Yoga denilince akla duruşlar, pozisyonlar gelse de, aslında yoganın bir de bilinmeyen diğer etkileri var. Yaşam biçiminden beslenmeye, yoga farklı bir felsefeyi de içinde barındırıyor.
Yoga, nefes ile hareketin; güç, esneklik, denge ve odaklanmayı geliştiren 5 bin yıllık bir bilimi. Fakat yoga yapmak sanıldığı gibi sadece nefes almak ya da o ana odaklanmak değil. Yoga aynı zamanda bir yaşam biçimi. Beslenmeden, sağlığa kadar birçok etkisi olan yoganın bu farklı yönünü YogaŞala’dan Yoga Uzmanı Demet Yoruç anlattı.
Yoga, bir hayat biçimi olarak benimsendiğinde, hayata ne tür etkileri vardır?
Yoga yaparken, özellikle de asana çalışmalarımız sırasında hareketlerimizin içinde bulunduğumuz çevreyi nasıl şekillendirdiğinin farkına varıyoruz. Bu farkındalıkla, çevremizle olan iletişimimiz daha duyarlı olmaya başlıyor.
Yoga yaparken, bireyler olarak kendi aramızdaki bağlantısızlığı ve başkalarının yaşamlarını iyileştirmeye başlıyoruz. Ayrıca yoga yaparken, çalışmamızı bir başkasına, örneğin arkadaşımıza, aile bireylerine adıyoruz. Böylece bencil ya da ben merkezli yaşamaktan kendimizi uzaklaştırmak bize mutluluk ve özgürlük getiriyor. Yoga, dünya ve yaşayan tüm varlıklarla iyi ilişkiler kurmak demek. Asana bu anlama geliyor. Birçok insan asana çalıştığını söyler ama yoga metodunun bu en basit prensibini anlayacak derinlikte bir uygulama yapmıyor olabilir.
Yoganın sağlık üzerindeki etkileri nelerdir?
Yoga anatomiye göre; vücudumuzda ağ gibi örülmüş üçü ana olmak üzere, 72 bin nadi, yani enerji kanalı var. Geçmişin kısıtlamalarından ve negatif programlanmalardan oluşan olumsuz ve negatif duygular, bu enerji kanallarında blokajlara yani tıkanıklıklara neden oluyor, organlarla bağlantılı olan meridyenler enerji akışından faydalanamıyor, bu da fiziksel ve ruhsal sağlığımızı olumsuz etkiliyor.
Bugüne kadar bir kişisel sergi açan ve çok sayıda karma sergiye katılan Demet Yoruç’un yogaya olan ilgisi YogaŞala’da katıldığı derslerde başlamış. Hocalık eğitimini New York’ta Jivamukti Yoga’dan alan Demet Yoruç, ayrıca bu yıl ekim ayında dünyaca ünlü yoga hocalarından Yogeswari ve Dharma Mittra ile YogaŞala’da ders verecek.
Yoga asanalar yani duruşlar, bu duygusal tıkanıkları arındırıyor ve seans sonrası derin bir rahatlama yaşatıyor. Bu nedenle asananın, sağlığımız için olumlu ve iyileştirici etkileri bulunuyor. Örnek vermek gerekirse; astım hastaları için nefese odaklanma, eğer astım hastalığı daha başlangıçtaysa etkili olabiliyor. Yoga, nefes odaklı çalışıldığı için kişide rahatlama sağlıyor. Kanser hastaları ağrılı dönem yaşamıyorlarsa yoga malzemeleriyle destekli öne doğru eğilme duruşlarını, çocuk duruşu, şifalandırıcı asanaları uygulayarak rahatlama sağlıyorlar. Yine bu hastalar için nefese odaklanma, meditasyon ve özellikle canlandırma meditasyonu, hastaları rahatlatıyor. Kolit hastaları, öne doğru esneme, ters duruşları rahatlıkla yapabiliyor ve omurga çevirme hareketleri ile sindirim sistemi ve kolonlara masaj uygulayarak arınma sağlayabiliyor. Kuvvetli asanalar, mesela ters duruşlar depresyon, uyuşukluk ve isteksizlik gibi duygu halleri için iyileştirici oluyor.
Yoga yapanlar nasıl bir hayat tarzı seçmiş oluyor?
Her anımızın, her hareketimizin ve düşüncemizin yogayla geçtiği bir hayat tarzı seçmiş oluyoruz. Yoga uygulaması duruşlar ve egzersizden öte bir çalışma olduğuna göre yogayı sadece stüdyoda yapılan bir egzersiz turu olarak düşünemiyoruz. Stüdyo dışında, evimizde, araba kullanırken, işte ve her yerde uyguladığımız bir zihinsel çalışma haline geliyor.
Yoganın stres üzerindeki etkileri nelerdir?
Nefes ve ruh aynı şeydir. İlk nefesle bu dünyaya gelip son nefesimizle bu dünyadan ayrılıyoruz. Stres ise düşünme şeklimizden nefesimize, ruhumuzu, bütün sistemimizi ve duygularımızı olumsuz etkiliyor. Düzenli yoga ve meditasyon uygulamasıyla yüzde yüz stres problemi aşılıyor. Yoga yapacak vakit olmadığı günlerde nefesi izlemek ve nefese odaklanmak dahi stresi engelleyecek, enerjimizi, düşüncemizi dengeleyecektir.
Nasıl bir beslenme tarzını öneriyorsunuz?
Vegan ve vejetaryen beslenme şeklini öneriyorum. İnsanlar, yeryüzü ve doğa, hayvanlar, tüm canlılar için en az zarar veren beslenme şekli vejetaryen beslenme. Et kesim evleri yani mezbahalar nedeniyle su kaynaklarımız zehirleniyor. Halbuki su kaynakları bütün canlılar için hayati önem taşıyor. Kümes hayvanları çok kötü koşullarda yaşatılıyor. Yaşam koşulları ve beslenmeleri, büyütülme şekilleri kötü ve sağlıksız olduğu için bizler besin yerine paramızla hastalık satın alıyoruz. Bu konuda bilinçlenmek ve kaynakları okumak gerekiyor. Eğer kişi kendini bu tarz beslenmeye uygun hissederse adım adım vejetaryen beslenme uygulayabilir. Ama kişi hazır değilse ve et, süt ürünleri olmadan yapamıyorsa ayda en azından bir günü vegan ya da vejetaryen günü seçip o günlerde sadece bu tarz beslenebilir.
Formsante Dergisi Temmuz 2010 Sayısı…