Siroz nedir? Siroz belirtisi nelerdir? Siroz neden olur? Siroz evreleri nelerdir? Siroz çeşitleri nelerdir? Siroz hastaları ne yemeli ve nasıl beslenmeli? Siroz hastaları ne yememeli? Acıbadem Kadıköy Hastanesi̇ Gastroenteroloji̇ Uzmanı Doç. Dr. Suna Yapalı, merak edilen siroz evreleri hakkında önemli bilgiler verdi.
SİROZ NEDİR?
Siroz, genellikle yıllar içerisinde karaciğerde devam eden hasar sonucunda karaciğer dokusunun sertleşip küçülerek fonksiyon kaybına uğramasıdır.
Karaciğer, göğüs kafesinin altında sağ üst karın bölgesinde yer alan yaklaşık 3 kg ağırlığında büyük bir organdır. Şeker, yağ, protein metabolizması, safranın üretilmesi, kolesterol sentezi, besinlerin ve vitaminlerin depolanması, vücuttan atıkların uzaklaştırılması gibi önemli yaşamsal faaliyetleri düzenleyen adeta vücudun fabrikasıdır.
Karaciğer hücreleri hasarlandığında kendini onarabilir. Bununla birlikte, iyileşme sürecinde karaciğerde nedbe dokusu oluşarak normal karaciğer dokusunun yerini alır, karaciğer sertleşir ve küçülür ve sirotik bir hal alır. Sirozun ortaya çıkması ile karaciğer önemli fonksiyonları yerine getiremez. Siroz ile oluşan karaciğer hasarı genellikle geriye dönüşümsüzdür, erken evrelerde teşhis edildiğinde sirozun ilerlemesinin ve oluşacak komplikasyonların önüne geçilebilir.
SİROZ BELİRTİSİ NELERDİR?
- Halsizlik
- Yorgunluk
- İştah kaybı
- Karında ve bacaklarda şişme
- Kaşıntı
- Sarılık
- Sindirim sistemi kanaması
- Koma
Siroz karaciğer hasarı ilerleyene kadar hiçbir semptom ve bulgu vermeyebilir. Halsizlik, yorgunluk, iştah kaybı, karında ve bacaklarda şişme, kaşıntı, sarılık, sindirim sistemi kanaması ve koma gibi semptomlarla kendini gösterebilir.
SİROZ NEDEN OLUR?
Sirozun ülkemizde en sık nedeni viral hepatitlerdir. Özellikle hepatit B sirozun en önemli nedenidir. Ayrıca Hepatit C ve ülkemizin Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde daha sık görülen Hepatit D ise hızla siroza ilerleyen bir viral hepatit türüdür. Batılı ülkelerde ise alkol ve Hepatit C sirozun en sık sebeplerindendir. Alkole bağlı karaciğer hastalıklarının yaklaşık yüzde 10-20’sinde zamanla siroz gelişebilir.
Siroz riski 10 yıldan uzun süre erkeklerde 60-80 gr/gün, kadınlarda ise 20 gr/gün alkol tüketimi sonucunda yüzde 6-40 oranındadır. Alkolün kesilmesi ile sirozun şiddeti azalabilir, ilerlemesinin önüne geçilebilir.
Viral hepatitlerin tedavi edilebilmesi ve artan obezite ile diyabet nedeniyle son yıllarda karaciğer yağlanması tüm dünyada önemli bir siroz nedeni haline gelmiştir. Karaciğer yağlanması sıklığı yaklaşık her 4 kişiden birinde görülmektedir. Karaciğer yağlanmasının tedavisinde en etkin tedavi yöntemi diyet ve egzersizdir ve mevcut kilonun en az yüzde 10’unun kaybı ile karaciğer hasarında gerileme sağlanabilmektedir.
Sirozun diğer nedenleri arasında kişinin kendi bağışıklık sisteminin karaciğerde hasara yol açtığı otoimmün karaciğer hastalıkları, devam eden safra yolu hastalıkları, karaciğerde demir ve bakır birikimine yol açan kalıtımsal karaciğer hastalıkları, ilaçlar ve kontrol altına alınamayan sağ kalp yetmezliği yer alır.
SİROZ EVRELERİ NELERDİR?
Vücut ciddi sonuçları olmadan kısmen hasarlı bir karaciğeri tolere edebilir ve bu döneme ‘Kompanse siroz’ denir. Sonunda, karaciğer hasarı şiddetlenerek, karaciğer hücreleri normal işlevlerini yerine getiremediğinde Dekompanse Siroz’a ilerler ve karın boşluğunda sıvı toplanması, bacaklarda ödem, yemek borusunda ya da midede varis oluşması, varislerin kanaması, vücuttan atılamayan toksinlerin beyin hücrelerini etkileyerek bilinç kaybı ve koma gibi ciddi klinik tablolara yol açabilir.
SİROZ ÇEŞİTLERİ NELERDİR?
- Mikronodüler siroz
- Makronodüler siroz
- Karışık tip
Mikronodüler siroz
Alkolik siroz bu grupta yer alır. Çapı 3mm’den küçük nodüllerin bulunduğu siroz tipi.
Makronodüler siroz
Kronik viral hepatite bağlı siroz bu gruba girer. Nodüllerin çapı 3 – 5 mm arasında değişir.
Karışık tip
Çoğu sirotik hastalıkta karaciğer bu görünümdedir. Her iki tip siroza ait özellikleri taşır.
SİROZ HASTALARI NE YEMELİ? NASIL BESLENMELİ?
Siroz hastalarının beslenmesi; hastalığın ilerlemesi, komplikasyonlarının önüne geçilmesi ve hastaların enfeksiyonlar ile mücadele etmesinde bağışıklık sistemi fonksiyonları için oldukça önemlidir.
Siroz hastası günlük 35-40 kcal/kg/gün almalıdır. Siroz hastalarında protein kısıtlaması sadece koma durumundaki hastalarında önerilmektedir. Ancak diğer siroz hastalarında protein kısıtlanmamalı, günlük protein alımı 1.2-1.5 gr/kg olmalıdır.
Bitkisel kaynaklı proteinler, süt kaynaklı proteinler tercih edilmeli, sebze, meyve ve lifli gıdalar tüketilmelidir. Ayrıca sirozlu hastalarda vitamin eksiklikleri de sık olduğunda suda ve yağda çözünen vitaminler takviye edilmelidir. Sirozlu hastalarda öğünler atlanmamalı, sabah kahvaltısı düzenli yapılmalı, özellikle hastaların uzun süreli açlıklardan kaçınmaları ve akşam yemeğinden sonra ara öğün almaları önerilir. Yeterli protein desteği ve akşam yemeği sonrasındaki ara öğünler hastaların kas kaybının engellenmesinde oldukça önemlidir.
SİROZ HASTALARI NE YEMEMELİ?
Siroz hastalarında tuz kısıtlaması karın boşluğunda sıvı toplanmaması ve bacaklarda ödemin oluşmaması için oldukça önemlidir. Yemekler tuzsuz hazırlanmalıdır. Hazır ve paketli gıdalardan uzak durulmalıdır. Yağlı yiyeceklerden, kızartmalardan kaçınılmalı ve alkolden kaçınılmalıdır. Kilo almamak gerekir. Bilinçsiz ilaç, vitamin desteğinden, özellikle karaciğere faydası olacağı düşünülen bitkisel ilaçlardan ya da takviyelerden uzak durulmalıdır. Günlük sıvı alımı da yaklaşık 1.5-2 lt’yi geçmemelidir.