Reflü hastalığı neredeyse her 4 kişiden birinde, yani oldukça sık görülen bir hastalıktır. En sık nedenlerinden birisi sağlıksız besinlerin tüketilmesi ve kilo artışıdır. Tüm dünyada obezite sıklığı ile paralel olarak artan reflü hastalığı da günümüzün en sık sağlık problemlerinden birisidir. Peki, içinde bulunduğumuz Ramazan ayında reflü hastaları oruç tutabilir mi? Memorial Şişli Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Yaşar Çolak’a sorduk…
REFLÜ NEDİR, NEDEN OLUR?
Reflü hastalığı, mide asidinin ve içeriğinin yemek borusuna, boğaza ve bazen de ağıza geri kaçmasına bağlı kişinin şikayetler hissetmesi ile karakterizedir. Genellikle ağıza acı su gelmesi, göğüste yanma gibi şikayetlere neden olur. Ancak bazen öksürük, nefes darlığı gibi şikayetlere de yol açan reflü hastalığı astım hastalığı ile karışabilmekte ve bu kişiler yıllarca yanlışlıkla astım ilaçları kullanabilmektedir. Reflü hastalığının temel nedeni, yemek borusu ve mideyi birleştiren kapakçığın gevşek olması şeklinde özetlenebilir. Reflü hastalığının tanısı endoskopi ile konulmaktadır. Endoskopi ile yemek borusu hasarları, kapakçığın gevşekliği ve bazen bu bölgede fıtıklaşmalar görülebilmektedir.
REFLÜ HASTALARI ORUÇ TUTABİLİR Mİ?
Reflü hastalığı genel olarak oruç tutmaya mani olacak bir tablo değildir. Çok ileri derecede reflü ve ciddi derecede mide fıtığı olmadıkça reflü hastaları oruç tutabilirler. Hatta ramazan ayı boyunca oruç tutularak kilo verilmesi reflü hastalığının tedavisinde çok da faydalı olacaktır.
Ramazan ayı boyunca reflü hastalığı olanları zorlayan iki husus bulunmaktadır. Bunlardan birincisi iftarda bir anda ve çok miktarda yemek yemek, ikincisi de sahurda yemek yiyip hemen ardından yatmaktır. Uzun süreli bir açlık sonrası fazla miktarda yemek reflü hastalığını olumsuz etkilemektedir. Sahurda yemek yedikten hemen sonra yatmak da reflüyü olumsuz etkilemektedir. Sahur yapıldıktan sonra hemen yatılmamalı, bir süre beklenmeli ya da sahur daha erken bir saatte yapılmaya gayret edilmelidir.
Reflü hastalarının Ramazan ayında dikkat etmesi gerekenler;
- Özellikle iftarda bir anda çok fazla yemek yenmemelidir.
- Yemek iyice çiğnenerek tüketilmelidir. Yiyeceklerin iyi çiğnenmesi hem hazmı kolaylaştırır hem de mide boşalmasına yardımcı olur. Ayrıca tükürük salgısını artmasına neden olarak yemek borusunun korunmasına katkı sağlar. Yemek borusunu sıvayan tükürük salgısı mide asidinin yemek borusunu tahriş edip yakmasına engel olan bir bariyer olarak düşünülebilir.
- Yağlı ve kızartılmış gıdalardan kaçınılmalıdır. Yağlı gıdalar mide ile yemek borusunu birleştiren kapakçığın gevşemesini kolaylaştırmaktadır. Bu durum da reflünün gelişmesinin ana sebebidir. Yağlı gıdalar ayrıca midenin boşalmasını geciktirmektedir. Besinlerin midede uzun zaman kalması da reflü oluşumunu kolaylaştırmaktadır.
- Salçalı ve baharatlı gıdalar da reflüyü artırdığı için Ramazan ayı boyunca tüketiminin azaltılması gerekir.
- Asitli içecekler ve kahve reflüyü olumsuz etkileyen içecekler arasında bulunur. Fazla çay ve kahve tüketimi mide ve yemek borusunu birleştiren kapacıkta gevşemeye neden olabilmektedir.
- Tatlı tüketilecekse, hamur işi, yağlı ve kızarmış tatlılar yerine sütlü tatlılar tercih edilmelidir.
- Reflü hastalığını tetiklediği için sigaradan da uzak durulmalıdır.
- Beli çok sıkı kıyafetler giyilmemelidir. Beli sıkan kıyafetler karın içi basıncı artırıp reflüyü kolaylaştırmaktadır.
- Yatak başı 20-30 cm yükseltilebilir.
Bütün bu önlemlere rağmen şikayeti olan kişiler, oruç tutarken, geçici bir süre, yatmadan önce mide koruyucu ilaç kullanabilirler. Fazla şikayetleri olan kişiler, özellikle kalp hastalığı olanlar ise mutlaka doktorlarına başvurup görüş almalılar.
İLGİLİ İÇERİKLER