Şimdi hem toksinlerden, hem de kilolardan arınıp kuş gibi hafiflemenin vakti… Bunun için Detoks Uzmanı Gül Kaynak’ın önerilerine kulak verebilir ve Yeşil Detoks ile bir haftada yaklaşık 4 ya da 8 kilo verebilirsiniz.
Elif Nazlı Duran [email protected] Suyumuz, havamız ve yediklerimiz… Ne yazık ki, son yıllarda kirlenmeyen hiçbir şeyimiz kalmadı. Onları ve bu sayede kendimizi temiz tutmaya çalışmaksa, belki de hiçbir zaman olmadığı kadar zor. Nasıl olmasın ki? Bütün gün organik beslensek bile, elektromanyetik dalgalara maruz kalıyoruz. Bir yolunu bulup onlardan kurtulmaya çalışınca da; bize en fazla zarar veren zihinsel kirlilik çıkıyor karşımıza… Peki, tüm bunlardan kurtulmanın yolu ne? Çantamızı toplayıp bir dağ başına kaçmak değil elbette; son yıllarda, sağlıklı yaşam söz konusu olduğunda adını en fazla duyduğumuz detokstan yararlanmak en etkili yollardan biri… Çünkü, pek çok uzmana göre, fiziksel ve bedensel olarak arınmanın en güzel yolu yılda en az bir kez ' bu yaşadığınız çevrenin toksiklik oranına göre 6 ay da olabilir' minimum 4 gün süren detoks programlarından faydalanmak. Onlara göre bu programlar sayesinde hem bedeninizde biriken toksinlerden, hem de zihninizi bulandıran kirlilikten arınmanız mümkün olacak. Detoks programı sonunda kendinizi kuş gibi hafif hissetmeninizin kanıtını tartıda da göreceksiniz. Çünkü, bu programlar sayesinde kadınlar 7 günde ortalama 4-8, erkekler ise 6-12 kilo verebiliyor. 5 temel organ ve kan temizlenmeli Kalınbağırsak yani kolonları temizlemek için çeşitli bitkisel içecek karışımlarından ve hemşire eşliğinde yapılan kolon temizliğinden yararlanılıyor. Böbrekler için bol su tüketimi, akciğerler için nefes terapisi ve yoga, sinüsler için bitki çayları ve çorba, cilt içinse hamam, sauna, buhar odası ve masajlar öneriliyor. Pek çok detoks uzmanına göre, kolonların temizliği ayrı bir önem taşıyor. Çünkü, yıllar içinde tükettiğimiz besinler arasında sindirilemeyenler, suni maddeler, ilaçlar ve boyalar bağırsaklarımızda bir plak halinde birikiyor. Bu durum tıpkı bir su borusunun içinde yıllar içinde biriken tabakaya benziyor. Bu plakalar, bağırsakların görev yapmasını engelliyor ve vücudumuza sürekli toksin yayıyor. - Advertisement - Suda asit – alkali dengesine dikkat 'Bol bol su için' bu artık hepimizin, neredeyse hergün duyduğu bir öğüt. Ancak tüketilen suyun kalitesi, özellikle de asit-alkali dengesi çok önemli. Çünkü, bizim kanımız 7,34 PH değerinde akmak zorunda ve vücudumuz bu dengeyi sürekli korumak için alınan asitleri alkaliye çeviriyor. Tükettiğimiz pek çok şey; çay, kahve, kola, süt, şeker, et asitli. Vücut bunları alkaliye çevirmek için ' eğer siz yeteri kadar alkali besinler almazsanız' kemik ve dişlerinizden kalsiyum çalıyor. Bunun için, tükettiğimiz besinlerin özellikle de suyun alkali değerine dikkat etmek gerekiyor. Haberin devamı 2009 Nisan sayımızda… |