Yaz sıcağında dışarıda spor yapmak, denize girip güneşlenmeye benzemez. Sıcak havada egzersizi işkenceye dönüştürmemek için sıraladığımız maddelerle önleminizi alın!
Hazırlayan: Elif Gürsoy
- Sıcak hava genel olarak ne kadar çok sevilse de sahil kenarında denize girmediğimiz sürece hepimiz için işkenceye dönüşebiliyor. Açık havada çalışmak zorunda kalmak ya da trafikte vakit geçirmek, yaz mevsimini her ne kadar çok sevsek de sıkıntılı durumlara yol açabiliyor. Dışarıda egzersiz yapmak da kimi zaman bu sıkıntılı durumların arasındaki yerini alabiliyor. Sağlıklı olup fit kalacağız derken, elimizdekilerden de olmanın lüzumu yok! Bu sebeple dışarıda egzersiz yaparken tercih edeceğiniz saat dilimleri büyük önem taşıyor. Güneş ışınlarının dik açıyla geldiği öğlen saatleri yerine, güneşin aramızdan ayrıldığı ya da henüz uğramadığı sabah saatlerini tercih etmek en sağlıklısı oluyor.
- Egzersiz her zaman kazandırmıyor, kaybettiriyor da! Üstelik bir tek kaslarınızın ve eklemlerinizin çalıştığını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Çünkü egzersiz sırasında ter bezleri de görev başında oluyor. Kaybettiğiniz şeylerden biri de terleme yoluyla dışarı atılan tuzlu sıvı içerisindeki; su, sodyum, klor, potasyum gibi maddeler. Bedeniniz için gerekli tüm bu mineralleri tekrar yerine koymak ve işleyişi devam ettirmek ise sizin sorumluluğunuzda. Egzersiz öncesinde, esnasında ve sonrasında su desteğini ihmal etmemeniz gerekiyor.
- Terleme demişken, terinizin üzerinizde kuruyup hastalığa davet çıkarmasını istemezsiniz, değil mi? O halde sıcak havaya uyum sağlayacak tekstil ekipmanından da yardım almanız gerekebilir. Spor giyim seçimlerinizde nefes alan, teri dışarı atabilen özel yapıdaki kumaşlardan destek almanız gerekiyor. Böylece teriniz teninize yapışmayacak ve esen en hafif bir rüzgar bile sizi alt edemeyecek! Naylon yapılı kumaşlardan uzak durmanız gerektiğinin altını çizerek, başka bir noktaya değinelim. Koyu renkli spor kıyafetlerinden olabildiğince uzak durun ve güneşin sizi hedef almasına izin vermeyin.
- Uyguladığınız egzersiz tipi ne olursa olsun, eğer varsa fizyolojik rahatsızlıklarınızı da göz önünde bulundurarak ilerlemelisiniz. Aynı zamanda yaş faktörünü de işin içine katarak, sizin için en uygun olan egzersiz türünü bulmalısınız. Egzersiz esnasındaki nabız yoğunluğunuza, bir de sıcak hava faktörü eklendiğinde daha dikkatli ilerlemelisiniz. Kalp rahatsızlığınız varsa doktorunuza danışmadan gelişigüzel spor yapmamalısınız. Tam da bu esnada sizi uzman görüşüyle yönlendirebilecek bir spor eğitmeniyle çalışmak da faydalı olabilir.
- Mevsimler genel olarak iştah ve beslenme rutinlerimizde de birtakım farklılıklara sebep olabiliyor. Kimisi için yaz sezonunda yemek yemektense bir şeyler içme isteği daha fazla olabiliyor ya da kışın iştah artışı olarak ön plana çıkıyor. Siz bu iki durumdan hangisine yakınsınız bilemiyoruz ancak özellikle yaz mevsiminde yaptığınız egzersizlerin öncesinde ve sonrasında porsiyon kontrolüne biraz daha dikkat etmenizi öneririz. Normalde de olması gerektiği gibi zararlı yağ kaynaklarından uzak durarak, kızartma ve benzeri tekniklerle pişirilmiş öğünlerden uzak durmalısınız. Bedeninize ağırlık yapmayacak, hafif hissettirecek şekilde bitkisel ağırlıklı beslenebilirsiniz. Karbonhidrat, protein ve yağ dengesini korumayı hiçbir zaman unutmayın.
- Yaz sporlarından da destek almak gerekir, değil mi? Eğer etrafınızda değerlendirebileceğiniz imkanlar varsa egzersiz programınıza yüzmeyi de ekleyin. Havuz ya da deniz, neresi olursa… Böylelikle hem yazın hakkını vermiş olacaksınız, hem de omurga sağlığınız için fazladan pozitif etki yaratacaksınız. Her bir kulaçta ve bacak çırpmanızda kas dokusu biraz daha uzayacak, esneyecek. üstelik yüzme egzersizi, rutininizde bağlı kaldığınız antrenman programı için de faydalı olabilir!
- Spor saatinizi evde değerlendirmeyip kendinizi dışarı attığınız zamanlarda antrenman yoğunluğunu kendinize göre ayarlayabilirsiniz. Konu sağlıklı bir şekilde spor yapmak olunca, normalde takip ettiğiniz sistemin biraz gerisinde kalmaktan zarar gelmez.
- Egzersiz sonrası mecbur kalmadıkça hemen işe koyulmayın ya da duşa girmeyin. Kendinizi doğal akışa bırakın, esneyin ve vücudunuzun soğumasına izin verin. 10-15 dakikalık süreç, soğuma için yeterli olabilir. Aynı zamanda duşta ayarlayacağınız su sıcaklığının çok yüksek ya da düşük olmamasına da dikkat edin. Yani aşırı sıcak ya da soğuk su tercih etmeyin. Vücudunuzun kendi sıcaklığına dönmesini sağlamak için ılık suda duş alın.
- Sıcak hava şartları üzerimizde her zaman pozitif etkiler bırakamayabiliyor. Vücudumuzda zaman zaman baş dönmesi, nefes darlığı, çarpıntı, bulantı ve halsizlik gibi etkiler gösterebiliyor. Hareket yoğunluğumuz fazla değilken bile bunların birçoğu gerçekleşiyor. Egzersiz yaparken ise bu etkilerin olabileceğini aklımızın bir köşesine not etmemiz önem taşıyor. Ayrıca bu durumlardan herhangi biriyle karşılaşıldığında da hemen serin bir yerde dinlenmemiz ve biraz su içmenin gerektiğini de…
- Düzenli olarak egzersiz yapan biriyseniz, yapmayanlara göre toleransınız biraz daha fazla demektir. Özellikle de sıcak havaya… Ancak unutmamak gerekir ki ister dışarıda, ister evde spor yapıyor olun, hiçbir zaman esnemeden, eklemlerinizi ısındırmadan egzersize başlamamalısınız. Sıcak havada yapacağınız egzersiz rutinlerinin ilk gününde süreyi kısa tutarak başlamak da diğer bir alternatif. Günler geçtikçe süreyi uzatmanız için vücudunuz size gerekli sinyalleri verecek.
İLGİLİ İÇERİKLER