Formsanté

“Berrin’in tam tersiyim; ben gülmeyi çok severim”

Yıldız Çağrı Atiksoy“Öyle Bir Geçer Zaman Ki” dizisinde Berrin karakterini canladıran Yıldız Çağrı Atiksoy ile yoğun set çekimleri arasında buluştuk. Oyunculuktan beslenme şekline pek çok konuyu konuştuğumuz Atiksoy, herkesin merak ettiği cilt problemini nasıl çözdüğünü de anlattı.

Üç yıl önce tüm Türkiye’ye deyim yerindeyse gözyaşlarına boğan “Öyle Bir Geçer Zaman Ki” dizisi yeni yüzlerle tanışmamızı sağladı. İzmirli genç oyuncu Yıldız Çağrı Atiksoy, baba sevgisinden mahrum yetişmiş evin büyük kızı “Berrin” karakteriyle bütünleşmiş durumda. Daha ilk sezon çekilirken bile insanlar Atiksoy’u çevirip “Sen gülebiliyor musun?” diye sormuş. Oyunculuk kariyerinde daha yolun başında olduğunu söyleyen Yıldız Çağrı Atiksoy’u Beykoz’da dizinin setinde ziyaret ettik ve keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Diziniz yayınlandığı ilk günden bu yana bir fenomen haline geldi. Neler değişti hayatınızda?
Diziler sayesinde Türkiye’de kesinlikle ünlü oluyorsunuz, tanınıyorsunuz ama ben ünlü olmayı çok fazla umursayan biri değilim. Görsel olarak tanınıyor olmak beni ilgilendirmediği için bu anlamda bir şey değiştirmedi hayatımda. İçsel anlamda ise çok güzel dostluklar edindim; bu dizi benim için okul gibi oldu. Hoca diyebileceğim oyuncu ablalarım ve ağabeylerimden çok şey öğrendim. Hem hayata hem de oyunculuğa dair her şeyi konuşuyoruz. “Öyle Bir Geçer Zaman Ki” setinde, her şeyi paylaşabileceğimiz bir ortam oluştu. Kendimi geliştirmek adına bu üç senede çok fazla birikimim oldu.

Bu dizinin kariyer planlarınız arasında bu kadar büyük yer tutacağını tahmin etmiş miydiniz?
Ben hayatım boyunca hiç plan yapmadım, plan yapmayı hiç sevmem. Sadece bu dizide olmayı çok fazla istedim. Dizinin daha ilk oluşum aşamasında Kanal D İç Yapımlar’dan nasıl olacağını dinlediğimde zaten büyük bir iş, büyük bir proje olacağını anlamıştım.

Sizi seçmelerinin sebebi sizce neydi?
Seçmeler çok kötü geçmişti aslında. İnanılmaz heyecanlandım, yapamadım. Normalde ezberim çok kuvvetlidir ama heyecandan ezberi bile yapamadım. Yönetmenimiz bana teşekkür edip “Çıkabilirsiniz” dedi. Çıktım ve nasıl ağladım anlatamam size… Akşam telefon geldi ve seçildiğimi söylediler. İnanılmaz şaşırdım, sürpriz oldu benim için. Yönetmenimiz Zeynep Günay Tan, bana “Sende Berrin’in bakışları var” dedi. Eminim “Berrin”i benden daha iyi oynayacak çok kişi var ama bu şans işi.

Şimdi son sezonu oynuyorsunuz değil mi?
Üç sezonluk bir işti ama biliyorsunuz yapım şirketi veya kanal değişiklik yapabiliyor isterlerse.
ocak-2013-roportaj-resim-2

Devamı diğer sayfada

Erkan Petekkaya’nın diziden ayrılışı sizi nasıl etkiledi?
Erkan Petekkaya’nın dizide büyük bir ağırlığı vardı; hem izleyici açısından hem de sette oyuncular arasında. Sadece Erkan ağabey değil, Farah Zeynep Abdullah ve Emir Berke Zincidi’nin ayrılığı da etkiledi. Bizim dizi domino taşı gibi; bir taşı çektin mi hepsi devrilebilir. Bir anda üç ana karakter gitti. Yeni gelen oyuncularımız inanılmaz iyiler ama sanki gidenlerin yeri dolmuyor. Üç sezondur birlikteydik, beraber büyüdük gibi bir şey…

Oynadığınız karakter de sizinle birlikte büyüdü dizide; sizce “Berrin” nasıl biri?
Berrin, bana çok asi bir karakter gibi geliyor. Çok isyankar ve negatif biri aslında. Berrin’i ya çok seversiniz ye da nefret edersiniz; ortası yok. Bunun da sebebi baba sevgisi görmemiş olması. Ayrıca dizide bu kadar sert duran bir kızın, aşkın karşısında ne kadar güçsüz olabileceğini de görüyoruz.

Siz “Berrin”in yaptığı gibi aşkının peşinden böyle koşup gider misiniz?
Ben o kadar kör aşık olamazdım herhalde. Berrin, ailesinde huzur olmadığı için Ahmet’in peşinden bu kadar koşuyor. Hayata karşı hep katı duruşu var. Ben Berrin’in tam tersiyim bu arada. Berrin gülmez, ben hep gülerim. Çok şanslı olduğumu düşünüyorum. Tiyatro okumayı, İstanbul’da oturmayı ve bu dizide oynamayı çok istedim. İstediğim her şey oldu. Sanırım insan kalben istemeli. Tabii istek ve şansın yanında aklınızı da kullanmalısınız. Benim doğru kararlar vermemde ailemin desteğinin de büyük etkisi var.

Her zaman spor yaparım. Oyunculuk yaptığınız için dinç olmak zorundasınız. Stretching bale yapıyorum, şimdi aletli pilatese geçtim. Bir de at binmeyi çok seviyorum; huzur buluyorum.

Dizi sonrası için plan yaptınız mı?
Akıl danıştığım hocalarım var; hem okuldan hem de önceki dizilerden. Atacağım adımı her zaman onlara danışırım. Bundan sonrası riskli çünkü üç sene boyunca insanlar sizi Berrin olarak kabul etmiş. Seyirci, bir sonraki karakterinizi hazmedemeyebilir. Hatta başıma şöyle bir şey geldi; bir kafede arkadaşlarımla oturuyordum. Kahkahalar atıp gülüyordum, yan masada oturan bir teyze dönüp bana “Sen gülebiliyor musun?” dedi. Daha dizinin ilk senesi, yani birinci sezondaydık. Benim normal hayatta da roldeki gibi olduğumu zannediyor… Diziden sonra belki yurt dışında eğitim alabilirim ama bilemiyorum. Siz plan yaparsınız, tam o anda öyle bir karakter teklifi gelir ki tüm planlarınız iptal olabilir.

ocak-2013-roportaj-resim-3İleride birlikte rol almak istediğiniz oyuncular var mı?
Şener Şen veya Çetin Tekindor ile birlikte oynamayı çok isterim.

Dizi oyuncuları çoğunlukla çalışma saatlerinden ve yoğun makyaj dolayısıyla cilt problemlerinden şikayet eder. Sizin var mı böyle sorunlarınız?
Bir rahatsızlık geçirdim, yüzümde kist oluştu. Seyirci ergenlik sivilcesi olduğunu düşündü ama aslında kistik bir durumdu. Bir senelik ilaç tedavisi uygulandı. Bu arada benim ismimi kulanıp uydurma bir maskenin tanıtımını yapmaya çalıştılar, kesinlikle hiç alakam yok. Doktorumun bana verdiği ilaçlarla cildim düzeldi. Hiç kolay bir süreç değildi.

Cilt bakım ürünlerinde neye dikat edersiniz?
Doktorumun bana verdiği dermokozmetik ürün veya ilaçlar dışında hiçbir şey kullanmıyorum. Onun önermediği bir şeyi kesinlikle yüzüme değdirmem.

Devamı diğer sayfada

Cilt bakımı yapıyor mu doktorunuz?
15 günde bir cilt bakımı uyguluyor. Oksijen maskesiyle yüzümü temizliyor, böylece cildim daha canlı görünüyor. Saçlarıma badem yağı sürüyorum çünkü sette çekilen fönler yüzünden saçlar yıpranıyor. Bir de masaj yaptırmayı çok severim.

Spor yapıyor musunuz?
Her zaman spor yaparım. Oyunculuk yaptığınız için dinç olmak zorundasınız. Strecthing bale yapıyorum, şimdi aletli pilatese geçtim. 15 günde bir vakit buldukça yüzmeye gidiyorum. At binmeyi çok seviyorum. At binerken sessiz, sakin bir ortam bulduğum için huzur buluyorum. Kendinizi yenilemek ve düşüncelere dalmak istediğinizde at binmek çok işe yarıyor.

ocak-2013-roportaj-resim-4Nerede at biniyorsunuz?
Polonezköy’de Saklı Bahçe’ye gidiyorum, hatta bazen orada kalıyorum. Bir nevi kaçış noktam.

Beslenmenize dikkat ediyor musunuz?
Ben o şanslı kesimde bulunuyorum, yediklerime hiç dikkat etmem. Hatta çoğunlukla kilo almaya çalışıyorum. Hayatımda hiç rejim yapmadım.

Çalışma süreleriniz yüzünden enerjinizin sürekli yüksek kalması gerekiyordur. Enerjinizi yükseltmek için neler tüketiyorsunuz?
Meyveli yoğurtları çok seviyorum, sette aralarda yerim. Kuru kayısı, kuru üzüm de bol tüketirim. Takviye olarak enginar hapı alıyorum. Bir de bol bol su içiyorum.

Özel hayatınıza vakit ayırabiliyor musunuz?
Erkek arkadaşım yok. Olacağı zaman benim çalışma tempomu bilip hayatıma gireceği için sorun yaşayacağımı düşünmüyorum. Bunu bilip de sorun ederse, geldiği gibi gider. Zaten ailem ve arkadaş çevrem sürekli yanımda olduğu için sıkıntı çekmiyorum. Benim yalnızlık fobim var, kitap okurken bile biri mutlaka yanımda olmalı. Tek başıma kitap bile okuyamam.

Bir rahatsızlık geçirdim, yüzümde kist oluştu. Doktorum bir senelik ilaç tedavisi uyguladı. İsmimi kullanıp bir maske ile düzelmişim gibi uydurma haber çıkardılar; kesinlikle hiç alakası yok. Doktorumun verdiği ilaçlarla cildim düzeldi ve hiç kolay bir süreç değildi.

Deran ÇETİNSARAÇ
Fotoğraflar: Serkan ŞENTÜRK

Formsanté Dergisi Ocak 2013 Sayısı

Exit mobile version