Ne diyordu o reklam cingılı: “Çocuk da yaparım kariyer de!” Bazı yazarlar hemen karşı çıktılar: “Kadına bu kadar çok misyon yüklemek ve bunu normalmiş gibi göstermek modern kadın için bir trajedi.” Gerçekten de ev, iş, çocuklar, sosyal aktivite derken kadın bir girdabın içinde buluyor kendini. Kimi zaman depresyon veya panik atağa kadar varan bu durumun tıpta bir adı var: süper kadın sendromu.
Funda Çatar
Evli ve bir çocuk annesi 32 yaşındaki Y.N, ev, iş ve üniversiteye hazırlık kursu arasında mekik dokurken yaşadığı sıkıntıları bu sözlerle aktarıyor psikiyatristine.
Kim bu süper kadın? Çevrenize şöyle bir bakın. Bir yandan işyerinde daha iyi bir kariyere ulaşmak için yoğun çaba sarf ederken, bir yandan da sosyal etkinlikler arasında mekik dokuyan kadınlar mutlka var. Bu kadınlar aynı zamanda evlerindeki tüm gereksinimleri eksiksiz karşılarken, çok iyi bir eş ve anne olmak için de yoğun çaba sarf ederler. Her rolün üstesinden gelen ve pek çok alanda başarıya imza atmış kadınlar, çoğumuzun imrendiği ve olmak istediği bir model. Oysa bu tip kadınların çoğu aslında günümüzde hızla yaygınlaşmaya başlayan "Süper Kadın Sendromu"nun etkisi altındalar. Üstelik, bu sendromdan yakınan kadınlar sanılanın aksine mutlu olmadıkları gibi, zamanla gelişen ruhsal sıkıntılarla da baş etmek zorunda kalıyorlar. Biz de, modern çağın yarattığı sorunlardan biri olan "Süper Kadın Sendromu"yla ilgili gerçekleri İnternational Hospital'den psikiyatri uzmanı Dr. Muzaffer Uyar'a sorduk. Psikolojik sorunlar gelişebiliyor! Bu tip kadınlar, mükemmelliyetçilik duygularını ve yüksek standart beklentilerini aile bireylerine de yansıtmaktan kendilerini alıkoyamıyorlar. Örneğin eşinin daha iyi bir kariyer yapması, daha iyi giyinmesi ve pek çok sosyal etkinliğe katılması konusunda sürekli baskı kuruyorlar. Bu baskı kimi kadınlarda sadece aile bireyleriyle sınırlı kalırken, kimilerinde işyerindeki arkadaş ve komşulara kadar uzanabiliyor. Kadının bu davranışları zamanla hem ailesi hem de iletişim kurduğu diğer insanlarla ilişkilerinin bozulmasına yol açıyor. Bunların yanı sıra, sendromun etkisi altındaki kadınlar genellikle zor ulaşılabilir hedeflere sahip oluyorlar. Yoğun koşuşturma arasında hem fiziksel hem de ruhsal olarak yıpranan, baskıcı tutumu nedeniyle çevresiyle de ilişkisi bozulan bu kadınlarda zamanla depresyon, anksiyete ve panik atak gibi psikolojik sorunlar ortaya çıkıyor. |