Zalim İstanbul”u çekiyorduk o zamanlar; herkesin bildiği gibi bir anda hayat durdu ve evlere kapandık. Karantinanın ilk günleri herkes gibi durumu anlamakla geçti. Çok yabancı olduğumuz bu süreç, tabii ki korku ve kaygı getirdi. Uzun bir süre markete bile gitmedim diyebilirim. Aslında ben öyle kendime döndüm, ruhumu geliştirdim falan diyemem. Ama evde vakit geçirmeyi çok sevdiğimi ve aslında evcil biri olduğumu keşfettim. Hayatımda ilk defa tablo yaptım, bol bol kitap okudum, dizi ve film izledim.
Yakın zamanda seni bir projede izleyecek miyiz, biraz bahsedebilir misin?
Şu an görüşme aşamasında olduğumuz için projeler hakkında detay vermem mümkün değil ancak heyecanla okuduğum ve yer almaktan büyük keyif alacağım birkaç proje var.
Bir köpek sahibi olmak sence kişiye neler kazandırıyor? Köpeğinle arandaki ilişki nasıl?
Köpek sahibi olmak tıpkı çocuk sahibi olmak gibi. Mocha bir yıldır benimle ve bu bir yıl içerisinde onunla birlikte hayatım da değişti. Onunla birlikte benim de hayatım düzene girdi. Hayatımın neşe kaynağı diyebilirim. Mutsuz veya sinirliyken bile bir hareketiyle benim bütün modumu yerine getirebilir.
Röportaj: Deran Çetinsaraç
Fotoğraf: Murat Sargın
Styling: Tülin Demir
Makyaj: Yasin Şefik
Saç: Suat Ürün/ No21
Makyaj asistanı: Zeynep Mina Cinoğlu