Diğer
    Ana SayfaPsikolojiSosyal medyada neden “atar gider” yaparız? 'Klavye kahramanlığı' nedir?

    Sosyal medyada neden “atar gider” yaparız? ‘Klavye kahramanlığı’ nedir?

    -

    Şimdi klavyenin başına geçeceğim, içimden ne geçiyorsa yazacağım, sinirli olduklarıma saydıracağım, kızgınlıklarımı dile getireceğim, çözüm üretemediğim her şeyi eleştireceğim. Oh sonra da rahatlar, işime dönerim…

    Hazırlayan: Irmak Yaşar

    Etkili şekilde kullanıldığında sosyal medyanın faydası gerçekten paha biçilemez! Bilinçlenme, kamuoyu oluşturma ve dünyanın her yerinden bir sürü insana anında ve birebir ulaşabilme imkanı. Bunlar sosyal medyanın iyi ki dediğimiz aydınlık yönleri. Bir de karanlık taraf var ki ona düşüp düşmediğimizi bile bazen anlayamıyoruz. Saatlerce oraya buraya girip kaybettiğimiz vakit, bütün hayatlarını sosyal medya üzerinden yaşayanlara inanış biçimimiz ve tabii ki ağzımıza geleni söyleyip rahatladığımız kısım. Biz size şunu yapın ya da böyle davranın diye hazırlamadık bu konuyu. Sadece bir ayna tutup kendinizi bir gözden geçirmenize yardımcı olmak istedik. Bu sebeple Uzman Psikolog Ramazan Şimşek’e sosyal medyadaki kimliğimiz ve davranışlarımızla ilgili sorularımızı yönelttik.

    Sosyal medyanın kimliklerimiz üzerine etkileri nelerdir?

    Sosyal medya mecralarını kullanmanın kimliklerimiz üzerinde tartışmasız bir etkisi var. Bu etkinin olumlu ya da olumsuz yönde olması ise sosyal medyayı nasıl kullandığınıza bağlı. Örneğin bir tıp doktorunun, sosyal medya hesabından alanındaki yeni bilimsel gelişmeleri paylaşması profesyonel kimliğine olumlu bir katkı sağlarken, sigara içerken çektiği bir fotoğrafı paylaşması mesleğiyle çelişkili mesajlar içermesi açısından olumsuz bir algıya neden olabilir. Bunun yanında kimliği etkileyen önemli bir boyut daha vardır; dış referanslı olmak. Dışarıdan gelecek olumlu ya da olumsuz yorumlara daha çok önem veren kişiler “dış referanslı” insanlardır. Bu kişilerin geçirgenlik düzeyi yüksek olduğu için kimlikleri çevresindekilerden daha çok etkilenir. Her olumsuz yorum için kaygılanır, her olumlu yorum için de aşırı sevinirler. Yorum, beğeni ya da abone sayısı için olmadık şeyler yazan, video ya da görsel paylaşan kişiler genellikle dış referanslı kişilerdir.

    Sosyal medyada olduğumuzdan farklı davranmak ne anlama geliyor?

    Sosyal medyada yansıtılan kimlik, kişiliğin özellikle yansıtmak istediği yönünü temsil ediyor. Psikolojide bu durumu süblimasyon kavramı açıklıyor. Süblimasyon engellenmiş, sosyal açıdan doğru olarak kabul edilmeyen arzu ve isteklerin toplumsal yönden kabul edilebilir ya da destek görebilir kanallara yönlendirilerek tatmin edilmesine deniliyor. Bu düzeye kadar kişinin egosu üzerinde fayda sağlayabiliyor. Kişi olmak istediğinden ne kadar uzaksa süblimasyon o derece artıyor. Olduğu ile yansıttığı kimlik arasında fark ne kadar yüksekse kişilik açısından da sorun o derece yüksek demektir. Anne olmadığı halde sosyal medya hesaplarında çocuk ve anne içerikli sayfalar açması, yönetmesi ya da takip etmesi kişinin bu konuda iyi hissetmesine neden oluyor. Anonim, bilinmeyen ya da sahte kimliklerle hesap açmak, hiç olmadığı halde yarattığı kimliğe bürünmek ise patalojiye doğru giden bir vaka olarak kabul ediliyor.

    - Advertisement -

    Günlük hayatta gayet aklı başında görünen insanlar sosyal medyada her şeyi eleştirebiliyor…

    Sosyal psikolojinin yakından ilgilendiği ve sayısız deneyler yaptığı bir konu olan “grup etkisi” bu soruyu en iyi açıklayan kavramdır. Yüz yüze olduğunuzda grup etkisini, grubun ve kültürün baskın değerlerini üzerinizde daha çok hissederken yalnızken grup etkisini daha az hissedersiniz. Gözleyen olmadığında yani kişi yalnızken kendini daha “serbest” hisseder. Psikolojinin kavramlarıyla açıklayacak olursak süper egonun etkisi azalırken egonun ve dürtülerin yönettiği id’in etkisi artar. Hal böyle olunca eleştiri hatta nefret söylemleri artabiliyor. Biraz daha derine inersek, böyle durumlarda artan eleştiri, yargılama ya da nefret aslında kişinin kendi benliğine yönelttiği eleştiri, yargı ve nefretle ilgilidir.

    KLAVYE KAHRAMANLIĞI NEDİR?

    “Klavye kahramanlığı” nedir ve neden yapılır?

    Burada amigdala etkisini de açıklamakta fayda var. Amigdala, duygusal hafıza ve duygusal tepkilerin oluşmasındaki birincil role sahip beyin bölgesi. İnsanlarla yüz yüze iken amigdala daha aktifken sanal ortamda iletişim halindeyken daha az aktiftir. Peki, bunun anlamı ne? Yüz yüze iken sosyal tehditleri hisseden amigdala, yalnızken bu tehditleri hissetmez ya da daha az hissediyor. Bahsedilen “kahramanlığın” nedeni işte burada yatıyor. Kişi sosyal hayatta daha çekingen daha ürkek iken klavyede kahramanlık yapıyor. Derinlerde yatan korkunun da klavyede ortaya çıkan yansımasıdır. Bahsedilen kahramanlık eşittir korkaklık diyebiliriz.

    Sosyal medya üzerinden birbirine laf sokmanın sebepleri neler?

    Açık iletişim kurmak belli bir düzeyde özgüven ve de cesaret istiyor. Açık, yüz yüze iletişim kurmaya cesaret edemeyen insanlar sosyal medya üzerinden imalı, dolaylı iletişim kurmayı tercih ediyorlar. Haksızlığa uğrayanlar bir de haksızlık yapanlar daha çok bu tür iletişimi tercih ediyor. Bir diğer nedeni ise bitmemiş işler, kapanmamış hesaplar. Eğer bir ilişkinin yarası devam ediyorsa bu bahsettiğiniz iletişim şekli de sosyal medya üzerinden devam ediyor. Bu tür ifadeler, sözler daha çok beğeni alırsa artarak devam etme olasılığı yüksektir.

    Bir insanın sosyal medyadaki karakterine ne kadar inanmalıyız?

    Gündelik hayatta inandığınızdan daha az. Yakın ilişkilerde bile kişiliğin tüm yönlerini tanımak zor ve zaman alıyor. Herkesin hayatında o kadar çok olumsuz örnekler varken sosyal medyada gösterilen, yansıtılan kişiliğe güvenmek ne kadar doğru olabilir ki? Araştırmalar da göstermiştir ki sosyal medyada yer alan yanlış bilgiler, doğrulardan daha fazla olabiliyor.

    Sosyal medyada olduğundan farklı davranan bir yakınımızı görürsek uyarmalı mıyız?

    Aile içindeki bireylerin böyle bir sorumluluğu vardır hatta olmalıdır ama aile dışındaki kişileri uyarma konusunda ne hukuki ne de sosyal bir zorunluluk vardır.

    HAVAN KİME GÜZELİM!

    İstanbul Okan üniversitesi Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Gözde Gündoğdu Meydaneri, sosyal medya üzerinden oluşturduğumuz kimliklerimizle ilgili dönüp bir kendimize bakmamızı sağlayacak açıklamalarda bulundu.

    HERKES ÇOK MUTLU

    insanlar mevcut kendilik algısı ve sahip olduğu yaşam koşullarından memnun olmama hali ile sosyal medya üzerinde kendi gerçeğinden farklı sanal kimlikler, yaşantısını yansıtmayan profiller oluşturabiliyor. izlediği kişilerin profillerindeki mutlu ve keyifli paylaşımlar ile kendi hayatını kıyaslayarak mutsuzluk hissedebiliyor. Ancak şunu unutmamak lazım: Sosyal medya paylaşımları genelde olumlu anlar üzerine olup, insanın yaşantısını tüm gerçekliği ile yansıtmaz.

    OLDUĞUNDAN FARKLI MISIN?

    Bireysel ve durumsal olarak değişmekle beraber, bu durumda kişinin ruhsal kazanımı açısından bakacak olursak; diğer kişilerin beklentisi ile ve olunan şekilde değil de olmak istediği kişiymiş gibi oluşturulan sanal profil, kişinin kendi gerçeğinin farkında olup, kendisini olduğundan farklı biri olarak gösterme çabası, ardından gelen “beğenilerle”, insanların gözünde hayal ettiğim gibi biriyim düşüncesi geçici hazza neden oluyor.

    KLAVYEDE BİR NUMARA

    Elektronik ortamda sürekli paylaşım yapan, bazen takipçilerinin gözünde sosyal anlamda sorumlu bir kişi imajı vermek için, bazen de olumsuz niyetlerle kendisi ile aynı fikirde olmayan ötekilere sataşmak amacıyla mesajlar atmak fakat gerçek hayatta icraatı olmayan kişiler için “klavye kahramanlığı” tabiri oluştu. Bu durum; bir ilişkinin gerçek anlamda ilişki olmayışı, yorumlarını anonim hesaplar üzerinden yapabilme rahatlığı, kişide istediği her şeyi söyleyebileceği gibi hatalı düşüncelere yol açıyor. Bu da muhattabının kişisel sınırları ve mahremiyetinin ihlaline yol açabiliyor.

    NE DEDİN SEN?

    insanın kendisi için “kötü” olan ve haset, nefret gibi negatif duygular beslediği ötekini; örselemek, haddini bildirmek ve durumu izleyen kitleden beğeni alma beklentisi, bazen kendisini eleştiren veya sataşan kişiye karşı altta kalmamak gibi nedenlerle kişiler sosyal medya üzerinden söz dalaşına girebiliyor.

    TERCİH SENİN

    Hepimizin paylaşım yapıp yapmaması ve kendi gerçeğini sosyal medyada ne oranda ortaya koyduğu kendi tercihidir; bu nedenle sosyal medya profilindeki karakteri o insan ile gerçek ilişkimiz olmadan anlamamız çok zor.

     



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz