Diğer
    Ana SayfaPozitifYaşamın değişmeyen döngüsü: 5 Element

    Yaşamın değişmeyen döngüsü: 5 Element

    -

     

     

    26122013 element3Geri dönmenin amacı nedir?

    Bu dünyaya hepimiz bir nedenle geldik ama hiçbirimiz tam olarak bilmiyoruz. Kimisi yaptığı şeyi hayatının sonuna kadar sürdürerek yaşar, dışardan bakınca gıpta ettiğimiz insanlara dönüşür, hep bir tamlık duygusu vardır. Çöp toplasa bile bunu çok sade yapar, ilham verici şekilde yapar, ne yaptığının hiç önemi yoktur. Mesela Yunus Emre 40 yıl odun topladı. Bu onun 10 bin varlıktan geriye dönüşünün yolunu gösteriyor. O bu yolu kendince geriye döndürüyor. Niye? Çünkü hepimiz bir tamlık arıyoruz. Ne yaparsak yapalım bir yerden sonra tatmin olmuyoruz, mutlu olmuyoruz, huzursuz hissediyoruz. Eğer biz bizi buraya getirenin ne olduğunu kavrayabilirsek “ben” dediğimiz kelimeler yığınını kırabiliyoruz. Taoculuk diyor ki, ben diye tanımladıklarınız bir çerçeve… Bu çerçevenin içindeki parçaları geriye doğru sararak tanımları önce sınırla, bunun içindeki temel öğelere indirge (5 Element’e), sonra bunların babasını-annesini bul (yin ve yang olarak), sonra onların birliğine gel (yin ve yang’ı kendi içinde barındıran her şeyin temeli olan öz hale). Bu belki birçoğumuza tanıdık geliyor. Bizlere Rabbimiz kendi nefesinden üfledi ve bize kendi canından can verdi. Tasavvuf anlayışımızda ne öğreniyoruz, biz O’ndan geldik O’na gidiyoruz. Gördüğünüz gibi aynı bizlerin bildiği kavramlar sadece başka bir bakış açısı ile anlatılıyor.

     

    - Advertisement -

    5 Element’i bilerek kendimiz için birer koruyucu hekim olmanın yolu nedir?

    Genelde bu 10 bin varlık 5 Element’in birbirine dönüşüm halidir. Ağacın ateşe, ateşin toprağa, toprağın metale, metalin suya dönüşme hallerinin birer türevi. Eğer bunları görebilir, değerlendirebilirsek sağlığımızı düzenleyebilmemiz çok daha kolay ve pratik olabiliyor. Sadece sağlık mı? Hayır. Aklımıza gelebilecek her alanda bunu kolayca kullanabiliriz. Bu, bu kavramlara ne kadar alışabileceğimizle de alakalı… Kavramlara alışınca yaşantımız içindeki iniş-çıkışları çok iyi gözlemleyebiliyoruz. Mesela şu an yaz mevsimi, vücut aşırı terliyor. Kalbin fazla çalıştığı bir dönem. Bedenin iç ısısı artıyor. Su ihtiyacını düzenli su içerek karşılamadığımızda böbrekler süzecek yeterli kan bulamıyor. Yeterli kan olmadığında böbrekler kalbe baskı yapıyor. Bu nedenle kalp krizleri artıyor. Bir yılda dört mevsim var ama Çinliler’e göre mevsimler arası geçişler de beşinci mevsimi oluşturuyor. Zaten dikkat ederseniz bu geçiş dönemleri hastalıkların en çok arttığı dönemdir. Toprak elementinin yani mide-bağırsak-dalak-pankreas bölgesinin en aktif olduğu zaman. Genelde hastalıklara en fazla açık olduğumuz dönemlerdir. Bağışıklık sistemimiz bu geçiş sürecine alışmaya çalışırken hızlı adapte olamayıp hastalanıyoruz. Beşinci mevsimde kendimizi doğru yönlendiremediğimiz, doğru beslenmediğimiz zaman o dönem aslında sakinlik, sabitlik isteyen psikolojimiz de etkileniyor. Her elementin kendine özgü duyguları var. Aşırı uçlarda duygular oluşunca organlar fazla çalışmaya başlıyor. Organlar fazla çalıştığında da bizler o organlara ait duygularda daha fazla sorun yaşıyoruz. Mesela kalp aşırı hareketlendiğinde yaz aylarıdır, yaz aşkları başlar. Herkesi, her şeyi seversiniz, iyimserleşirsiniz. Hatta bu dönemde karar alınmaması önerilir. Sonbaharda akciğerler öne çıkar, aşırı çalışır ve duygusu da hüzündür, bu mevsimde depresyonlar görülür. Aynı dönemde aşırı cesaret de gelir.

     

     

    Neden hastalanıyoruz?

    5 Element tablosu bizlerin neyi nasıl yapacağımızın en büyük kılavuzudur diyebilirim. Her element kendinden sonra geleni besler. Bu, şu demek; ağaç ateşi besliyor, ateş toprağı, toprak metali, metal suyu, su ağacı… Bu döngü sürekli devam ediyor. Peki neden hastalanıyoruz? Bu döngüdeki dengesizliklerden hastalanıyoruz. Herhangi biri bir diğerini yeterince besleyemediğinde, zaman içinde hastalanmaya dönüşüyor. Nasıl çözüm arıyoruz? Birbirini besleyeni ya da kontrol edeni buluyor ve ona göre çözüm üretmeye çalışıyoruz. Güçsüz olanı güçlendiriyor, aşırı güçlü olanı ise onu dengeleyecek olan üzerinden sakinleştiriyoruz.

    5 Element’i bu şekilde değerlendirirsek şunu fark ediyoruz; 5 Element yin-yang’ın değişken fazlarıdır. Ateş tam yang halidir, su tam yin’dir. Dengede olduğu hal, toprak elementidir. Metal yükselen yin’dir, ağaç yükselen yang’dır. Bunu böyle görünce şunu fark ediyorsunuz. Hayatınızdaki her şey iki ayrı kutuptaki çekimdir. Bunların birbirine dönüşmeye çalışmasıdır. Mesela siz bir işe başladınız ya da iş kurdunuz. Adım adım ilerliyorsunuz. Bu adım adım ilerleme süreci yin ile yang arasındaki geçiş sürecidir. Diyelim ki şirketinizi çok iyi bir yere getirdiniz ve çok iyi bir fiyatla satmayı becerdiniz. Yang fazına varmış olursunuz. Doğal olarak süreç durmadığı için buradan aşağı dönmeye başlıyor ve sizi dip noktasına getiriyor. Bu kaçınılmaz.



    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz