“Huzur Sokağı” dizisinin güzel ve genç oyuncusu Seray Kaya, sağlıklı yaşamı ve sporu yoğun temposuna rağmen tüm hayatına yaymayı başaran isimlerden. Seray Kaya ile dizinin final yapmasını fırsat bildik ve köpeği Jack’le birlikte yeşilin tadını çıkardık.
İlk projesi olan “Huzur Sokağı” ile oyunculuğa adım atan Seray Kaya, Rezzan karakteriyle izleyicinin gönlünü kazanmayı başardı. Karakterlere hayat vermeyi seven Kaya’nın hayali ileride kendi senaryosunu yazdığı bir karakteri canlandırmak. Yıldız Parkı’nda buluştuğumuz Seray Kaya, çekimi fırsat bilip yanında köpeği Jack’i de getirmişti. Biz de ikiliyi fotoğraflarken keyifli bir sohbet de gerçekleştirdik.
Köpeğin Jack nasıl bir karakter?
Jack, bir Jack Russel ve çok hareketli, haylaz bir oğlan. Benimle beraber koşuya çıkmayı seviyor. Sette olmadığım neredeyse tüm zamanları beraber geçiriyoruz. Bazen onun insan olduğunu düşünüyorum. Aramızda sessiz bir dil var. Evde bir hayvanın varlığı, tüm kötü enerjinizi alıyor.
Bu yıl kediye vahşet uygulayan bir kişinin yaptıkları çok konuşuldu; sen ne düşünüyorsun bu konuda? Sokak hayvanlarını koruma konusunda neler yapılması gerekiyor?
Konuyu açtığınızda bile irkildim. Bazı bireylerin bu derece cani ve vicdansız olabileceklerine, empati kurmaktan yoksun olabileceklerine inanmak istemiyor insan. Kendini savunamayan bu canlar, bizim sorumluluğumuzda. Doğa, insanlara mahsus bir alan değil. Öncelikle, yaşam hakkına saygı duymayı öğrenmeliyiz.
Sosyal sorumluluk anlamında senin yaptıkların neler?
Bunları dile getirmekten pek hoşlanmıyorum. Özellikle sokak hayvanları ile ilgili çalışmalarımız var.
Oyuncu olmaya nasıl karar verdin?
Hayatımı, hayatlar seviyesine çıkarmanın bir yoluydu bu. Biyografi türü romanları hep çok sevmişimdir. Bu karakterlerin hayatlarını hayatıma katabilme düşüncesinin beni çok heyecanlandırdığını fark ettiğimde, ben bu yola çıkmıştım.
Uzun metraj teklifleri alıyor musun? Bir film teklifi gelse nasıl bir rolü oynamak isterdin?
Değerlendirme aşamasında olduğum projeler var. Ben özellikle uç karakterlere ilgi duyuyorum ve bu karakterleri canlandırmayı istiyorum. Bu karakter bir şizofren de olabilir, deli de, lezbiyen de, dahi bir kadın da!
“Hayatımı, hayatlar seviyesine çıkarmanın bir yoluydu bu. Biyografi türü romanları hep çok sevmişimdir. Bu karakterlerin hayatlarını hayatıma katabilme düşüncesinin beni çok heyecanlandırdığını fark ettiğimde, ben bu yola çıkmıştım.”