Diğer
    Ana SayfaSağlıkYazı sağlıklı geçirmek elinizde!

    Yazı sağlıklı geçirmek elinizde!

    -

    Deniz, kum, güneş, tatil… Eğer bu kelimeleri yan yana gördüğünüzde aklınıza vajinal hastalıklar geliyorsa, bu yazı sağlıklı geçirmenin yollarını öğrenmek için aşağıdaki satırlara bir göz atmaya ne dersiniz?

     

     

     

    - Advertisement -

     

     

    Yaz mevsimi tatil, eğlence ve huzuru anımsatsa da kimi zaman ortaya çıkan bazı hastalıklar bu keyifli mevsimin kabusa dönüşmesine neden olabiliyor. Bu hastalıkların başında da kadınlarda görülen vajinal enfeksiyonlar geliyor. Yaz aylarında özellikle sıcak hava ve havuz kullanımı gibi nedenlere bağlı olarak daha sık görülen bu rahatsızlıklar, kimi vakalarda uzun sürerek, yaşam kalitesinin olumsuz etkilenmesine yol açıyor. Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cem Fıçıcıoğlu, yaz mevsiminde sıklıkla görülen bu sorunun ortaya çıkmasında terleme, denize, havuza girme gibi etkenlerin önemli rol oynadığını belirterek, “Ancak bazı mikroplar vajen ortamı içerisinde halihazırda bulunuyor. Vücut direncine bağlı olarak bunlar belli bir dengede duruyor. Söz konusu dengeyi bozacak herhangi bir durum ise oradaki mikroorganizmaların şikayete yol açabilir düzeye gelmesine neden oluyor. Böyle olduğunda vajinal akıntılar ortaya çıkabiliyor. Bunlar sarı, beyaz, pürtüklü, yeşilimsi ve kokulu olabiliyor. Bir kez meydana gelip, tekrarlamayan akıntılar çok fazla önemsenmiyor. Aksi halde yaşam kalitesini olumsuz etkileyerek, şikayetlerin artmasına yol açıyor” diyor.

    KLORUN FAZLASI ZARARLI
    Vajinal enfeksiyonların görülmesinde havuz ve denizde geçirilen süre ile girilen suyun ısısı önemli rol oynuyor. Bu noktada havuzların temizliği için kullanılan klor miktarına da dikkat edilmesi gerekiyor. Havuzların hijyenine, temizliğine dikkat edilmemesi ne denli risk faktörü yaratıyorsa, aşırı klor kullanımı da vücuda zarar veriyor. Çünkü bu kimyasal madde vajinal floradaki dengeyi bozabiliyor.

    Mantar enfeksiyonları
    Kadınlarda en sık bu tür vajinal enfeksiyonlara rastlanılıyor. Özellikle yaz aylarında görülüyor. Vücut direncini azaltan gribal enfeksiyon gibi herhangi bir hastalık, uzun süreli antibiyotik kullanımı, sık cinsel ilişkiye girmek gibi etkenler mantar enfeksiyonlarının görülme sıklığını artırıyor. Bazı kadınlarda adet kanaması da o bölgedeki ortamı bozarak hastalık oluşumuna yol açabiliyor. Kullanılan tampon ya da bazı tür pedler de mantar enfeksiyonuna karşı aşırı hassas olan kişilerde tekrarlayıcı bir risk faktörü oluşturabiliyor. Bu rahatsızlığı yaşayan kişilerde mantar enfeksiyonunun yılda birkaç kez tekrarlaması normal karşılanıyor. Fakat tedavi sonrası şikayetler kısa süreliğine ortadan kalkıp, hastalık nüksediyorsa bu tür vakalar sık görülen, tekrarlayan mantar enfeksiyonları olarak tanımlanıyor. Bu nedenle söz konusu vakalarda tedavinin belli bir sistematiğinin olması ve nedenlerin ortadan kaldırılması gerekiyor. Tedavi, medikal ve yaşam tarzı değişiklikleri olarak ikiye ayrılıyor. Medikal tedavi ağızdan alınan mantar önleyici ilaçlar, lokal olarak da vajinal yoldan kullanılan krem ve vajinal tabletlerle yapılıyor. Enfeksiyonun oluştuğu bölgedeki ortamı güçlendirici probiyotik ajanların da gerek gıda, gerekse tablet şeklinde alınması fayda sağlıyor.

    Adet kanalındaki tekrarlamalar daha çok kullanılan ped ya da tamponun o bölgede kanın birikip, kalması nedeniyle oluşuyor. Bu da ortamı mantarların lehine çevirebiliyor. Benzer şikayetleri olan kişiler son dönemde geliştirilen menstrüasyon kaplarını tercih ediyor. Farklı boyutları olan, huni biçimli bu kaplar vajene yerleştirilerek kullanılabiliyor. Bu sayede kanama sırasında ıslaklık oluşmuyor. Kapta biriken kan direkt olarak vücuttan atılıyor. Ped ya da tampon kullanıldığı durumlarda tekrarlayan mantar enfeksiyonları varsa menstrüasyon kapları bu sorunun önüne geçmeye yardımcı oluyor.

    Bakteriyel vajinitler
    Bu enfeksiyonlara da sıkça rastlanıyor. Temel risk faktörlerini sık cinsel ilişki ve adet kanaması oluşturuyor. Bakteriyel vajinitler kendini kokulu akıntıyla gösteriyor. Cinsel ilişki sonrası akıntı biraz daha fazlalaşıyor ve yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor. İlaç ve vajinal tablet kullanılarak tedavi ediliyor. 24-48 saat içerisinde tedaviden yüzde 100 cevap alınıyor.

    Trikomonas enfeksiyonları
    Sarımsı, yeşilimsi akıntıyla kendini gösteren trikomonas enfeksiyonları daha çok ilişki sıklığı nedeniyle ortaya çıkıyor. Bu tür vakalarda kadının yanı sıra erkek partnerin de tedavi olması gerekiyor. Trikomonas enfeksiyonlarının kendiliğinden geçmesinin beklenmemesi önem taşıyor.

    Vajinal uçuklar
    Bu enfeksiyonlar Herpes Tip 2 olarak adlandırılan uçuk virüsüyle meydana geliyor. Cinsel yolla geçen vajinal uçuklar, vücut direncinin azalmasına bağlı olarak tekrarlayabiliyor. Bu nedenle tedavide vücut direncini yüksek tutmak, semptomların hakim olduğu dönemde ise antiviral ilaçlar kullanmak gerekiyor. Bununla birlikte semptomların başlayacağına dair kaşınma, yanma gibi ön işaretler hissedildiğinde ya da vücut direncini koruyucu ilaçlara rağmen uçuk oluşumu çok sık tekrar ediyorsa koruyucu olarak daha düşük doz antiviral tabletler de kullanılabiliyor.

    Vajinal floranın dengesi korunmalı
    Vajinal enfeksiyonlara yol açan birçok etken var. Bunlardan biri de aşırı temizlik takıntısı. “Hijyen tabii ki önemli ama bunun belli bir dozda olması gerekiyor” diyen Prof. Dr. Fıçıcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Eğer vajinal floradaki denge bozulur, sadece zararlı değil, faydalı mikroplar da temizlikle ortadan kalkarsa onlardan daha güçlü ve şikayete neden olabilecek mikroorganizmalar aktif hale geliyor. Dolayısıyla kadın doğum uzmanları olarak aşırı temizlik ve hazne içine fazlaca müdahale edilmesini istemiyoruz.”

    Bu tür enfeksiyonların yazın daha sık görülme nedenlerinin arasında sıcak hava, deniz, havuz, mayo kullanımı yer alıyor. Bu etkenler floradaki dengenin bozulmasına ortam yaratıyor. Hal böyle olunca vajinal enfeksiyonlar sık tekrar eder hale gelebiliyor. Bunun yanında kullanılan antibiyotikler, vücut direncini azaltan geçirilen soğuk algınlığı, gribal enfeksiyonlar, aşırı soğuk havuz ya da denize girmek gibi yine vajinal floradaki direnci azaltıcı faktörler ile aşırı cinsel ilişki de flora yapısını bozarak haznede enfeksiyona sebebiyet veriyor. Bu da vajinal akıntı ve birtakım şikayetlerle kendini gösteriyor.

    GENİTAL TEMİZLİĞİN  PÜF NOKTALARI
    Genital bölge temizliğinde aşırıya kaçılması sağlığı olumsuz yönde etkiliyor. Uzmanlar bu konuda kadınların pH nötr sabunlar kullanmasını öneriyor. Deodorant ya da genital bölgeye özel hazırlanmamış herhangi bir ürünün kullanılmaması gerekiyor. Bu nedenle de aşırı temizlikten kaçınıp, kullanılacak ürünlerin pH nötr olmasına ve özenle seçilmesine dikkat edilmesi önem taşıyor.

    Ayşegül Uyanık Örnekal
    Formsanté – 2015 Haziran sayısı



    Önceki İçerik
    Sonraki İçerik

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz