Diğer
    Ana SayfaSağlıkÜlser tarihe mi karışıyor?

    Ülser tarihe mi karışıyor?

    -

     

    20012014 reflu2Karaciğere dikkat!

    Ülser ve reflü en çok sözü edilen mide hastalıkları olsa da, şişkinlik ve gazdan şikâyet edenlerin sayısı da azımsanmayacak kadar çok. Mide ve bağırsak faaliyetlerinin bozulduğu kişilerde görülen bu rahatsızlıkların temelinde de, hormonal etkenler, dışarıdan alınan gıdalar, yağların yanlış kullanımı, az hareket etme ve antidepresan ilaç kullanımı yatıyor. Ayrıca alkol ve sigaranın da kısmen etkilediği bu durumlar, şeker hastalığı olanlar içinse daha da önemli. Dr. Orhan Sami Gültekin, mide hastalıklarında belirleyici faktörlerden birinin de karaciğer yağlanması olduğunu belirterek, “Karaciğer yağlanması deyip geçmeyelim. Midenin faaliyetini etkileyen, hazmı kolaylaştıran organlardan biridir karaciğer. Fiziki muayenede teşhis edilemeyen karaciğer yağlanmasının mutlaka biyopsi ya da ultrasonla kontrol edilmesi gerekiyor. Karaciğerde oluşan yağlanma sonucu hazım için gerekli enzimler üretilmiyor, sindirim yapılmıyor, birtakım problemler çıkıyor. O nedenle karaciğer yağlanmasını son dönemde çok sık görür hale geldik” diyor.

     

    Midenin düşmanı: Ref

    - Advertisement -

    Günümüzde en çok şikâyet edilen hastalıklardan biri de reflü. Reflünün oluşma sebeplerinden biri, antibiyotikler yardımıyla korunan ‘helikobakter pilori’ mikrobunun reflüyü tetiklemesi. Dr. Orhan Sami Gültekin, reflünün bu denli artmasının diğer bir nedeninin de sebze ve meyvelerin yetiştirilmesinde kullanılan hormonlar olduğunu söylüyor. Yemek borusuyla mide arasındaki kapakçığın tansiyonunun düşüp, asidin yukarıya çıktığı reflüde, midenin ilgili bölgelerinde yanma oluyor. Ağıza acı su gelmesi ve hastada yüksek oranda ağrı hissedilmesi de belirtiler arasında yer alıyor. Bebeklik döneminde bile görülebilen reflünün başlıca şikâyetleri arasında kuru öksürük krizleri geliyor. Bu krizler çoğu zaman hastayı uykusundan uyandıracak kadar yoğun oluyor. Alkol tüketimi ve mayalı içkilerin de (bira ve şarap gibi) hastalığı artırdığını belirten Dr. Orhan Sami Gültekin, “Kabul etmek gerekiyor ki, toplumumuzda son yıllarda ilaç tüketimi arttı. Buna antidepresan ilaçlar da dâhil. Ayrıca masa başında çalışma oranı da toplumumuzda çoğaldı. İnsanlar oturuyor, yürümüyor, hareket etmiyor ve bu nedenle de kilo alıyor. Yürüyen insanın midesi, bağırsakları daha çok çalışıyor” diyor. Reflünün belirtilerinin en belirgini ise yanma. Kaynama, ekşime, ağıza acı su gelmesi gibi diğer belirtiler gün içinde üç veya daha sık tekrarlanıyorsa ve bu durum haftada en az üç gün kişiyi rahatsız edecek düzeydeyse hemen hekime başvurmak gerekiyor. “Yapılan literatür çalışmaları, stresin tek başına ülser yaptığı tezini ispatlayamadı. Bu konuda bir yanlış algılama var. Yalnızca yanık, trafik kazası, deprem gibi ağır travmalar hastalarda ülsere neden olabiliyor.”

     

    20012014 reflu3Midenizle dost olun

    Bazı önlemler alarak mide hastalıklarından korunmak ya da hastalığın seyrini hafifletmek mümkün. Gerekmediği hallerde antiromatizmal ilaçlar kullanmamak, ihtiyaç halindeyse mide koruyucu haplarla birlikte almak bunlardan ilki. Mideyi çok boş bırakmamak da, mide asidinin yükselip ülserleşme eğilimini artırması için yapılacak yöntemler arasında yer alıyor. Karbonhidrat, protein, yağ ve vitaminleri dengeli bir biçimde alıp; alkol ve özellikle de sigara içmemek de midenize yapacağınız önemli iyilikler arasında sayılıyor. Sebze yemekleri, tercihen balık ve tavuk tüketmenin yanı sıra, sporu da hayatınızdan çıkarmayarak midenizle dost olabilirsiniz. Elbette geceleri rahat etmek, ağzınıza gelen asitlerle uykunuzun bölünmemesi için yatmadan iki üç saat önce yemek yemeyi kesmek ve yüksek yastıklarla uyumak da unutulmaması gerekenler arasında…

     

    Ayşegül UYANIK ÖRNEKAL

    Formsanté Dergisi Aralık 2010 sayısı

     



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz