Formsanté

Cildiniz kuruyup solmasın

27122013 cilt1

Zamana meydan okumanın yollarından biri de parlak bir cilde sahip olmak. İsteğiniz; parlak, canlı, genç ve sağlıklı bir cilt ise öncelikle cildinizin nem dengesini korumalısınız. Özellikle de kuru ve rüzgarlı kış günlerinde…

Kış aylarının en önemli sorunlarından biri de kuru cilt. Terleme azaldığı için artan nem problemi nedeniyle cilt sağlıksız görünüyor, pul pul dökülüyor ve hatta kaşınıyor. Oysa bu durumdan kurtulmak sanıldığı kadar zor değil. Önemli olan doğru nemlendiriciyi kullanmak. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dermatoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ertuğrul H. Aydemir, cildin nemini ve dolayısıyla sağlığını korumak için yapılması gerekenler konusunda önemli ipuçları verdi.

 

Sabun dost mu düşman mı?

Normal, sağlıklı derilerde klasik sabun kullanmak sorun yaratmıyor. Unutulmaması gereken ise kuru ve hassas derilerin daha kolay zedelendiği gerçeği. Prof. Dr. Ertuğrul H. Aydemir, “Modern deterjanlar, klasik sabunlara göre daha az zarar veriyor. Temizleyici ajanın pH değerinin 5.5 olması çok üzerinde durulan bir özellik olmasına karşın, sonucu çok değiştirmiyor. Son zamanlarda ‘Syndeth’ adı verilen sentetik deterjanlar daha az zarar verdikleri gerekçesiyle sıkça kullanılıyor. Fakat çok yaygın kullanıldıklarında hepsi deride soruna neden oluyor. Duyarlı deriler için deterjanı azaltılmış, sulu veya su alkol karışımlı sabunsuz denilen temizleyiciler öneriliyor” diyor.

 

Su bazlı ürünler mi, yağlı ürünler mi?

Yağ oranı fazla olan ürünlerin nemlendirme etkisi daha fazla oluyor. Ancak insanlar yağlı görüntüyü ve yağlılık hissini sevmedikleri için su ağırlıklı olan ürünleri daha çok tercih ediyor. Yüz için genelde gündüz su bazlı, gece yağ bazlı ürünler tercih ediliyor. Özellikle yüzde, bunlara ek olarak özel amaçlar için daha etkin, farklı maddeler de eklenebiliyor.

 

Suya dikkat!

Derinin yumuşak, elastik, parlak ve canlı görünümünün korunması su içeriğinin yüzde 10’un üzerinde olmasına bağlı. Ciltteki su oranı bunun altına düştüğü durumlarda ise deri kuruluğu ortaya çıkıyor. Özellikle son yıllarda temizlik konusundaki yanlış bilinçlenme ise deride su kaybına neden oluyor. Prof. Dr. Ertuğrul H. Aydemir, “Sosyal kaygılarla her gün, bazen günde iki kez yıkanmak, güçlü lipid çözücülerle elleri defalarca yıkamak derinin doğal koruyucularını bozuyor ve deride su kaybına neden olarak kuruluğu artırıyor. Bunu önlemek için hastalık halindeki takıntılı temizlikten vazgeçmeliyiz” diyor.

 

En çok kol ve bacaklar kuruyor

Vücudumuzda bazı bölgeler diğerlerine göre daha fazla kuruyor. En çok kuruyan bölgeler ise kollar ve bacaklar. Bu bölgelerin dirsekten ve dizden aşağıda kalan kısımları daha fazla kuruyor.

Derinin nemlendirilmesi için ilk olarak su kaybının önlenmesi, eski neminin ve kalitesinin geri kazandırılması gerekiyor. Prof. Aydemir, “Nemlendirici ürünler kuru ve yıpranmış deriler için çok yararlı. Bu ürünler deriden su kaybını engelliyor, deri nemini aktif olarak artırıyor, deriye yumuşaklık veriyor, kaba görünümünü gidererek, parlak ve pürüzsüz bir görünüm kazandırıyor. Bunlar genellikle sulu ve yağlı maddelerin uygun oranlarda karışımlarından oluşuyor. Sulu kısmı deriden emilirken, yağlı kısmı doğal nemin ve emilen suyun buharlaşmasını engelliyor. Bu nedenle tüm nemlendiriciler banyo sonrasında uygulanırsa çok daha etkili oluyor” diyor.

Nemlendiriciler, nemli zemine uygulandıklarında daha iyi sonuç alınıyor. İçilen su miktarı da derinin neminin desteklenmesi açısından önem taşıyor.

 

Nemlendirici çeşitleri ve özellikleri

İyi bir nemlendiricinin su çekici, yumuşatıcı ve dozunda kapatıcı özellikleri olması gerekiyor. Nemlendirici ürünler dört gruba ayrılıyor: Moisturiser, Occlusive-lubrican, Humectan ve Emollient.

Moisturiser: Bu sözcük genel anlamda kullanılan “nemlendirici” sözcüğünün tam karşılığı ve diğerlerinin tümünü kapsıyor.

Oklüzif-lubrikan: Oklüzif ürünler yağlı ürünler olarak tanımlanıyor. Bu ürünlerin temel görevleri derinin üstünü kaplayarak buharlaşmayı, dolayısıyla su kaybını önlemek.

Yağlayıcı, kayganlaştırıcı görevi yapan lubrikanlar da genellikle aynı kapsam içerisinde yer alıyor. Bunların ayrıca yumuşatıcı etkileri de bulunuyor.

Emolyan (Yumuşatıcılar): Deriyi yumuşatıp düzgün hale getirmek amacıyla kullanılıyorlar, pasif olarak derinin yumuşaklık ve kayganlığını artırıyorlar. Bu ürünler sayesinde daha düz, parlak ve kaygan bir deri görüntüsü elde edilebiliyor. Emolyanların çoğu aynı zamanda kapatıcı özelliğe de sahip.

Humektanlar (Nem çekiciler): Vazelin, lanolin, kollajen, mineral yağlar gibi ürünler ise farklı işleve sahip olan ürün grubunu oluşturuyor. Güçlü su emme özelliğine sahipler. Atmosfer nemi yüzde 80’den fazla olduğunda atmosferden nemi çekerek derinin nem oranını artırıyorlar. Ancak çevredeki nem düşükse, buharlaşma artışıyla epidermis ve dermisten nem çekiyorlar. Bu da yeterli olmazsa kuruluğa yol açabiliyorlar. Bu nedenle oklüziflerle birlikte kullanılıyorlar.

 

Formsanté Dergisi Şubat 2011 sayısı

 

Exit mobile version