Stresin etkilerini artık aynaya baktığımızda da görebiliyoruz. Uzun süreli yaşanılan stres, cildin daha hızlı yaşlanmasına yol açabiliyor. Soluk ve donuk bir görünüm yerine cildinizin eski ışıltısına kavuşması için beslenmeden egzersize yapmanız gerekenleri uzmanından öğrendik. Peki, stresin cildinizde yol açtığı hasarlar neler? İşte stresin cildinizde yol açtığı hasarlar için 3 doğal tarif…
Cildimiz güneşin zararlı ışınları, yetersiz uyku veya sağlıksız beslenme alışkanlıkları yüzünden olumsuz etkileniyordu. COVID-19 ile birlikte bu etkilere bir de kronik stres eklendi. Acıbadem üniversitesi Atakent Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Serpil Pırmıt, “Özellikle son aylarda dünyada olduğu gibi ülkemizde de yoğun kaygıya yol açan, uykularımızı kaçırabilen COVID-19 pandemisi sürecinde yaşadığımız aşırı stres, hem beyin hem de vücut kimyasında değişikliklere yol açarak, aynı zamanda serbest radikallerin oluşumunu artırarak cildin yaşlanma hızını da artırabilir” uyarısında bulunuyor. Stresin etkileriyle savaşırken hangi besinlerden yardım alabileceğimizi ve ne tip alışkanlıklar kazanmamız gerektiğini Dr. Pırmıt’tan öğrendik.
STRESİ UZAKLAŞTIRMAK İÇİN HANGİ BESİNLERDEN YARARLANABİLİRİZ?
Stresi uzaklaştırmak için hangi besinlerden yararlanabiliriz? A, E vitaminleri, çinko, Omega-3 gibi kaynaklarla cildi stresin etkilerinden korumak mümkün mü?
Stres günlük yaşam kalitemizi, genel vücut sağlığını ve cildimizi doğrudan etkiliyor. Günümüz koşullarında stressiz bir yaşam zor olsa da başa çıkmak için değişik yöntemler bulmak mümkün. Günlük hayat içerisinde stres az veya çok hepimizin hayatında mevcut. Stresli olduğumuzda daha fazla karbonhidratlı, şekerli gıdalar ve abur cubur olarak nitelendirdiğimiz besin değeri düşük, kalori düzeyi yüksek gıda tüketme eğilimi oluyor. Bu tarz gıdalar ile vücutta seratonin seviyesinde hızlı artış ile kişi kendisini daha mutlu hissedebiliyor. Ancak bu etkiler son derece kısa sürüyor ve yüksek kalorileri ile kilo alımına sebep olacağından zaman içinde daha da mutsuz olunmasına yol açıyor.
Sağlıklı diyet hem immün sistemi destekleyerek hem de kan basıncını dengeleyerek stresle savaşmada oldukça faydalı. Tüm karbonhidratlar beyinde seratonin salınımına yardımcı olduğundan tam tahıllı ekmek, makarna ve yulaf ezmesi gibi yavaş emilen ve kan şekeri seviyelerini dengeleyen kompleks karbonhidrat içeren gıdaları diyete eklemek, stresle savaşmada yardımcı oluyor. Stresli iken triptofan içeriği yüksek (tavuk, hindi, yumurta, süt ve süt ürünleri, badem, ceviz, muz, somon gibi yağlı balıklar) besinler tüketmek, seratonin salgısını arttırdığından fayda sağlıyor. Somon ve ton balığı gibi doğal yağlı balıklarda bolca bulunan Omega-3 ve Omega-6 yağ asitleri kalp sağlığı ile beyin fonksiyonlarını korumayı sağlarken, aynı zamanda strese ve depresyona karşı da koruyucu etki gösteriyor.
HAFTADA EN AZ İKİ KEZ 100 G YAĞLI BALIK TÜKETMELİ
Omega-3 ve Omega-6’nın bu etkilerinden faydalanmak için haftada en az iki kez 100 g yağlı balık tüketmek yeterli. Çalışmalar C vitamini alımının immün sistemi desteklemenin yanı sıra stres hormonu olan kortizol seviyesini düşürdüğünü de gösteriyor. Yine bol magnezyum içeren ıspanak baş ağrısı, halsizlik şikayetlerini azaltmanın yanı sıra stresin etkilerini hafifletmeye yardımcı oluyor. Eğer ıspanak yemeyi sevmiyosanız diğer koyu yeşil yapraklı sebzeler ve somon da iyi birer magnezyum kaynağı.
Ülkemizde çok sevilerek tüketilen siyah çayın da daha sakin kalmaya yardımcı olduğu ve kortizol hormonu seviyelerini azaltarak stresli olaylardan daha hızlı kurtulmaya yardımcı olduğu gösterildi. Antep fıstığı, ceviz, badem, fındık gibi kabuklu yemişler içlerinde bulunan E vitamini, B vitaminleri ile strese karşı koruyucular. Ancak yüksek kalori değerleri unutulmamalı! Yani tüketeceğiniz miktarda aşırıya kaçmamak önemli. Çıtır çıtır çiğ sebze tüketmek mekanik yolla farkında olmadan sıktığınız çene kaslarını rahatlatmada ve stresi azaltmada faydalı.
GÜNDÜZ VE GECE BAKIM ÜRÜNLERİNDE HANGİ İÇERİKLERİ TERCİH ETMELİYİZ?
Stres, cildiniz üzerinde etkileri nedeniyle cildin daha hızlı yaşlanmasına, ciltte kurumaya ve özellikle yağlı cilt problemi olanlarda daha fazla yağlanmaya neden oluyor. Cilt bakım ürünlerini seçerken cildinizin ihtiyaç duyduğu içeriklere sahip ürünleri seçmek önemli. Gündüz kremlerinin genel amacı cildin yaşlanmasına yol açan serbest radikallerden cildin korunmasını sağlamak iken gece kremleri daha tedavi edici niteliklere sahip olmalı. Gündüz bakım kremi seçerken nemlendirici özellikte, E ve C vitamini gibi destekler içeren, UV korumalı ürünleri seçmekte fayda varken; gece kremi olarak A vitamini, AHA gibi asit içeren ürünler, elastin kolajen sentezini arttıran peptitli ürünler tercih edilebilir. Bu konuda en doğrusu ise dermatoloji uzmanı ile görüşüp, cildinizin ihtiyacına göre uygun bakım rejimini seçmek.
Cilt sağlığı için düzeltici uygulamalar neler olabilir? Botoks, nem aşısı, hyalüronik asit dolgusu ve benzerleri işe yarar mı? Nasıl?
Öncelikle stresin cildimiz ve genel sağlığımız üzerine olan negatif etkilerinden korunmak için stresi azaltan yöntemlerden destek almak önemli. Diyet değişikliklerinin yanı sıra stres için en iyi yollardan biri, egzersize başlamak. Açık havada yürüyüş gibi aerobik egzersizler kandaki O2 sirkülasyonunu arttırıyor, endorfin salınımına yardımcı olarak stresi azaltmada fayda sağlıyor. Bunun için haftada iki veya üç gün 30 dakikalık egzersiz yapmak yeterli. Ayrıca yoga, meditasyon yapmak, sevdiğiniz bir hobi ile meşgul olmak veya kitap okumak gibi kendinizi iyi hissettirecek meşguliyetler yaratmak da iyi geliyor. Stresin cilt üzerinde oluşmuş etkilerini azaltmak içinse ofis uygulamaları olan botoks ve dolgu uygulamaları; kırışıklıklarımızı veya yüzümüzdeki volüm, sarkma kaybını azaltarak aynaya bakınca kendimizi daha mutlu hissetmemize yardımcı oluyor. Nem aşısı gibi yoğun vitamin ve hyalüronik asit içeren uygulamalar, hem cilt kuruluğunu ve buna bağlı oluşan nemsiz, kuru ve mat görünümü, hem de kuruluğa bağlı ince kırışıklıkları azaltmada oldukça etkili. BBL tarzı ışık tedavileri ise kolajen sentezini arttırarak zaman içinde cildin daha sağlıklı görünmesine yardımcı oluyor.
YOGA VE MEDİTASYONUN NASIL BİR ETKİSİ VAR?
Stresi azaltmak için yoga ve meditasyonun nasıl bir etkisi oluyor?
Stresin vücutta oluşturduğu olumsuz etkileri yoga ve meditasyon pratikleri ile azaltmak mümkün. Yoga ve meditasyon nefes odaklı olduğundan derin ve yavaş nefes almak vücutta gevşemeye ve stres seviyesinin azalmasına yardımcı oluyor. Antik çağlardan günümüze gelen bu pratikler zihni yatıştırıyor, odaklanmayı ve bilinçli farkındalığı arttırarak anda kalmaya yardımcı oluyor. Dolayısıyla zihin geçmişe ait düşüncelerden uzaklaşarak şimdiye dönüyor ve stres seviyesi de azalıyor.
STRESİN CİLTTE YOL AÇTIĞI 6 HASAR
CİLDİ DAHA HIZLI YAŞLANDIRABİLİYOR
Aşırı stresle artan kortizol hormonuna bağlı olarak ciltte kolajen ve hyalüronik asit sentezinin azalması sonucu ciltte kuruluk, ince kırışıklıklar, çizgiler ve cansız bir görünüm oluşabiliyor. Stres aynı zamanda serbest radikallerin oluşumunu arttırarak cildin yaşlanma sürecini hızlandırabiliyor. Stres altındayken sağlıklı alışkanlıkların terk edilmesi, daha uzun çalışma saatleri, uyku düzeninde bozulma, sağlıklı gıda tüketiminde azalma, kafein, alkol ve sigara tüketimi de yüzde yorgun görünüm, göz altı morluğunda artma veya gözlerde şişlik oluşumuna neden olabiliyor. Cilt eski parlaklığını kaybederek daha soluk ve donuk bir görünüm alıyor.
CİLDİN KURUMASINA SEBEP OLUYOR
Vücudunuz stres altındayken savaş ya da kaç moduna girerken, vücutta kortizol ve adrenalin hormonlarında artış oluyor. Adrenalinin artması ile ter bezleri uyarılıp, daha fazla terleme meydana geliyor. Hızlıca, çok fazla su kaybı olması vücudun susuz kalmasına yol açtığından, eğer su tüketimi de yeterli değilse ciltte kuruluk oluşuyor. Kortizol hormonunun etkisiyle, ciltte üretilen ve cilde nemle parlak görünüm sağlayan hyalüronik asit sentezi azalıyor. Bunun sonucunda cilt kuruluğu artıyor. Aynı zamanda stresli günlerde nemlendirici kullanmayı ihmal etmek de cilt bariyerinde bozulmaya, ciltte pul pul dökülmelere yol açıyor, egzama oluşumu artıyor. Bu nedenle cilt bariyerini kuvvetlendirmek ve irritasyonu en aza indirmek için doğru ve yeterli nemlendirici kullanmanızda fayda var.
CİLDİN YAĞLANMASINI ARTTIRIYOR
Stres altındayken vücuttan salınan kortizol hormonunun etkisiyle yağ bezlerinden daha fazla yağ sentezi yapılıyor. Bu da cildin daha fazla yağlanmasına, ciltteki porların tıkanmasına ve akne ataklarına neden olabiliyor. Özellikle yağlı cilt yapısına sahip kişilerde bu eğilim daha fazla görülüyor. Ayrıca su kaybına bağlı olarak cildin kendini tamir sürecinde yavaşlama dolayısıyla yaraların iyileşmesinde gecikme de görülebiliyor.
SAÇLARDA DÖKÜLMEYE YOL AÇABİLİYOR
Stres; saçlı deri ve saçta değişik bulgulara neden olurken, bazı kişiler saçlarında yağlanmadan, bazıları da kuruluktan şikayetçi olabiliyor. Stres durumlarında saç dökülmesi gelişebildiği gibi, dökülme de hızlanabiliyor. Kişiler saçlarında hem incelme hem de yoğun bir dökülme yaşayabiliyor. Bu dökülme stres durumundan aylar sonra ortaya çıkabilirken, saçkıran hastalığı da gelişebiliyor.
TIRNAKLARA ZARAR VEREBİLİYOR
Stres hayatın bir parçası olduğundan, önemli olan onu nasıl ele aldığınız ve stresi yönetmeyi öğrenmektir. Cildinizi, saçınızı, tırnaklarınızı, tüm vücudunuzu etkileyebilen stres; tırnakların uzamasında yavaşlama, çizgilenmeler, kırılmalar ve tırnak yüzeyinde soyulmalar da meydana getirebiliyor. Cildinizi daha hassas ve reaktif hale getirecek kimyasal bir cevap oluşturuyor. Aynı zamanda cilt problemlerinin çözümünü daha da zorlaştırıyor.
CİLT HASTALIKLARINI ALEVLENDİREBİLİYOR
Stres altında salgılanan kortizol ve adrenalin hormonlarının etkisiyle vücutta ortaya çıkan inflamasyon yanıtına bağlı olarak sedef hastalığı, egzama, rozasea (gül hastalığı), vitiligo, ürtiker gibi pek çok cilt hastalığı stresle alevlenebiliyor. Yapılan çalışmalar, dermatoloji hastalarının yüzde 30’unda sorunun psikolojik bir problemden kaynaklandığını gösteriyor. Aynı zamanda kişinin cildinin kötü durumda olması, cilt hastalıklarının alevlenmesi mevcut stresi daha da arttırabiliyor.
3 DOĞAL TARİF
KURU VE HASSAS CİLTLER İÇİN
MALZEMELER
• Yarım olgun muz
• Yarım su bardağı yulaf ezmesi
• 1 yemek kaşığı bal
HAZIRLANIŞI
Tüm içerikleri krem kıvamı alıncaya kadar karıştırıp cildinize sürün. 10 dakika bekledikten sonra yıkayabilirsiniz. Bal hem antiseptik hem nemlendirici özellik gösterirken, yulaf yatıştırıcı özelliğiyle hassasiyeti azaltmada faydalı. Muz ise içindeki antioksidan vitaminlerle canlandırıcı etkili.
NEMSİZ CİLTLER İÇİN
MALZEMELER
• 1 adet salatalık
• 2 yemek kaşığı aloe vera
HAZIRLANIŞI
Salatalığı soyduktan sonra rendeleyin veya robottan geçirin. İçine aloe verayı karıştırıp yüzünüze uygulayın, 10 dakika sonra yıkayın. Her ikisi de cildi yağlandırmadan nemlendirmek için ideal aynı zamanda yatıştırıcı etkileri de mevcut.
YAĞLI CİLTLER İÇİN
MALZEMELER
• 1 yemek kaşığı yoğurt
• Yarım salatalık
• 1 tatlı kaşığı bal
• Yulaf ezmesi
HAZIRLANIŞI
Tüm malzemeyi krem kıvamı alıncaya kadar karıştırıp yüzünüze sürün. 10 dakika sonra yıkayın. Yoğurt antibakteriyel özelliği ile cildi temizlemeye, tahrişi azaltmaya yardımcı olurken; cildi tazeleyerek canlılık kazandırabilir.
Not: Tüm bu maskeleri uygulamadan önce içeriğindeki hiçbir maddeye alerjiniz olmadığından emin olmalısınız! En güzeli dermatoloğunuza başvurup destek almak.
Hazırlayan: Deran Çetinsaraç