Hipnoz denilince akla, bir o yana bir bu yana sallanan bir saat resmi gelse de, aslında olay bu kadar basit değil. Bugün doğru şekilde kullanılan hipnoz, yıllarca çözüme ulaşmamış cinsel sorunlarda bile işe yarıyor.
Hipnoz, genelde doğaüstü olayları akla getirse de, aslında kendiliğinden oluşan doğal bir zihin durumu. Sanıldığının aksine büyü, sihir ya da doğaüstü hiçbir yönü yok. Aslında herkes kendiliğinden oluşan bu zihin durumunu, bilmeden, farkında olmadan sürekli yaşıyor. Örneğin; araba sürerken, sürücüde oluşan dalma hali de bir hipnoz sayılıyor ve otoyol hipnozu olarak adlandırılıyor. Bilinç yola odaklıyken, bilinçaltı farklı düşünceler arasında geziyor ve sapacağınız kavşağı geçtikten sonra uyanıyorsunuz. Normal yaşamda durum bu şekilde özetlense de, hipnozun terapi biçimi olarak kullanılması biraz daha farklı. Hipnoterapide herkes hipnoza giremiyor. Hipnoza girebilmesi için kişinin duruma iyi konsantre olması gerekiyor. 6-7 yaşın altındaki çocuklarda ve 60 yaş üstü yaşlılarda hipnoz pek denenemiyor. Zeki, konsantrasyonu yüksek, iş birliğine ve telkine açık, hipnozu gerçekten isteyen kişilere hipnoz uygulanabiliyor. Kişiye hipnozun ve hipnoterapinin uygulanabilmesi için, kişinin hipnozun ne olduğunu anlaması, iyileşeceğine inanması, mucize beklememesi, bunu ‘ben-kendim başaracağım’ demesi, sorunlarını ve bu sorunların kendisine ait olduğunu kabul etmesi olumsuz duygularıyla yüzleşmeye ve bu duygularını temizlemeye hazır olması gerekiyor.
Orgazm olamama sorununa hipnoterapi
Cinsel sorunların çözümünde de kullanılan ve büyük başarılar elde edilen hipnoterapi konusunda görüştüğümüz Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Androloji Anabilim Dalı Cinsel Fonksiyon Bozuklukları Polikliniği’nden Psikolog Sibel Dinç, sorularımızı cevapladı.
Hipnoterapi nasıl fayda sağlıyor?
Hipnoterapi, gerçek sorunun köküne ulaşıyor. Sorunların kökü bilinçaltında bulunuyor; bu nedenle sadece davranışla ya da görünen belirtilerle uğraşmıyor. Örneğin, sorunlu yemek yeme davranışıyla ilgilenip kilo vermek için diyet yapmanızla ilgilenmiyor. Çünkü kiloların geri geleceğini biliyor. Bunu da kilo almanın esas nedeninin ortadan kalkmamasına bağlıyor. Uygun yöntemle yapılan hipnoterapi, sorunu kökünden hallediyor. Hipnoterapi ile değişim isteyen kişinin, sorunu başlatan durumu, düşünceyi ya da fikri açıklıkla anlaması sağlanıyor. Eğer kökler temizlenirse sorun ortadan kalıcı olarak kalkıyor.
“Aslında tüm sorunların çözümleri zihninizde. Bilinçaltınızda, belki de sizin bile haberdar olmadığınız bir korku var. Bunu çözmekse hiç zor değil… Biraz cesaret!”
Yan etkisi var mı?
Hayır, yok. Hipnozun korkulacak bir yanı yok. Hatta birini hipnoza aldığınızda, kişi dinlenmiş oluyor ve kendini iyi hissetmiş olarak bu süreçten çıkıyor.
Hangi cinsel sorunlar hipnoz yoluyla çözülebiliyor?
Kadında; ilk ilişki korkusu, cinsel isteksizlik, zevk alamama, tiksinti sorunu, orgazm olamama, vajinismus (cinsel ilişkiye girememe), disparoni (ağrılı cinsel ilişki) ve ilişki sonrası suçluluk hissi. Erkekte; cinsel isteksizlik, erken boşalma, sertleşme sorunu. Cinsel problemlerde hipnozu kullanarak, daha çok problemi düzeltmeye ya da derin bir problem ortaya çıkmışsa bu problemi baskılamaya çalışıyoruz.
Hipnoz bir araç
Hipnoz, tek başına mucize yaratmıyor. Çünkü hastayı iyileştiren bizzat hipnozun kendisi değil, hipnoz sırasında uygulanan değişik tedavi yöntemleri. Yani hipnoz, cinsel terapide çok işe yarayan ve bu süreci kolaylaştıran bir tedavi aracı.
Psikolog Sibel Dinç, hipnozun bir uyku süreci olmadığını söylüyor ve “Hipnoz, kişinin gönüllü isteğiyle, hipnoz uygulayan kişinin (hipnotist) direktifleri doğrultusunda, gevşemesi ve yoğunlaştırması ile gerçekleşen bir durum. Dolayısıyla hipnoza girmek istemeyen kişi dikkatini yoğunlaştıramayacağı ve direktiflere uyamayacağı için isteği dışında hipnoza sokulamıyor. Hipnoz sırasında kişinin kontrolü tamamen kendi elinde. Cinsel terapide değişik hipnoz teknikleri kullanıyoruz. Kişi, hipnozitörün söylediği her şeyi dinliyor, anlıyor, değerlendiriyor ve istemediği hiçbir şeyi söylemiyor, istemediği hiçbir şeyi de yapamıyor. Eğer, hipnoz uygulayan kişi, hipnozdaki kişiden söylemek istemediği gizli sırlarını söylemesini isterse, kişi bunu kabul etmiyor ve hipnozdan çıkıyor” diyor.
Oto hipnoz da çok etkili
Oto-hipnoz erken boşalma tedavisinde oldukça etkili bir yöntem. Oto hipnoz; günlük normal işini gücünü yapabilen ama erken boşalma sorunuyla boğuşan kişiler için çok etkileyici sonuçlar verebiliyor. Bu yöntemle kişi, yaşamında erken boşalmaya neden olan eski alışkanlıkları siliyor, yerine hangi yeni programları yerleştirmesi gerektiğini buluyor. Bu sistemin düzenli kullanılmasının etkisi, boşalmayı kontrol ederek, sakin, huzurlu, iç barışı sağlamış bir duruma dönmek. Eski, işe yaramaz duyguları temsil eden stres ortadan kalkınca daha iyiye gitmenin önündeki engeller de siliniyor. Olumlu fiziksel değişiklikler başlıyor. Erken boşalmayla ilgili kaygılar ortadan kalkıyor. Stres, gerginlik, kas ve eklem ağrıları kayboluyor.
Erken boşalma tedavisinde hipnoz!
Birçok erkeğin yaşadığı cinsel sorunların başında gelen erken boşalma problemi, hipnoz yöntemiyle tedavi edilebiliyor. Hipnoterapist Numan Acuner, “Erken boşalma, hipnoz yöntemiyle tedavisi en kolay problemlerden biri. Çünkü bu problemin de kökenine baktığımızda kişide cinsellikle ilgili özgüven eksikliğine yol açan durumların yer aldığını görüyoruz. Sınırlayıcı bir inanç, cinsellikle ilgili korkular ya da yanlış bilgilendirmeler, çocukluk ve ergenlikteki abartılı anlatımlar, bu özgüven eksikliğini beslemeye devam ediyor” diyor.
Numan Acuner, yaşanan durumun tekrarının yaşanacağı ihtimali, kontrolün kaybına daha fazla yol açtığını belirtiyor. Bir kez böyle bir durum yaşanınca her seferinde aynı şeyin yaşanacağı korkusu ister istemez olumsuzluğu kuvvetlendiriyor. Hatta bunu yaşama endişesi bazen o kadar kuvvetli oluyor ki, bu durum cinsel iktidarsızlığa yol açıyor. Acuner, “Bu ve benzeri durumlarda aslında olan şu; bilinçaltı, bir şekilde bir olaya, duruma, kişiye ya da nesneye ‘tehlikeli’ etiketi yapıştırıyor. Bilincin ana amacı kişiyi tehlikeli durumlardan korumak olduğundan, ilk olaya benzer tüm olaylar için aynı anlamlandırmayı kullanıyor. Yaşanan ve her negatif sonuçlanan her teşebbüs, olumsuzluk hissini kuvvetlendiriyor. Bu da kişiyi bu olumsuz duyguları yaşamak istemez hale getiriyor ve teşebbüsten bile vazgeçilmesine neden oluyor. Böylece bilinçaltı, koruma görevini yerine getiriyor” diyor.
“Hipnoterapi, cinsel rahatsızlıkların çözülmesi için de kullanılan bir yöntem. Erkeklerde de, kadınlarda da uygulama başarı gösteriyor. Tabii kişi istekli olursa…”
Vajinismusta hipnoterapi!
Kadın, cinsel ilişkiden korkuyor, zarar göreceğini, canının acıyacağını düşünüyor. Ya da cinsel ilişkiye girememesinin altında psikolojik nedenler yatabiliyor. Günah, ayıp gibi kavramlar, ahlak kuralları, çocukluktan kalma korkular bilinçaltına yerleşmiş olabiliyor. Ayrıca, çocuklukta yaşanmış taciz, tecavüz, aile içi şiddet gibi nedenler de vajinismusa neden oluyor. Eğer hastanın sorunu vajinismus ise, bu sorunu ortadan kaldıracak güçlü telkinlerle cesaret veriliyor. Vajinismus probleminde, 2-3 seanslık hipnoz yeterli oluyor. Kaygılar hipnoz sürecinde yavaş yavaş kayboluyor. Hasta hipnozla geçmişteki korkularından kurtuluyor.
Cinsel terapide hipnozun avantajları
Hipnoz, bilinçdışında yatan çatışmaların, geçmişteki olaylara ilişkin çözümlenmemiş duyguların ve bilinçli zihin ötesindeki faktörlerin keşfini hızlandırıyor. Hastalar, hipnoz seansları ile kendilerinin yapamadıkları şeyleri, hipnozun onlara yaptıracağına inanıyor ve değişim gerçekleşiyor. Yani hipnoz, kişisel yeterlilik duygusunun artırılması, umut ışığı yakma ve güven amacı ile uygulanabiliyor. Hipnoz, sıkıntı veren duyguların azaltılmasına ve istenen duygu durumlarının artırılmasına yardımcı oluyor. Hayal kurdurma, genellikle hastaların bastırılmış duygularını evlilik ilişkilerine zarar vermeden serbest bırakmalarına olanak sağlıyor. Cinsel birçok sorun ve rahatsızlık, içsel kavram ve inançların bir sonucu. Eğer bu duyguları tanımaya, kabul etmeye ve değiştirmeye gönüllü olunursa, cinsel sorunlara yapıcı çözümler bulunabiliyor ve rahatsızlıktan kurtulmak mümkün oluyor.
Nilgün YILDIZ
Formsanté Dergisi Ağustos 2010 sayısı