Dişlerinizi sevmediğiniz için, her güldüğünüzde ellerinizle ağzınızı kapatmanıza gerek yok! Gülüş estetiği artık çok kolay sağlanabiliyor.
Gülüşünüz, karşınızdakine kişiliğiniz hakkında hemen bir fikir verir. Ama kabul edilmesi gereken bir gerçek ‘ideal’ gülüş diye genel bir kavramın olmadığı. Çünkü ideal gülüş genellenemeyen, kişiden kişiye değişen bir olgu ve kişiye özgü özelliklere göre tasarlanmalı. Ancak o zaman estetik olabilir. Dt. Ilgaz Özer, gülüş estetiğini anlattı…
Gülüş tasarımı nedir?
Doğallık, dengeli bir gülüşün en önemli unsuru. Gülüş tasarımı, standardize edilmiş, tek tip gülüşlerden kaçınılıp, kişiye özel, en estetik ve en doğal gülüşün elde edilebilmesidir. Gülüş tasarımı yapılırken, kişinin yaş, cinsiyet, ırk, fiziksel özellikleri, yüz hatları, dudak ve diş etlerinin durumu, gülüş simetrisi, dişlerin sıralanışı, dişlerin renkleri gibi birçok özelliği göz önünde bulunduruluyor. Böylece en doğal sonuç elde edilmiş olunuyor. Dudaklar, dental ve iskeletsel orta hatlar, gülüş çizgisi, dişlerin özellikleri, diş eti sağlığı ve görünümü, bukkal koridorlar ve profilin dikkate alınması da şart.
Dudaklar gülüşün çerçevesi olarak düşünüldüğü için, dudakların yapısı, simetrisi ve dolgunluğu gülüş estetiğini yakından ilgilendiriyor. Diş, dudak ilişkisi çok önemli. Özellikle üst keserler dudağı yeteri kadar destekleyecek şekilde konumlandırılmalı. Serbest dudak konumlarında, üst keserlerin görünme miktarı da çok önemli. Serbest dudak pozisyonunda yaklaşık iki milimetre diş gözükmesi, diş-dudak ilişkisi ve gülüş estetiği açısından gerekiyor.
Hangi özellikler aranıyor?
Genel olarak dişlerin mümkün olduğu kadar beyaz, lekesiz, aralarında boşluk bulunmadan, çapraşık olmadan, düzgün hizalanmış ve seviyelenmiş olması isteniyor. Dişler birbirleriyle orantılı, mümkünse altın orana uygun olmalı. Dişlerin boyutları, yüze ve kişinin fiziksel boyutlarıyla orantılı olacak şekilde ayarlanmalı. Alt ve üst dişlerin çiğneme, ısırma ya da çenelerin kapatılması sırasında birbirleriyle ilişkileri de oldukça dikkat edilmesi gereken bir konu. Alt ve üst dişler arasında sağlıklı bir kapanış ilişkisi olması, hem estetik hem de dişlerin, diş etlerinin, baş, boyun ve çiğneme kaslarının, çene eklemlerinin sağlıklı olmasında etkili. Diğer bir önemli unsur da bukkal koridorlar. Yani gülme esnasında dişler ve yanaklar arasında kalan alanlar. Gülüş esnasında yanaklar ve dişler arasında karanlık koridorların gözükmemesi isteniyor. Bu amaçla küçük azı dişlerin açıları, eğimleri, üst çenenin genişliği hiç karanlık koridor oluşmayacak şekilde ayarlanıyor. Dişlerin konumları da hastanın profilini bozmayacak, mümkünse daha güzelleştirecek şekilde tasarlanmalı.
Gülüş anatomisi ve estetiği nedir?
İlk izlenim her zaman önemlidir. Şüphesiz estetik ve çekici bir gülümseme başarılı bir ilk izlenim sağlanmasının en önemli anahtarı. Estetik olarak tatmin edici bir gülümseme insanların ilgisini daha kolay çekebilmenizi ve karşınızdakilerin size daha pozitif yaklaşmalarını sağlar. Üst ve alt dudakların çerçevelediği bölge gülüş alanı olarak nitelendiriliyor. Bu çerçeve içinde dişler ve diş etleri yer alıyor. Bu alanın estetiği dudaklar, dişler ve diş etleri arasındaki uyum ile belirleniyor. Tek başına güzel dudaklara ya da büyük parlak ve beyaz dişlere sahip olmak, güzel bir gülüşe sahip olunduğunuz anlamına maalesef gelmiyor. Güzel dudaklar; sağlıklı diş etleriyle çevrelenmiş, sağlıklı ve estetik dişlerle desteklendiği zaman güzel bir gülüşe dönüşüyor.
Daha estetik bir gülüş için uygulanan yöntemler
➤ Diş beyazlatma
➤ Ortodontik tedavi
(telsiz ortodonti, az görünen ya da hiç görünmeyen diş telleri)
➤ Laminate venerler, zirkonyum kronlar, estetik dolgular
➤ Diş etine yönelik estetik uygulamalar
➤ İmplant uygulamaları