Formsanté

Bıraktığı yerden devam ediyor…

Emine ÜnÇoğumuzun hafife aldığı baş ağrısının felce kadar götürebileceğini acı şekilde öğrenen isimlerden biri olan Emine Ün, aylarca süren mücadelesini sonunda yendi. Şimdi hem program sunuyor, hem de hayatını, ayrıntılara takılıp üzülmeden yaşamaya çalışıyor.

Son olarak programında rahatsızlanan ve herkesi korkutan Emine Ün, aylar önce hiç beklemediği anda zorlu bir hastalıkla karşılaştı. Bir anda sağ tarafı felç olan ve uzun süre tedavi gören Ün, ilk günlerde yataktan bile kalkamazken şimdi karşımızda dimdik duruyor ve sunduğu programla sağlık hakkında bilgiler veriyor. Kendisiyle görüşmeye gittiğimizde bizi de gayet sağlıklı bir şekilde karşılayan güzel sunucu, hastalık döneminde yaşadıklarını, hayatında nelerin değiştiğini formsané okuyucularına anlattı.

Önemli bir rahatsızlık geçirdiniz.
Hastalığınızın ilk belirtileri nelerdi?

Rahatsızlığım beyinde toplardamar tıkanıklığıydı. Ciddi bir başağrısı ile kendini gösterdi. Aslında bir ya da iki gün boyunca başım çok ağrıdı ve son gün hastaneye gittiğimde sağ tarafımda ciddi bir uyuşma olmuştu. Hastaneye vardığımda sağ tarafım tamamen felç olmuştu. Erken tanı, hastaneye erken gitmem, genç olmam ve sigara içmemem ise hastalığı atlatmamda çok etkili oldu. Doğru bir tedavi ve doğru doktorlar sayesinde bu hastalığı yendim. Ameliyat olmam gerekmedi, ilaçlarla hemen müdahale edildi. Yoğun bir ilaç tedavisi, fizik tedavi ile çabuk bir şekilde iyileştim.

Hastanede ne kadar süre kaldınız?
Hastanede yaklaşık on güne yakın kaldım. Yoğun bir tedaviydi fakat vücut çok çabuk cevap verdi. Tedavim hala devam ediyor. İyileşme süreci ise bir ay sürdü.

Felç ne kadar sürdü?
Felç durumu bir hafta on gün kadar sürdü. Kan sulandırıcılar çok etkili oldu. Fizik tedavi de aldım ve bu sayede çabuk iyileştim. Hala kontrollerim, kan tahlillerim devam ediyor. İlaçlarımı da kullanıyorum.

Toplardamar tıkanıklığı neden oluyor?
Toplardamar tıkanıklığı genetik de olabiliyor, bünye de yapabiliyor. Az su içmek, stresli ortamlar, genetik yapı bu hastalığın üzerinde etken oluyor. Ben de görülmesinin nedeni pıhtılaşma bozukluğu. Devamı diğer sayfada

Artık her şeye üzülmeyeceğim
Hastalıktan sonra neleri değiştirme kararı aldınız? Hastalıktan sonra daha az üzülmeye karar verdim. Elde mi bu? Değil ama mümkün olduğunca daha az üzüleceğim. Eskiden her şeye çok üzülüyordum çünkü çok hassas bir yapım var. Herşeyi çok ince detayına kadar düşünüyordum. Aklınıza hiç gelmeyecek şeyleri düşünebiliyordum. Çok kafa yoruyordum. Bunun farkına vardım. Bu kadar çok şeye üzülmemeye karar verdim. Üzülmem gereken şeyler gerçekten önemli olan şeyler olmalı diye düşünüyorum artık. Sinirlenmemek, öfkelenmemek elimizde değil fakat bunları en aza indirmeye çalışıyorum. Çünkü ders almak gerekiyor. İlla başımıza böyle bir şey gelmesi gerekmiyor.

ekim-2011-roprtaj-resim-2Sağlıklı bir yaşam için spor kesinlikle gerekli. Spora ara verdim ama bu yıl yine başlayacağım. Fitness tarzı sporlar ve yüzme çok önemli. Düzenli olarak yüzmeye başlayacağım. Yürüyüşlerimi ise hiçbir zaman aksatmıyorum.

Dinlemek başka yaşamak bambaşka
Felç olduğunuzu hissettiğinizde aklınızdan neler geçti?

Hala atlatmaya çalışıyorum. Çok kolay bir şey değil ve ağır bir hastalık. Felci yaşamak çok başka bir durum. Dışarıdan dinlemek başka bir şeymiş, yaşamak başka bir şeymiş onu anladım. O anda çok başka duygular yaşayabiliyorsunuz. İlk gün hayati tehlikem olduğu söylenmişti. Hayati tehlikeyi atlattıktan sonra ise felcimin kalıcı olup olmadığı ya da ne kadar sürede geçeceği tam belirgin değildi. İki-üç saat hastaneye geç kalsaydım iyileşmem bir yılı da bulabilirdi. Sonuçta bunları biliyor olmak en başta psikolojik olarak insanı çok etkiliyor. Bir de insan felç geçireceğini hiç düşünmüyor. O yüzden de felç geçirenleri çok iyi anlayabiliyorum. Mesela ben bacağımda güçsüzlük hissettiğimde, elimi, kolumu, sağ bacağımı kontrol edemediğimde aklıma hiç felç gelmedi. Çünkü insan kendine konduramıyor; kolunuzun tutmadığını görüyorsunuz, bir şey olduğunu da biliyorsunuz fakat felç hiç aklınıza gelmiyor. Doktordan duyduktan sonra “felç mi oldum?’ diyorsunuz. Enteresan bir şey.

Bitki çayları yasak
Hastalıktan sonra beslenmenizde değişen şeyler oldu mu?

Otomatikman değişti. Çünkü kullandığım ilaçlar var. İlacın etkilerini azaltan ya da çoğaltan şeyler olabiliyor. Önceden çok fazla bitki çayı içiyordum ama şimdi bitki çayı içmek yasak. Bu ilacı kullandığım sürece bitki çaylarının hiçbirini içemeyeceğim. Yeşillikler çok sağlıklı olsa da dikkatli tüketmem gerekiyor. Bir gün içerisinde yeşillik yiyeceksem bir çeşit yemem gerekiyor. Örneğin karışık bir salatanın içerisinden sadece bir tanesini yiyebilirim. Marul, domates, maydanoz salatasında ya maydanoz ya da domates yemek gerekiyor. Hepsini yiyemiyorum. Sebze yiyorsam salata yemem yasak. Mercimek de aynı şekilde. Mercimek tükettiğimde salata yememem gerekiyor. Devamı diğer sayfada

Paniğe kapılabiliyorum
Geçen gün program sırasında rahatsızlandınız… Yayında rahatsızlanmamın sebebi hastalığımın tekrarlaması değildi. Normalde tansiyonu düşük olan biriyim. O gün biraz yorgunluk, uykusuzluk, panik hali, yayına yetişme telaşı nedeniyle tansiyonum düşmüş ve düşünce de vücudumda titreme başladı. Titremeler başladığında hastalığım sırasında görülen ataklardan geldi sandım. Oysa tansiyonum düşmüş. Zaten program başlamadan doktorumun numarasını bütün ekip arkadaşlarıma verdim. Çünkü tekrar atak gelecek diye paniğe de kapılabiliyorum.

Beslenme düzeniniz nasıl?
Programım olduğu günler çok erken kalktığım için saç ve makyajım yapılırken kahvaltımı yapıyorum. Domates, peynir, zeytin ve bir dilim ekmek yiyorum. Meyve suyu içiyorum. Yayından sonra öğle yemeğinde sebze yemeği tüketiyorum. Akşamları ise et, tavuk ya da balık tüketmeyi daha çok seviyorum. Ara öğünlerde reflüm olduğu için ufak bir şeyler atıştırıyorum. Su içmeye çok dikkat ediyorum. Hastalığımdan önce çok su içmiyordum ve su içmememin de etkisi olduğunu öğrendim. Bu nedenle bol su içmeye gayret ediyorum.

Kendimle çok barışığım ve kendimi seviyorum. Böyle güzel olduğumu düşünüyorum.

Meyve sebzelerle aranız nasıl?
Muz, kivi, portakal, elma en çok sevdiğim meyveler arasında. Kızım armutu çok seviyor o yüzden artık ben de çok seviyorum. Sebze seven bir aileden geliyorum ve annem çok sebze yemeği yapardı. Ben tencere yemekleriyle büyüdüm.

ekim-2011-roprtaj-resim-3Uykuyu çok seviyorum
Uyku düzeniniz nasıl?
Uyku düzenim program öncesi ve program sonrası diye ayrılıyor. Uykuyu çok seven biriyim. Benim 10 saat uyumam gerekiyor. 10 saatten az uyuduğumda bütün dengem şaşıyor. Şimdi program olduğu için saat altıda kalkıyorum, program bittikten sonra saat on buçukta evde oluyorum. Sonra mutlaka yatıyorum. En az iki saat uyuyorum, aksi takdirde ertesi gün çok bitkin oluyorum. Selülitlere henüz çare bulamadım.

Cildinize nasıl bakıyorsunuz?
Cilt bakımıma özen gösteriyorum. Kozmetik değil dermatolojik ürünler kullanmaya dikkat ediyorum. Her cilt her ürünü kaldırmıyor. Dermatologların önerdiği ürünleri kullanıyorum. Arada yüzümde sivilce çıktığında sivilcenin üzerine gece yatmadan limon suyu sürüp, kurumasını bekliyorum, üzerine talk pudrası sürüyorum sonra da yatıyorum. Sabah da suyla yıkıyorum.

Selülit ya da çatlak gibi sorunlarınız var mı?
Selülitlere henüz çare bulamadım. Selülit kremi kullanmıyorum. Çatlak çok yok fakat basen bölgemde doğumdan sonra biraz oldu. İleride çatlaklara iyi geleceğine inandığım yöntemlerinden birini uygulamayı düşünüyorum. Selülitler için etkili olacağını düşündüğüm bir yöntem olursa onu da kesinlikle uygulamayı düşünüyorum. Masaja önem veriyorum fakat onu da abartmamak gerekiyor. Dolayısıyla on günde bir masaj yaptırıyorum. Devamı diğer sayfada

Estetik yaptırdınız mı ya da yaptırır mısınız?
Hayır. Ama ileride gerekli olursa, doğal olacaksa yaptırmayı düşünürüm. Çünkü insanın psikolojisini de düzeltiyor.

Makyaj yapar mısınız?
Makyaj yapmayı çok seviyorum. Gündelik yaşamda çok az makyaj yapıyorum. Normal bir günde fondöten hiç kullanmıyorum bazen pudra kullanıyorum. Allığımı mutlaka sürüyorum. Tek takıntım gözaltı kapatıcısı oluyor. Onsuz sokağa çıkmıyorum çünkü göz altlarımın mor olduğunu düşünüyorum. Rimel de mutlaka kullanıyorum. Çünkü rimel gözlere anlam veriyor. İşim varsa, gece bir yere gideceksem ağır makyajdan hoşlanıyorum. Çok koyu tonlar değil göz rengimi ortaya çıkaracak renkleri kullanıyorum. Makyajda şeftali ve pembe tonlarını seviyorum.

ekim-2011-roprtaj-resim-4Nerelerden alışveriş yaparsınız?
Ulus’ta oturduğum için Akmerkez ve Kanyon’a çok gidiyorum. Zara’yı çok seviyorum. Dinamik bir yapısı var. Ciddi kıyafetler için Network’ü tercih ediyorum. Abiyelerde Vakko seviyorum. Ayakkabılarımı Nine West’ten alıyorum. Çantada Chanel ve Louis Vuitton’u seviyorum. Bazen markasız olan ürünlerden de kullanıyorum. İlla marka olacak diye bir takıntım yok. Markasız ve ucuz birçok kıyafetim var. Gündelik hayatımda genelde kot pantolon ve tişört giyiniyorum. Topuklu ayakkabı seviyorum ama babet benim tarzım değil. Spor giyinmeyi de şık giyinmeyi de seviyorum. Bazen önemsiz bir yere kendimi mutlu etmek için çok şık gittiğim de oluyor. Aşk; mutlu anları paylaşmaktır.

Aşk denilince aklınıza ne geliyor?
Aşk mutluluk demek. Paylaşım anlamına geliyor. Aşk; mutlu anları paylaşmaktır. Tutku, bağlılıktır ama bağımlılık değildir. Aşk, düzendir.

Nasıl bir erkeğe aşık olursunuz?
Benim karşımdaki kişinin bana olan aşkını hissettirmesi önemli. Bana olan tüm duygularını dile getiriyor olması da çok önemli. Duygularımı göstermeyi seviyorum ve karşımdakinin de öyle olmasını isterim. Asla içimde yaşamam, taktiklerim yoktur. Süprizlerden ve süpriz yapmaktan çok hoşlanıyorum. Aşktan, duygulardan konuşmayı da seviyorum. Benim için sadece özel günlerde bunları dile getirmemek gerekiyor sıradan bir günde seni seviyorum, seni düşünüyorum demek benim için çok önemli.

Evliliği tekrar düşünüyor musunuz?
Evet, kesinlikle düşünüyorum.

Nilgün Yıldız
Fotoğraflar: Ozan Kutsal

Formsante Dergisi Ekim 2011 Sayısı

Exit mobile version