1998 Best Model Of Turkey Birincisi ve Dünya Zarafet Kraliçesi olan Burcu Kutluk’u aslında ‘Asmalı Konak’ dizisinden tanıyoruz. Dizi bittikten sonra Hindistan’ın yolunu tutan Kutluk, bir yoga eğitmeni olarak geri döndü. Yoga dersleri veren Kutluk ile stilini konuştuk…
Yoga eğitmeni olduğunuzu biliyoruz. Yaşamınıza artık daha fazla dikkat ediyorsunuzdur. Sağlıklı yaşamak adına neler yapıyorsunuz?
Hayatımı, yapmaktan zevk aldığım şeylerle dolu tutuyorum. Zihin ve beden bir bütün; dolayısıyla biri iyi olunca diğeri de iyi oluyor… Bunu bildiğim için, bedenime merhametli davranıyorum; yorulduysam işleri bırakıp dinleniyorum. Uykum çok kıymetlidir; derin uyumayı çok seviyorum. Yediklerime özen gösteriyorum. Kısacası vücudumun sesine kulak veriyorum. Ve her gün düzenli olarak yoga yapıyorum.
Beslenme şekliniz nasıldır?
Vejetaryenim. Taze sebzeler ve meyvelerle aram çok iyidir. Her şeyin organik, katkısız, doğal olanını bulmaya çalışıyorum. Şehirde yaşayınca bu çok kolay değil; çünkü organik tüketim henüz o kadar yaygın değil. Hindistan Goa’da yaşadığım zamanlarda, bu daha kolay oluyor. Bol su içiyorum; yanımda hep su şişesi ile geziyorum hatta. Besin dengesine dikkat ediyorum; özellikle protein alımına… Ayrıca sevdiğim bazı zararlı yiyeceklerden de vazgeçmiyorum. ‘Çikolatasız bırakmasın kimse bizi’ diye düşünürdüm hep; Hindistan’da yaşarken onun da mümkün olduğunu gördüm… Yine de döner dönmez ilk aldığım şey kaliteli bir çikolata oldu!
Spor yapıyor musunuz?
Koşmayı çok seviyorum; hele deniz kenarında olursa daha da çok. Hayatımda fitness, yüzme, koşu ya da yürüyüş bir şekilde olmuştur. Yoga hayatıma düzenli ve yoğun şekilde girdiğinden beri, enerji akışı dengelendiğinden olsa gerek, daha içime sığabilen huzurlu biri oldum. Metabolizmam dengesini buldu. Cihangir’in yüzlerce merdiven basamağını inip çıkmak ve yoga yapmak bana yetiyor. Dans etmeyi çok seviyorum. Fırsat buldukça da scuba ve serbest dalış yapıyorum.
Yogaşala’da hocalık yapıyorsunuz. Yogaya olan ilginiz nasıl başladı?
Fazla yoğun ve hızlı bir hayatın içinden geliyordum. Gecem gündüzüm birbirine karışmıştı; manen ve maddeten yorulduğumu hissediyordum. Bir gün mahallede yeni açılan yoga stüdyosundan içeri girip bir baktım… İçeride hoş, loş bir ışık, tütsü kokuları ve hafif Doğu ezgili bir müzik… Üstelik son derece hoş insanlar sohbet ediyorlar; belli bir ders sonrası rahatlamış gülüşüyorlar; aceleleri yok, sakin ve mutlular… Büyülendim sanki daha ilk andan. Hemen ertesi gün kayıt oldum ve maceram başladı.
Yoga hayatınızda neleri değiştirdi?
Bakış açımı, en önemlisi, maddeden maneviyata dönüşü… Sağlığımı ve sabrımı… Vücudumla olan bağlantımı tekrar kurmamı sağladı. Doya doya nefes almayı ve çocuklar gibi esnek olabilmeyi hatırlattı. Nelerin önemli olduğunu ve nelerden vazgeçebileceğimi gösterdi.
Haberin devamı 2009 Ağustos sayımızda…