Diğer
    Ana SayfaRöportaj‘'Tatlı bir AŞIK oluyorum'

    ‘’Tatlı bir AŞIK oluyorum’

    -

    aralik-2011-roportaj-resim-2Nasıl besleniyorsunuz?
    Çok iyi beslendiğim söylenemez çünkü hayatım sette geçiyor. Set yemekleri iyi bir besin kaynağı değil. Eti haftada bir defa yiyorum. Onun dışında hep sebze yiyorum.

    Yemek yapıyor musunuz?
    Eskiden yemek yapıyordum ama şimdi çok yapmıyorum, yaparsam da zeytinyağı ile pişiriyorum. İzmirli olduğum için çok güzel meze hazırlıyorum. Kısır, patlıcan salatası, zeytinyağlı fasulye, barbunya gibi soğuk yemekler yapıyorum.

    Taze meyve suyu içmeye özen gösteriyorum
    Sabah kahvaltısında bir ya da iki dilim kızarmış ekmek ve peynir yiyorum. Genellikle öğlenleri tavuklu salata, gece de sebze yemeği yiyorum. Meyveyle aram çok iyi değil. Ama sete geç gittiğim günlerde üşenmezsem kendime taze meyve suyu sıkmaya özen gösteriyorum.

    Kilo sorunu yaşadığınız oldu mu?
    Ailede çok kilolu kimse yok. Ben de kilo almak için kendimi resmen zorladım. Yazdan beri o kadar çok yemek yedim ki. İlk defa 56 kiloyum ve şimdi de vermeye çalışıyorum. Üç kilo vermem gerekiyor. Tatlı, abur cubur ya da çikolatayı hiç sevmiyorum, bu nedenle şanslı sayılabilirim.

    Televizyonla tanışmanız nasıl oldu?
    Sinan Çetin’le tesadüfen tanıştım sonra bir reklam filminde oynadım. Reklam filminin yankılarıyla televizyona başladım. Sonrasında program sunmaya başladım, ardından Tarkan’ın klibi ve ilk dizim ‘Alacakaranlık’ başladı. On yıl oldu ve ben bile nasıl geçtiğini anlamadım.

    - Advertisement -

    aralik-2011-roportaj-resim-3Her şey hızlı olup bitsin istiyorum
    Canlı bir tipim ve saatlerce bir şeye vakit harcamayı sevmiyorum, çünkü sıkılganım. Yerimde dururum, saatlerce otur deyin, otururum. Ama saatlerce bir şeyle uğraş deseler onu yapamıyorum. Birinin saatlerce saçımla uğraşması ya da makyaj yapmasından çok sıkılıyorum. Her şey hızlı olup bitsin istiyorum.

    Yeni bir yoga
    tekniğine başladım Şimdi yeni bir spor keşfettim; Bikram Yoga. Ona başladım. Yurt dışında çok popüler ve Türkiye’ye de yeni geldi. Bir arkadaşım getirdi. Derslere başladık. Klasik bir yoga odasını düşünün, bu oda 40 derece ısıtılıyor. Buharlı bir sıcak var ve o sıcakta yoga yapıyorsunuz. O kadar büyük bir efor harcıyorsunuz ki bütün toksinleri vücudunuzdan atıyorsunuz.

    Basınla birlikte büyüdüm
    Yolda yürürken insanların sizi tanıması nasıl hissettiriyor?
    Tanınmanın bir tek basın açısından zorlukları oluyor. İstediğin gibi hareket edemiyorsun ve etraftaki kişiler de size sürekli baktığında “Acaba bir şey mi yaptım neden bana bakıyorlar?” diye düşünüyorsun. Onun dışında bir zorluğu yok, benim hayatımda değişen hiçbir şey yok. Hala saçlarım tepeden toplu, spor ayakkabılarla dışarı çıkıyorum. “Ünlüyüm, sokağa düzgün çıkmalıyım” diye düşünmüyorum. Sadece basın konusunda rahatsızlık olabiliyor, ama onlarla da bunca yıldır birlikteyiz, birbirimize alıştık. Birlikte büyüdük diyebilirim.

    Cildim çok kuru
    Cildiniz için ne tür bir bakım uyguluyorsunuz?
    Cilt bakımım için özel bir şey yapmıyorum. Sadece makyajımı temizlemeye özen gösteriyorum ve nemlendirici sürüyorum. Onun dışında 15-20 günde bir peeling yapıyorum. Cildim çok kuru ve yağsız, bu nedenle de duştan sonra mutlaka vücut yağıyla cildimi yumuşatıp, nemlendiriyorum. Yelken yaparken koruyucu sürmeye çok dikkat ediyorum. Kış aylarında koruyucuyu rüzgardan korunmak için sürüyorum. Soğuk çarpması nedeniyle yanma oluyor. Yaz aylarında ise çok sıkı şekilde sürüyorum. Yüzümün tamamına, koluma, bacaklarıma mutlaka uyguluyorum. Çünkü güneş, deniz ve rüzgar nedeniyle inanılmaz yanıyorum. Devamı diğer sayfada



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz