Diğer
    Ana SayfaPozitifYaşamın değişmeyen döngüsü: 5 Element

    Yaşamın değişmeyen döngüsü: 5 Element

    -

    Çin tıbbı yaklaşımlarına göre doğadaki 5 Element bedensel ve zihinsel sağlığımızı yönetiyor. Ağaç ateşi, ateş toprağı, toprak metali, metal suyu ve su ağacı besliyor. Sürekli devam eden bu döngüde bir dengesizlik olduğunda ise hastalıklar başlıyor. Çözüm ise ölçülü ve dengeli olmakta yatıyor.

    Dünya nüfusunda obeziteden diyabete, kalp hastalıklarından kansere kadar birçok kronik hastalığın her geçen yıl artış göstermesi, tedavi edici yaklaşımların tek başına yeterli olmadığını, ilk adım olarak hastalığı ortaya çıkmadan engellemek gerektiğini ortaya koyuyor. Modern yaşamın içinde sağlık sorunları ile mücadele eden insanlar artık hastalanmadan bir ömür geçirmek, tedavi olmak için değil, korunmak için doktora başvurmak istiyor. Bu aşamada binlerce yıldır koruyucu hekimlik anlayışı ile hareket eden Çin tıbbı yaklaşımları da merak uyandırıyor. Ancak Çin felsefelerini modern yaşama adapte edip kısa sürede mucizevi sonuçlar elde etmek isteyenler kısa sürede pes edebiliyor. Oysa temelini Taoculuk’tan alan Çin tıbbı yaklaşımları sabır ve disiplin gerektiriyor. Bir kere kararlı şekilde yola çıktığınızda ise her şey mümkün… Qi Gong (yaşam enerjisi çalışması) Eğitmeni ve Danışmanı Aziz Azad Dural’a Çin tıbbı yaklaşımlarını, hayatı, sağlığı yöneten “5 Element”i ve bu yolculukta hayatımızda neleri değiştirebileceğimizi sorduk.

     

     

    - Advertisement -

    En baştan başlayalım… Tao felsefesi nedir?

    Felsefe demeyelim… 2500-3000 yıl evvel Lao Tzu adlı bir kişi Tao Te Ching adlı eserinde diyor ki “Ben buna bir isim veremiyorum ama Tao demeyi tercih ediyorum”. Tao’nun kelime anlamı birden fazla… Bunlardan biri, yol… Bilgeliğe ulaşmanın, erdeme varmanın bir yolu gibi anlatılabiliyor en kolay şekilde. Bir diğer anlamı da bizim dinimizdeki Allah kavramı… Ancak Çinliler’in ateist denilemeyecek bir inanışları var. O nedenle Tao’nun Allah’ın tam karşılığı olduğunu da söyleyemeyiz. Gelenekten gelen insanlar birtakım kavramları isimlendirmek yerine çerçevelerin dışına çıkmayı tercih ediyor. Bir tür paradoksal dil yaratıyorlar. Her şey birbiri ile ikilem halinde… İsmi olmayana isim vermek sınırlandırıyor ve Lao Tzu diyor ki “Sınırlandırılmış Tao, Tao değildir.” Ve tüm bu çelişkiler içerisinde aslında hedeflenen tek şey gerçekliği anlamak.

     

     

    Taoculuk içinde neleri barındırıyor?

    Taoculuk “gerçeği yorumlama” üzerine gelişmiş felsefe ve uygulama okullarının genel ismi. Bir grubu tamamen bedensel egzersizler üzerinden, Hatha yogaya çok benzeyen hareket çalışmaları, nefes egzersizlerini kapsayan uygulamalardan oluşuyor. İkinci tip çalışma uygulayanlar ise daha çok zihin üzerinde çalışıyor. Tasavvuftakine benzer şekilde rüya ve bilincin farklı katmanları üzerinde çalışarak gerçekliği yeniden algılama ve bilinmeyeni bu dünyada anlatabilme çalışmaları olarak gelişiyor. Son ekol ise ikisini harmanlayan ve “Kalp Yolu” diye adlandırılan üçüncü ekol.

    Taocu yaşam anlayışına göre en başta bir “hiçlik” var. Ama bu bir şeyin olmaması hali değil, yaratıldıktan sonra meydana gelmiş bir “bir şey olmaması” durumudur. O an her şey olabilir ve hiçbir şey olmayabilir. İkisi bir arada. Peki varlık, var olma hali nasıl oluyor? Onlara göre evrendeki her şey, var olan her şey birbirine yakın olan faz durumlarında yan yana geliyor ve bir formu oluşturuyor. Ancak “bir” olan türetemez, bir aksi mutlaka olmalı. Şöyle düşünün: Bu masanın var olabildiğini görebilmemiz için burada bir boşluk olması gerekiyor. Aksi takdirde göremeyiz. Bu durumda bir şey ancak kendi tersi ile algılanabilir. Birlik kendinden kendisinin karşıtını meydana getiriyor. Sanki iki ayrı yöne doğru esneyen balon gibi.  Yin-yang, dişil-eril, karşıtlıklar… Bu ikili sürekli birbirlerine dönüşüyorlar. Bu dönüşüm içinde kendi çocuklarını dünyaya getirebiliyorlar. Anne, baba ve çocuk üçgeni, baba-oğul-kutsal ruh, Teslis kavramı buna en yakın örnekler. Bu üçlüde hepsi birbirine bağlı ve hiçbiri diğerinden üstün değil. Üçlü hal bir nevi “iki ayrı kutbun kendilerinden bir üçüncü hal yaratmasıdır” diyebiliriz.



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz